Bu toprakların en önemli özelliği, farklı kültürlerin bir arada bulunması. Keşke nihayet tüm kültürleri, dilleri ve inançları kucaklayan bir çağdaşlık düzeyine ulaşabilsek.
Kimi zaman ne güzel şeyler oluyor... Keşke bunların olması için seçim dönemleri beklenmese, bu güzel açılımlar kafalarda şu veya bu kesimi tavlamak için birer 'tavşana sunulmuş havuç' izlenimi yaratmasa...
Başbakan Erdoğan'ın Mardin'de halka konuşurken yakında bir Kürt dili ve kültürü enstitüsü kurulacağını, ardından Süryani kültürü için de aynı şeyin geleceğini açıklaması ne güzel... Bu kültürler zenginliği, bu toprakların önemli bir özelliği. Keşke nihayet tüm kültürleri, dilleri ve inançları kucaklayan bir çağdaşlık düzeyine ulaşabilsek...
Aynı biçimde, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın Ahmet Kaya için söyledikleri de güzel. Eşiyle konuşmuş, konuşmamış... Eninde sonunda konuşurlar, sorun bu değil. Sorun bu niyetin, bu iradenin gösterilmesinde. Devletin geçmişin hatalarını kabul edip, özür dilemesinde... Ahmet Kaya'nın 2000'de gurbet ellerinde ölmesi kime ne kazandırdı? Keşke türkülerini istediği, bildiği dilden söyleseydi de hâlâ aramızda olsaydı... Onu ve diyelim ki Yılmaz Güney'i getirip yan yana anavatanlarına gömmek ne güzel olur, bize ne onur kazandırırdı... Kökenlerini inkâr etmeseler de dünya literatürüne birer büyük Türk sanatçısı olarak geçen onlar ve benzeri sanatçılara sahip çıkmanın artık zamanı değil mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Uzaklara gömdüğümüz büyük sanatçılar üzerine
Yayın tarihi: 27 Şubat 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/27/cm/haber,2513EE00611D445BA77C20F7331BB454.html
Tüm hakları saklıdır.