kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MAHMUT ÖVÜR

Darbelerle yüzleşme fırsatı

Aylardır herkes merak ediyor, Ergenekon davasının ikinci iddianamesi ne zaman hazırlanacak ve içeriği ne olacak?
Nihayet iddianamenin hazırlandığı ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne teslim edildiği açıklandı.
Peki, iddianamenin içeriğinde ne var?
Dava açılırsa hangi gerekçeyle açılacak?
Henüz mahkemenin kabul edip etmediği bilinmiyor ama gelen bilgiler bir ilkin yaşanacağına işaret ediyor.
Çünkü iddianamede çok çarpıcı bir gerekçe var:
"Meclis ve hükümetin şiddet kullanılarak ortadan kaldırılması..."
Bu tespit çok açık biçimde "darbecilerin" yargı önüne çıkartılması anlamına geliyor.
Bu Türkiye'nin son 50 yıllık darbeler tarihinde bir ilkin yaşanacağını gösteriyor.
Dahası böyle bir iddianamenin hazırlanması ve yargılamanın başlaması yeni bir tarihin yazılacağı anlamına geliyor.
Böylece yıllardır toplumun her kesiminin, özellikle de darbelerden en büyük darbe yiyen sol kesimin beklentisi olan "darbecilerden hesap sorma" süreci de başlamış olacak.
Ergenekon dava süreci ve operasyonlarının başlamasından bu yana çok değil iki yıldan az bir zaman geçti.
Bu süre içinde inanılmaz kampanyalar yürütüldü.
Bazı kesimlerde Ergenekon gerçeği görmezlikten gelindi. Siyasi avukatlar ortaya çıktı. Ve büyük bir kafa karışıklığı yaşandı.
Halen de sürüyor bu.
Dahası birinci Ergenekon iddianamesi yerden yere vuruldu.
"Susurluk artıkları" yla "saygın kişiler" birbirine karıştırıldı!" yaygarası toplumun kafasını allak bullak etti.
Neredeyse yerden fışkıran silahlar bile görmezlikten gelindi.
Oysa kendi iktidarları için pervasız, gözü kara bir yapılanma vardı ve Türkiye'yi kaosa sürüklemekten çekinmiyordu.

Yeni bir başlangıç
Bu noktada çarpıcı bir olayı bir kez daha hatırlatmakta yarar var.
Ergenekon operasyonu öncesi Türkiye'yi sarsan ama aynı zamanda basın tarihinin utanç hanesine yazılan, 2007 yılının ilk aylarında Nokta dergisinde "Darbe Günlükleri" nin yayımlanması olayı vardı.
O yayın sonrası Nokta dergisinin başına gelenleri sanırım hatırlıyorsunuzdur... Müthiş bir karalama ve baskı kampanyası başlatıldı. Genel yayın yönetmeni Alper Görmüş yargılandı, dergisi yayınlanamaz oldu.
Dediğim gibi çok değil sadece iki yıl sonra geldiğimiz noktaya bakın...
Bugün o dergide yer alan "Darbe Günlükleri" Ergenekon'un ikinci iddianamesinin ana ekseni.
Daha önce de yazdım, Türkiye'nin gerçek demokrasiye ulaşması için darbecilerle yüzleşmek gerekiyor.
28 Şubat'la, 12 Eylül'le hatta daha öncekilerle yüzleşmenin yolu da Ergenekon'dan geçiyor.
Daha doğrusu 2003-2004 yıllarında düşünülen ama koşullar uygun olmadığı için gerçekleştirilemeyen "Ayışığı, Sarıkız ve Eldiven" isimli darbe girişimleriyle yargı önünde hesaplaşmaktan geçiyor.
Ama sadece bunlar değil, yakın tarihin karanlık olaylarının tümünün; Gazi Olayları'ndan faili meçhul cinayetlere hepsinin aydınlatılmasının yolu da bu davanın hukuk içinde ama kararlılıkla sürdürülmesinden geçiyor.
İkinci iddianame bu fırsatı Türkiye toplumunun önüne sunuyor. Yeni bir başlangıç için buna ihtiyacımız var.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın