Anketi dinledikten sonra içinde yaşadığımız toplumun genel durumu açısından kaygılanmamak elde değil.
Aslında dört yıl içinde öyle çok fazla bir değişiklik de olmamış...
Hükümete 2004'te güven yüksek iken, aradan geçen sürede biraz yıpranma yaşanmış.
İşsiz kalmaktan, ekonomik krizden korkan, güvensiz, örgütsüz, kaygılı, umutsuz, demokratikleşmeyi öncelik olarak algılamayan bir toplum ortaya çıkmış.
Sözünü ettiğimiz, TOBB'un bünyesindeki TEPAV'ın üç bilim insanı
Fikret Adaman,
Ali Çarkoğlu ve
Burhan Şenatalar'ın koordinasyonunda KasımAralık 2008'de yaptırdığı
"Toplumun Kamu Yönetimine ve Kamu Hizmetlerine Bakışı" anketi...
TEPAV Direktörü Prof.
Güven Sak,
"Yeni bir Anayasa" tartışmasını bu yılın ikinci yarısında başlatmak istediklerini belirterek, ankete Anayasa ile ilgili sorular da yerleştirdiklerini açıkladı. Sonuç:
Toplumun yüzde 59'u yeni Anayasa'ya gerek görmüyor. Ancak, yüzde 78'i de Anayasa'nın mutabakat içinde yapılması gerektiğine inanıyor.
Öncelikli sorunlar Anketin bütününe bakarsak...
Toplumumuzun yüzde 90'ı herhangi bir dernek, sendika veya vakfa üye değil.
Buna karşın kamuda normal yoldan çözeceği işlerinde dahi akraba, hemşeri arıyor.
Toplumun yüzde 83'ü birinci öncelikli sorun olarak işsizlik ve ekonomik istikrarsızlığı görüyor. Hatta gelecek bir yıl içinde ekonominin çok daha kötüye gideceğine inanıyor.
İlginçtir, 2004 anketindeki öncelikli çözülmesi gereken sorunlar sıralamasını da değiştirmiş.
Rüşvet ve yolsuzluğu öncelikli çözüm bekleyen sorun açısından yüzde 10'dan, 3'e çekmiş; ekonomik istikrarsızlık ve krizi yüzde 10'dan 20'ye çıkarmış.
"AB ile ilişkiler ve Kıbrıs" ise 2004'te çözülmesi gereken sorunlar arasında sayılırken, bugün sıfır puanla dibe gömülmüş.
Kurumlara duyulan güven açısından bakıldığında ise Türk Silahlı Kuvvetleri puanını artırarak önde...
Birbirinin paçasından çeken politika ve medya ise yüzde 55-65 güvensizlik puanıyla dibe vurmuş. Sorunların çözümünün önündeki engel olarak da siyasi parti liderleri birinci sırayı almış.
Toplumun hukuk sistemine ve mahkemelere olan güveni ise sürüyor...
Köy-kentli Anketin ortaya çıkardığı önemli verilerden biri de kamuda işe girişte torpilin geçerli olduğuna inanılması.
Daha ilerisi, kamudaki sorununu normal yoldan çözmek dururken, hâlâ tanıdık, arkadaş veya bir yakın aranıyor olması.
Toplumdaki paradoksu ortaya çıkaran bir diğer sonuç da rüşvete karşı olduğunu söylemesine rağmen, yüzde 80'e yakınının kamuda rüşvetin olduğuna inanması, yüzde 7'sinin de son iki yıl içinde rüşvetle işini çözdüğünü itiraf etmesi.
Acı olan da rüşvetle işin çözüldüğü yerlerde devlet hastanelerinin birinci sırada çıkması.
Anketin sonucunu özetlemek gerekirse:
"Eğitimsiz, taşralılıktan yeni çıkmış birinci nesil kentli, birbirine güvenmeyen, büyük kentte dahi yerelde kalmaya özen gösterip 'tanıdık bakkal'
dan alışveriş yapan, normal çözülecek işi için bile hemşeri, arkadaş arayan; güvensiz, Çin'in gerisinde kalmış örgütlülük sorunu yaşayan, köy-kentlilikten kurtulamadığı gibi çırpındıkça batan, demokrasi ve özgürlük eksikliğini sorun görmeyen toplum..." Adaman ve Çarkoğlu'nun sunumunu dinleyip salondan ayrıldığımda kuşkulanıp aynaya bakmak istedim.
Gerçekten bu biz miyiz?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 1 Mart 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/03/01//haber,93C9D61D03104BB084F957AD183739FB.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.