İsmail Dede'nin ölüm ilanı ortalığı karıştırdı!

Kusura bakmayın. Az sayıda yazı gününe sahip olduğum için bazı konularla ilgili cevapları yazmakta biraz geç kalıyorum. Geçtiğimiz cuma kaleme aldığım, "Dedesinin ölüm ilanını bile Avrupa 2010'a ödetti!" başlıklı yazım ortalığı epeyce karıştırdı. Projeden sorumlu bakan Hayati Yazıcı aradı. Yazdıklarımı okuyunca şaşkına dönmüştü. "Allah rahmet eylesin Alpaslan Ertekin'in dedesine ama ben gazetelere verilen o ilanların faturasını ödemem" demişti.
Ne tesadüf ki Bakan Yazıcı'nın hemen ardından Alpaslan Ertekin geldi gazete merkezine. Sorularıma tek tek cevap verdi. Dedesinin ölüm ilanının faturasının AKB bütçesinden ödendiğinden haberi yokmuş zavallının. Boşuna günahını almışız. Anlayacağınız, dede onun ama ilan değil. Ertesi günü gazetelerde görünce çok müteessir olmuş, hatta kendi kendine, "Ah ne ince arkadaşlarım varmış benim. Aralarında para toplayıp dedemi gazete ilanlarıyla uğurlamışlar" diye düşünmüşmüş! Güya, faturanın İstanbul 2010 bütçesinden ödendiğini benim makalemden öğrenmiş. Bunun üzerine açmış eski çalışma arkadaşlarına telefon, "Yaktınız beni!" diye dert yanmış. Uzunca bir telefon trafiğinden sonra da o ilanları hiç kimseye sormadan veren kişinin eski başkan Nuri Çolakoğlu olduğunu tespit etmiş. Çolakoğlu, "Verdimse verdim. Harcama yetkim vardı bunu kullandım. Kime ne?" mealinde bir açıklama yapmış Ertekin'e.
Vallahi inanmamıştım kendisine. Ancak dün Çolakoğlu'nun şahsıma gönderdiği elektronik postayı görünce Ertekin için kalbim burkuldu. Meğerse Nuri Ağabeyi bir güzellik yani jest yapmak istemiş kardeşine.
Jest yapmış da... Kimin parasıyla? Sizin, benim. Sağolsun Nuri Çolakoğlu sayesinde memleket olarak, topyekûn Alpaslan Ertekin'in dedesi için gazetelerde taziyelerimizi bildirmişiz. Şimdi Nuri Çolakoğlu'ndan ricamız bizim paramızı kasaya iade etmesidir. Zaten bana göndediği mesajda, "Bu konuda sorumluluğum ne ise yerine getirmeye hazırım" demiş.
Eyvallah! Onu çözdük ama şu yurtdışına business uçma işini çözemedik. Çözemeyeceğiz de. Sağolsun onu da Ertekin sayesinde öğrendik. Çünkü, business uçan sadece Ertekin değil, ajansın tüm üst düzey yöneticileriymiş meğerse. Ajansın "Seyahat Yönetmeliği" böyleymiş. Nuri Çolakoğlu'ndan tutun da, Hüsamettin Kavi'ye kadar tüm üst düzey yöneticiler yata yata gitmişler yurtdışı seyahatlerine.
Babalarının parası ya! Meğerse biz aldığımız her benzinden kesilen İstanbul 2010 vergisini İstanbul 2010'a adam gibi projelerle hazırlansın diye değil, ajansın tepesine lütfettiğimiz baylar ve bayanlar rahat rahat seyahat edip keyiflerine baksınlar diye ödüyormuşuz!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın