kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Mart 2009, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Bir de ölüm tarlaları var

ECEVİT KILIÇ
ECEVİT KILIÇ
15.03.2009
* Güneydoğu'da Silopi'den başka bu şekilde başka kuyular veya 'JİTEM mezarlığı' diyebileceğimiz yerler var mı? JİTEM'in öldürdüğü bütün sivilleri kuyulara veya Tuncay Güney'in dediği gibi asit kuyularına attığını zannetmiyorum. Güney, biraz abartıyor. JİTEM, o tarihlerde o kadar rahat, gün ortasında insanları evlerinden, işyerlerinden insan alıp götürüyordu ki, sorguladıktan sonra öldürüp, sağa-sola atıyordu. Bölgedeki herhangi bir kuytu yer JİTEM'in infaz ettiği insanların cesetlerini bıraktığı nokta olabilir. Ölüm tarlaları var. Aslında Güneydoğu'nun neredeyse her yerleşim biriminde bir kimsizler mezarlığı var; Cizre'de, Diyarbakır Mardinkapı'da... Her bayram ve cuma akşamları insanlar mezarlıklara gidip ölülerini ziyaret eder, dua okur. Ardından bir de kimsesizler mezarlığının başına gidip, orada dua okur. Bu gelenek haline geldi.

* Cinayetler en çok nerelerde işleniyordu? Özellikle Diyarbakır ve Silopi'de yoğunlaştı. JİTEM ekibi, Diyarbakır'dan birini alıp cesedini Cizre veya Silopi yakınlarına atıyor, Cizre'den aldığını da getirip Diyarbakır JİTEM de sorgulayıp Diyarbakır, Elazığ veya Şanlıurfa civarına atıyordu. Diyarbakır'da gözaltına alınan Murat Aslan'ın cesedi Abdülkadir Aygan'ın beyanları üzerine Silopi BOTAŞ Karakolu'nun yakınında bulundu. Cizre'de alınan İzettin Acet ve Emin Kaynar ise Şanlıurfa sınırları içinde kafalarına kurşun sıkıldıktan sonra, üzerlerine benzin dökülerek yakıldı. Bunların belgesi, delili ve dosyası var. Ama ne yazık ki bu güne kadar bu olaylarla ilgili kayda değer bir soruşturma yapılmadı. Adli ve idari makamlar, Güneydoğu'da bir tavuk çalındığında gösterdikleri hassasiyeti ve ciddiyeti insanların kafalarına kurşun sıkılıp, yakılmasına karşı göstermediler.

* Bolu-Düzce- Sapanca'daki cinayetlerdeki gibi ölüm üçgeni var mı? Var. Diyarbakır-Cizre- Silopi güzergâhı. . Bu güzergâh 1987'ye, JİTEM'in kuruluşuna kadar uzanmaktadır. JİTEM'in ilk faal grup komutanlıkları ve timlerinin bulunduğu bölge Diyarbakır ve Silopi'dir. Ahmet Cem Ersever ve Arif Doğan, buralarda faaliyet yürütüyordu. Benim müdahil avukat olduğum JİTEM davasında müvekkillerimin üç yakını 1989'da Cem Ersever ve Arif Doğan'ın talimatıyla gözaltına alındıktan sonra Silopi JİTEM' de sorgulanıyor, ardından İdil'de kurşuna diziliyor. İşte o günün Jİ- TEM liderlerini bugün Ergenekon soruşturmasının önemli aktörleri olarak görüyoruz. Bütün bu olaylar, belgeler ve dosyalar incelendiğinde Ergenekon soruşturmasının JİTEM'i de kapsamadan sağlıklı yürümeyeceği ortada. 20 yıldır süren JİTEM soruşturmasına, bir hukuk devletinde olması gereken asgari özen gösterilseydi, 2003- 2004 yıllarında darbe planları bu kadar rahat yapılamazdı.