Haberlere bakılırsa, yeni
Ergenekon İddianamesi hazır: İlki
2400 sayfaydı, bu ise
1900 sayfa. İddianame henüz kamuoyuna açıklanmadı. Ama sızan bilgilere bakılırsa, iddianamede,
2007 baharında düzenlenen '
cumhuriyet mitinglerinin' ('bayrak mitingleri' de deniyor) perde arkasında Ergenekoncuların olduğu öne sürülüyor.
Bu iddia aslında geçen hafta basına sızmıştı. Hatta
BirGün haberi '
mış, muş' kipiyle okuruna sunduğu için ben de gazeteyle maytap geçmiştim. ('
Uyan da Mitinge Gidelim' başlıklı yazı,
4 Şubat)
Cumhuriyet mitingleri elbette Ergenekoncuların işiydi. Bunu anlamak için kapsamlı bir soruşturma yapmaya gerek yok.
Şunu bilmek yeterli: Türkiye'de
merkezi bir irade olamadan, böylesine devasa bir organizasyon yaparak, yüz binlerce insanı harekete geçirmek mümkün değildir.
Olayın ardında bir irade olduğu şuradan da belliydi: Ergenekoncular başka işlere yöneldiğinde, mitinglere devam etmek isteyenler hüsrana uğramış, birkaç bin (hatta yüz) kişiyle toplanır olmuşlardı.
Mitingler için bugün, '
Aaaa, meğer Ergenekon işiymiş' diyenlere ne ad vermem gerektiğini bilemiyorum.
Daha
Ankara Tandoğan'daki ilk miting yapılmadan önce
Kadıköy İskelesi'nde çağrı bildirisi dağıtan kızla aramda geçenleri burada yazmıştım.
Kıza, '
Darbecilerin ardından mı yürüyeceksiniz' demiştim. Şaşırıp kalmıştı. Belki o da bilmiyordu nasıl bir tezgâh içinde yer aldığını.
Sonra da arkamdan, '
Biz Atatürkçü gençleriz' diye bağırmıştı.
"Beş, on yıl sonra,
Darbe heveslileri bizim samimi Atatürkçülüğümüzü nasıl da kullanmışlar diye hayıflanacak ama iş işten geçmiş olacaktı."
Beş yıl bile beklemeye gerek kalmadı.
2007'deki olay, henüz iki yıl dahi geçmeden yargıya düşmüş durumda. (O kızcağız acaba şimdi ne yapıyor? Mesela arkadaşları, '
Yahu seninkiler Ergenekoncuymuş' dediklerinde yüzü kızarıyor mu?)
Aynı şeyleri geçen yıl
TRT'deki programımızda da ifade etmiştim. Nasıl da sinir olmuşlar, konuyu
Meclis'e kadar götürmüşlerdi.
Vay efendim böyle bir laf TRT'de nasıl edilirmiş!
Hadi çıkıp şimdi konuşsunlar!
Cumhuriyet mitinglerinin perde arkasında Ergenekon şebekesi vardı. Bu şebekenin oluşum yılı
1999'dur.
Yani ortada daha
AKP yokken bunlar darbe yapmayı kafalarına koymuşlardı.
Fırsat kolluyorlardı.
2003-2004 yıllarında uğraştılar ama yapamadılar. Askerinin yekvücut halde bu işe girmeyeceğini anladıklarında (birçok komutan darbeye karşı çıkıyordu) bu sefer toplumu kışkırtma yolunu seçtiler.
Toplumda
huzursuzluk ve
çatışma ortamı yaratabilirlerse, askerler de
kurtarıcı rolüne soyunabilirlerdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi büyük fırsattı şebeke için. Nasıl olur da
Çankaya Köşkü'ne,
İslami kökenli, eşi
başörtülü bir kişi çıkardı?
Gerçekten mükemmel bir organizasyonla bu işi başardılar. Atatürkçülük adına yüz binleri yürüttüler.
Bundan sonra
laiklik ve
ulusalcılık eksenli kanlı çatışmalar ve suikastlar planlıyorlardı.
Ama devamını getiremediler.
Çünkü Haziran 2007'de
Ümraniye ve
Eskişehir cephaneliklerinin ele geçirilmesi, devlet içindeki '
legalist gücün' Ergenekoncuların peşinde olduğunu gösterdi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 11 Mart 2009, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/11//akoz.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.