İnsanoğlu, ortalama ömrünü epey uzattığına ve gezegene sığamayacak kadar çoğaldığına göre...
Geçmiş daha ölümcüldü. Daha ürkütücüydü.
Veba, kolera salgınlarıyla.
Sonra şu oldu:
Her yanı sularla çevrili mümbit topraklar bile üstündekileri besleyemez... Güneşin, suyun, oksijenin yatağı gökyüzü karbon kusmuklarıyla baş edemez...
Hayvanlar doğal beslenemez oldu.
Şimdi
"Grip deyip geçme" zamanları.
Kıvrak, cin gibi, bukalemundan beter hain virüse önce yöresel adlar takıldı.
Sonra küreselleşme, yolculuklar, uçaklar, gemiler, koliler, insanlar, gıdalar zengin ve yoksul dünyayı
ortak kıvançta değilse de ortak tasada birleştirdi. Danalar deli oldu, peynirler salmonella.
Kuş oldu grip, domuz oldu.
Her gün binlerce Afrikalının, Asyalının açlıktan, hastalıktan ölümünü
"yabancı" sayan zengin dünya; ABD kapısında
gripli Meksika' yı buldu; korktu. Meksikalı İspanya'ya, İspanyol ise Avrupa'nın bağrına bir korku hançeri gibi saplandı.
Üç Meksikalı bir araya gelince devrime kalkışır diye korkanlar, Mexico City'ye istiflenmiş yoksullardan üçü bir araya gelince yayılan gribin karantinasına attılar kendilerini. Fareler, keneler, kuşlar, domuzlar, inekler... bu dünyanın sadece insana, onun da en varlıklılarına ait olmadığını ölüm yayarak hatırlatıyor gene.
Domuz gribi virüsü ndeki ittifaka bakar mısınız zaten:
İnsan, domuz ve kuş gribi virüslerinin sentezi!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 28 Nisan 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/28//haber,B7688EEC833745AB927DA256DB65C9AA.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.