Bira gibi bir konuda parça toplamanın hem yurtiçinde hem de yurtdışında bir ağ gerektirdiğine değinen Sandalcı, Avrupa ve Türkiye'deki arkadaşlarıyla yeni parçalar konusunda sürekli haberleştiğini vurguluyor ve ekliyor: "Örneğin bir gün bir arkadaşım 'Eski bir bira şişesi buldum,' diye aradı Ankara'dan. Bulduğu şişe 1850 yılına ait bir Cosmas şişesiydi. Hemen gittim ve aldım. Zaten bit pazarları en büyük kaynaklarımızdan... Bunun dışında irili ufaklı müzayedeleri de kaçırmamaya çalıştım. Şantiyeden çamurlu çizmelerimle bile müzayedeye gittiğimi bilirim. Ama bir süre sonra topladığım parçalar o kadar arttı ki... Gözünü gibi baktığınız o parçaların sadece sizde olması rahatsızlık vermeye başlıyor. Bu yüzden Efes sergi projesiyle geldiğinde biraz zor da olsa ikna oldum. Çünkü bu iş sadece sergiyle kalmayacak. Efes bir bira müzesi projesi geliştirmeyi düşünüyor. Bu parçalara bakıp insanlar biranın ve bira kültürünün bu topraklarda geçirdiği evrimi görebilirler."
Yayın tarihi: 11 Nisan 2009, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/11/ct/haber,FA9B9518B6AD439D8EFA026F4019A637.html Tüm hakları saklıdır.