Yüreğinin götürdüğü yere kadar
Deniz zengin işi mi? Denize çıkmak için mutlaka büyük tekne mi gerekir? Şu kadar boyu olan bir tekneyle nereye kadar gidilebilir? Vs... Vs... Soruları çoğaltmak mümkün. Oysa cevap tek: Denize, denize elverişli bir tekneyle çıkacaksın! Gerisi, yüreğinin götürdüğü yere kadar... Hakan Güvenç'in haberini geçen hafta sonu SABAH Cumartesi'de okudunuz. Bu denizci arkadaşımız, 31 Mart günü kıçında 6 beygir motoru olan 2.70 metre boyunda bir şişme botla Adana'dan Hopa'ya doğru yola çıktı. Amacı, denize çıkmak için illa da pahalı ve büyük bir tekne gerekmediğini ispatlamak. Bu nedenle yapmak istediği işi çok önemsiyorum. Çünkü yıllarca bunun mücadelesini verdik, bunu anlatmaya çalıştık. Öncelikle deniz, illa da zengin işi değildir. Çok mütevazı bütçelerle de denizcilik yapılabilir. İşte mükemmel bir örnek; en ufağından bir şişme bot, küçük bir de motor. Toplasanız kaç paralık bir yatırım? Ama Türkiye'nin bir ucundan, bir ucuna gidebilmek mümkün. En azından şimdilik "Gitmeyi göze alabilmek," diyelim.
ZOR OLANI SEÇTİ Çünkü tekne elverişli oldu mu, insan yüreğinin götürdüğü yere kadar gidebilir. Üstelik Hakan Güvenç'in rotası çok da iddialı. Hemen hemen tüm yol boyunca hâkim rüzgârlara karşı gidecek, dev dalgalarla mücadele edecek, motorunu zorlayacak akıntılarla boğuşacak. Nitekim ilk hafta dolarken ciddi denizlerle boğuşmak zorunda kaldı. Bana sorarsanız, bu yolculuğu Hopa'dan başlayarak yapsaydı, çok daha kolay başarabilirdi. Ama o zor olanı seçti. Bu durumda bize "Allah selamet versin!" demekten başka yapacak bir şey kalmıyor. Yola çıktığı günden beri Hakan Güvenç'le her gün telefonla konuşuyoruz. Adana Karataş'tan başladı. İlk etap Mersin'di. Burada yelken yarışlarını izledi, Federasyon Başkanı Nazlı İmre ile görüştü. Ardından da Erdemli, Kapızlı, Göksu, Kumburnu, Tisan Koyu'nda konaklayarak Aydıncık'a geldi. Bu yazıyı yazmadan önce cuma günü aradım. Aydıncık Belediye Başkanı Ahmet Bahar'ın yanındaydı. İnşallah bugün Bozyazı'yı da geçip Anamur / Kaledran'a ulaşmış olacak. Yolda doluya, sert rüzgâra, kaba dalgalara rastlamasına rağmen çok mutlu. Çünkü gittiği her yerde özellikle de yelken kulüpleri ve yerel yöneticilerden büyük ilgi görüyor. Teknesi küçük olduğu için karaya çekmesi ve çadırını kurarak gecelemesi de zor olmuyor. İlk hesaplara göre Hopa'ya varışı dört ay sürecek. Ben Hakan Güvenç'i sürekli takip etmek niyetindeyim. Sizlere de olduğunca sık bilgi vermeye çalışacağım. Hakan, yüreğinin götürdüğü yere doğru gidiyor. Bizlerin yürekleri de birlikte. Denizleri sakin, pruvası neta olsun...
|