kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Çalışmak kanserime iyi geldi...

13.03.2009
İLİŞKİLİ HABERLER
Çalışmak kanserime iyi geldi...
- Benim Annem Bir Melek dizisinin yaratıcısı sizsiniz aslında...
- Yıllardır böyle çalışıyorum, yaptığım işte elim hep mutfaktadır. İki-üç sene de ara vermiştim. Halk da beni özlesin istedim. Böyle bir proje aklıma geldi ve yazar arkadaşımla buluştum, karakterleri bulduk, yazdık. Her hafta da bakarız birlikte. Çünkü Vasıf Küçükoruç çok iyi bir yazar, 20 sene bizimle birlikte çalıştı ve birbirimizin dilinden anlıyoruz. Öyle olunca başarı kendiliğinden geldi.

- Çok iyi bir başarı sağladı dizi, çok da iyi oyuncular var kadroda, bu kadarını bekliyor muydunuz?
- Esas olan kadro değil, hikâyedir. Sonra projeye doğru insanları yerleştirirsiniz. Hikâye olmadan dünyanın en iyi oyuncularını yan yana getir hiçbir şey olmaz.

- Sekiz yaşınızdan itibaren hep oynuyorsunuz, gerçekle-rol karışıyor mu zaman zaman?
- Hiç karışmıyor, tiyatro bir yaşam biçimi benim için. Hiçbir zaman karışmadı çünkü kendi karakterimden başka, yaşamın içinden insanları gösteriyorum. Tiyatro insanı, insana, insanla anlatma sanatıdır zaten. Tiyatro benim için hayattır. Televizyondan ve sinemadan farklı tutarım tiyatroyu.

- Türkiye'de çok mu Neriman var?
- Çok var, daha abartılısı var hatta. Gelin önce eziyet çeker, fakat kendi gelini olduğu andan itibaren birden bire kendi kaynana olur, eziyet eder. Kendi çektiğini unutur. Kadının kadını üzmesi, beni rahatsız eden bir şey. Bizim de yapmak istediğimiz buydu, komik yanıyla bakıp, ne kadar yanlış olduğunu anlatmak. Çok sevdiğim bir dostumun babaannesi telefon açıp; 'Ne o sen beni anlatıyorsun,' diye azarladı bile beni. Neriman kötü değil, maraz, hastalıklı bir sevgisi var oğullarına karşı. Evi onun hükümdarlığı, gelen kimseyi kabul etmiyor.

- Bu diziyle birlikte bir şeyler doğdu, siz aynı dönemde bir hastalığı öldürdünüz. Nasıl yürüttünüz ikisini?
- Hayat böyledir işte, bir şeyler doğar, bir şeyler ölür. Setteki arkadaşlar Oya Abla'yı koruma programı kurdular. Herkes bana göre programladı her şeyini.