Korgeneral Selahattin Uğurlu'nun dinleme ortamında yaptığı konuşmanın metnini okuyunca, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un iki hafta önce Harp Akademileri'ndeki konuşmasını hatırladık. "Devletin örgüte katılımın nedenlerini iyi incelemesi" gerektiğinden söz etmişti Org. Başbuğ.
"Dağ kadrosunun örgütten ayrılmasını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmasını" önermişti.
Daha da önemlisi,
"Terörist de insandır" diye vurguladıktan sonra, şu uyarılarda bulunmuştu: "Terörle mücadelenin ana stratejik prensibi, bu mücadelenin insan odaklı olmasıdır. Mücadele, insanların kalbine ve beynine hitap etmelidir.
Üzerinde önemle durulması gereken bir konu da, terörist ile masum bölge halkının karıştırılmamasıdır. Terör olaylarının yaşandığı bölgelerde, toplumun bütününü potansiyel terörist olarak görmek ve düşünmek, terörle mücadelede yapılabilecek en büyük hatadır."
Org. Başbuğ'un konuşmasını o gün "Ev sahibi" olarak Korg. Selahattin Uğurlu da dinledi. Çünkü halen Harp Akademileri Komutan Yardımcılığı görevini yürütüyor.
Ve üstü, en tepedeki komutanı, "Terörist ile masum bölge halkının karıştırılmaması" gereğinden söz ederken, "Terör olaylarının yaşandığı bölgelerde, toplumun bütününü potansiyel terörist olarak görmenin ve düşünmenin, terörle mücadelede yapılabilecek en büyük hata olacağını" vurgularken,
o tam tersine teröre kitlesel karşı terörle cevap verilmesini istiyor. Tanrı Uğurlu'dan korusun Önerileri, daha doğrusu görüşleri insanın kanını donduracak kadar korkunç, dehşet verici: * "1984'teki baskınlardan sonra komutanıma 'Eruh ve Şemdinli'yi yakalım' dedim."
* "Elimde 1925'te çok gizli derecede yazılmış, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın raporu var. Diyor ki: Önce tespit edeceksin, Ali, Veli, Hasan, Hüseyin... Önce ekinini yakacaksın. Zorbalık yapıyor, devam ediyor; hayvanını telef edeceksin. Uslanmadı; evini başına yıkacaksın. Yine uslanmadı; öbür dünyaya göç ettireceksin, kalanını da buradan def edeceksin."
* "Yapılana misliyle, yüz katıyla cevap vermezsen, terör azgınlaşır."
Korg. Uğurlu'nun durduğu çizginin sadece bir adım ötesinde Hitler'in "Nihai Çözüm" planları tetikte bekliyor. Ve ifadeleri, verdiği örnekler, o planları bile gözünü kırpmadan uygulayabileceğini gösteriyor. Korg. Uğurlu, sıradan bir asker değil. Meslek hayatının çok büyük bölümünü Doğu ve Güneydoğu illerinde geçirdi. Terörle mücadelenin ön saflarında yer aldı.
İnsan ister istemez, yukarda birkaç örneğini verdiğimiz "Önerilerini Güneydoğu'da uygulamış olabilir mi, ya da ne kadarını, nereye kadarını uygulamış olabilir" kuşkusuna, daha doğrusu korkusuna kapılıyor. Fail-i meçhul cinayetlere kurban giden yüzlerce, binlerce sivil, misilleme olarak cezaevlerine doldurulan insanlar, yine misilleme olarak yakılan köyler...
Bir dönem Güneydoğu'yu bu politikalar yüzünden yitirme noktasına geldik.
Tanrı
Türkiye'yi Korg. Uğurlu zihniyetinin yeniden egemen olmasından korusun.
Bir nokta daha var: Korg. Uğurlu'nun önerileri uluslararası ceza hukukunda "Savaş suçu" ve "İnsanlık suçu" olarak tanımlanıyor. Acaba farkında mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 28 Nisan 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/28//safak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.