- Sizi bu projede olmaya ikna eden? - Tabii ki sette yaşayacağımız hava cazip geldi. Köklü bir dostluk var aramızda. Çalışma temposundan falan sık sık görüşemiyorduk, hiç düşünmeden 'ne güzel, her gün birlikte olacağız' duygusuyla kabul ettim. - Koçyiğit "Artık eski hırslarımız, kıskançlıklarımız bitti," diyor... Paylaşıyor musunuz bu düşünceyi? - Hayır, Yeşilçam'da en çok film çekildiği dönemlerde bile aramızda böyle bir rekabet duygusu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü hepimiz belli bir yerdeydik, hepimizi seyircimiz belli bir yere, kalbine koydu. Setlerde birlikte olmasak bile, özel yaşamımızda birlikte oluyorduk. Yani birlikte oynamamız teklif edildi de reddettik gibi bir durum olmadı. Bir de kadın oyuncular dramada oynardı, komedi pek yapılmıyordu. - Siz Altın Kızlar'ı izler miydiniz oynadığı dönemde? - Hiç izlemedim. Şu an izleyebilirim ama izlemek gelmiyor içimden. - Etkilenmemek için mi? - Hayır, ben bunu çok başka bir şey olarak görüyorum. Oradakiler Amerikan toplumunun kültürü ve yaşantısı. Senaristler bize uymayan her şeyi değiştiriyor. Güncel diyaloglar konuyor, bize adapte ediliyor senaryo. - Nasıl bir kadınsınız siz? - Kadın sığınma evinde çalışıyorum. Çok iyi niyetli, patavatsız, saf hayaller kuran, endişeli bir kadın. Rolümü çok sevdim, bana birebir o kadar uyuyor ki... - Nesi uyuyor? - Benim de çok saftorik hallerim vardır (gülüyor). Zeki geçinirim falan ama... Ben çok inanırım. Kalbim temiz olduğu için karşımdakinin hin tavırlarını anlayamam, çok iyi niyetli yaklaşırım. Ama zaman zaman! (kahkahalar atıyor)
- Komedi oynamak zor mu peki? - Çok zor! Ağlamak ve ağlatmak kolay da, güldürmek çok zor. Mesela fıkra anlatmak bile ayrı bir sanattır, insanlar gülmeyip put gibi durabilir. Oyuncu olarak da abartısız, doğallık içinde o komikliği sunabilmek önemli. - Türkiye'de kadın komedyen neden az sizce? - Ben çok komiğimdir biliyor musunuz? Çok gülerler bana, inanılmaz komiğimdir. Hepimizin içinde vardır o çocuk taraf ya, bende aşırıdır. - Peki söyleyin bana... Bir tarafta romantik, zarif, kırılgan, müthiş bir kadın, diğer tarafta fenomen olacak kadar komik bir kadın. Hangisini seçerdiniz, hayatınızın rolü hangisidir? - Dram tabii ki! Hüzne çok yatkınım ben, müthiş özdeşleşiyorum, tatmin oluyorum, mutlu oluyorum. - İlk bölümden sonra tepkiler? - Biliyorsunuz işin en heyecanlı tarafı o. Nereden buluyorlarsa telefonumu, telesekreterime inanılmaz güzel mesajlar bırakmışlar.
- Kendinizi ekranda izler misiniz? - Hayır, mesela gazetede röportajım çıkar, ben üç gün sonra bakarım!
- Dört kadın aynı evde yaşamak ister miydiniz? - Bu dizideki arkadaşlarım olursa isterim ama sürekli değil tabii! (gülüyor)
- Yalnızlıkla aranız nasıl, kendinizi yalnız hisseder misiniz? - Yalnızlığı seviyorum ve yalnızlığım bana yetiyor. Zaten benim dünyamı kızım çok dolduruyor, mesleğim çok dolduruyor. Başka şeye gerek kalmıyor.
Yayın tarihi: 26 Nisan 2009, Pazar Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/26/pz/haber,9E38FF9779C74AC19E418BA9E5ED6060.html Tüm hakları saklıdır.