Broken / Kırgın (D Home)
Film: * * * * Ekstralar: * * *
Los Angeles'in üstü örtülü insan cehennemini çok film anlattı, ama son yıllarda hiçbiri bunun kadar taze nefes getirmedi. Hope, rüyalar kentine Cleveland'dan kopup gelen bir müzisyen kız. Ardında eroin iptilası var; bu yüzden sevgilisi Will de çöpü boylamış durumda. Hayatına yeni sayfa açmaya çalışan Hope, LA kenarında berbat bir lokantada çalışıyor. Ve bir gece, tam mesai biterken, içinde biriken tüm cinler tepesine çıkacaktır. Sapasağlam bir psikolojik thriller.
Swing Vote / Oyum Kime? (Sony BMG)
Film: * * Ekstralar: Yok
Hata üstüne hata yaparak kariyerini yerin dibine batıran yarı yetenekli, ama aynı ölçüde sevimli Kevin Costner, bu komedide de gene sıradan bir performansla karşımızda. Bud Johnson, dünyayı umursamayan, kayıtsız, bira düşkünü, cahil bir Amerikalı vatandaş. Tek mutluluğu, evini çekip çeviren cevval kızı, 12 yaşındaki Molly. Başkanlık seçimleri yapılıp, bir dizi elektronik hata yüzünden seçimin (ve dünyanın) kaderi, Bud Johnson'un tek oyuna kalıyor. Adaylar ve başkaları, hepsi Johnson'un peşine düşecektir. İyi bir film öyküsü, ama ne yazık ki başı kadar sonu da belli.
The Duchess / Düşes (Tiglon)
Film: * * * Ekstralar: * * *
Filmi ilginç kılan sadece Keira Knightley'in oyunu ve göz kamaştırıcı giysileri değil. 19. yüzyıl sonlarına doğru hayat tarzı ve eylemleriyle İngilizlerin övgüsünü kazanan Devonshire Düşesi Georgiana Spencer'in Lady Di ile büyük benzerlikler taşıyan hikâyesi (aslında Diana'nın da uzak akrabası!). Çocuk yapma amaçlı bir evlilik içinde, Devonshire Dükü ile hayatını birleştiren Düşes oğlan yerine sadece kız çocukları doğurunca, zaten soğuk nevale olan kocasıyla arası iyice soğur. Dük metresler edinir, kuma gibi onları evine getirir. Düşes ise varlığını, dönemin güçlü siyasileri arasına girerek kanıtlayacaktır. Görkemli bir 'dönem' filmi.
Nouvelle-France / Umutlar Ülkesi (As Sanat)
Film: * Ekstralar: * Film: * * * Ekstralar: *
Gerard Depardieu ve Tim Roth gibi iki ustayla tahkim edilmiş filmde, tarihini pek iyi bilmediğimiz Quebec'i mekân tutan trajik bir aşk öyküsü var. Yıl 1758. François, uzun yıllarını Kanada yerlileriyle beraber geçirdikten sonra, sevmediği babasının ölümü üzerine, memleketine geri döner. Burada, Marie Loup adlı bir şen dulla tanışır. Aşık olurlar. Ama bu aşk, Fransızların Quebec'i İngilizlere terk ettiği sıralara, kilisenin ikili oynayışının dönemine denk gelecektir. Bu pahalı yapım, müthiş görselliği ve müziğiyle büyük iş yapacak sanılmıştı. Tutmadı, ama bu, 'kötü' anlamına gelmiyor.
Yayın tarihi: 28 Şubat 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/28/ct/haber,9C543145B9DA4CFFB9B47A5D46D3F6BD.html
Tüm hakları saklıdır.