Tam 20 yıldır her seçim dönemi gündeme geldi.
Teklif Komisyon'dan, Meclis Genel Kurulu'na gidene kadar ya ortadan buharlaştı veya seçime gidildi.
Sonuçta hiçbir dönem çıkamadı.
Sözünü ettiğimiz, geçen hafta Meclis'te yabancı uzmanların da katılımı ile üzerinde tartışılan Siyasi Etik Komisyonu...
Anayasa Komisyonu Başkanı AK Partili
Burhan Kuzu'ya göre
"Siyasi Etik Yasası" bu dönem Meclis'ten kesinlikle çıkacak.
Geçen dönem bütün siyasi partilerin üzerinde uzlaştığı bir metin de zaten hazır bekliyor.
Bunun biraz daha genişletilerek hemen Genel Kurul'a sevk edilmesinin önünde fazla bir engel de bulunmuyor.
Sevigen'in durumu Her ne kadar CHP,
"Önce milletvekili dokunulmazlığı" şartını koşuyor olsa da Kuzu,
"siyasi etiğin dokunulmazlıkla ne alakası var" görüşünde.
Dolayısıyla CHP'nin bu dönem de direnç göstereceğini sanmıyor.
TBMM Başkanı
Köksal Toptan'ın da desteklediği Siyasi Etik Kanunu'nun çıkması ve Komisyonu'nun oluşmasının önünde buraya kadar bir engel gözükmüyor.
Aynen son 20 yılda olduğu gibi...
Peki, Siyasi Etik Komisyonu kurulmuş olsaydı, haydi geçmişte yaşananlar bir yana bugünkü seçim ortamında kim ne yapamayacaktı veya ne cezaya çarptırılacaktı?
Teklif taslağından yola çıkarak sıralamak gerekirse...
İstanbul milletvekili
Mehmet Sevigen yaptığı eylem dolayısıyla sadece CHP Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden istifa ile kalmayacak, gelecek dönem milletvekili seçilmesinin önüne de engel çıkacaktı.
"Arazi alım satımı yapan veya toplu konut işiyle uğraşan, taahhüt, müteahhitlik işiyle uğraşanlarla menfaat işine giremeyeceği" için en az üç yıl hapis cezası, 5 bin günden az olmamak kaydıyla da adli para cezasına çarptırılacaktı.
Şahin'i de kapsayacaktı Sadece Sevigen mi?
Aynı durum Adalet Bakanı
Mehmet Ali Şahin için de geçerli olacaktı...
Antalya'da,
"Merkezi hükümetle diyalog sağlayacak belediye başkanlarını seçmeye özen gösterin" sözleri Komisyon'un kapsama alanına girecek olan Şahin'e de ceza yolu gözükecekti.
Her ne kadar siyasi etik yasası sadece milletvekillerini kapsamına alıyor gözükse de milletvekili belediye başkan adayları olduğu için dolaylı yoldan da olsa yerel seçimleri de kapsayacaktı.
Bu seçimde milletvekili adayı olanlar milletvekili brüt maaşının yasa ile belirlenmiş miktarından fazla harcama yapamayacaktı.
Daha ilerisi 500 kuruştan fazla da seçim destek yardım kabul edemeyecekti.
Bu yükümlülükleri getiren yasa çıkmış olsaydı uygulama şansı var mıydı bilinmez.
Çünkü Kamu Görevlileri Etik Kurulu da 2005 yılından bu yana faaliyet gösteriyor olsa da sonuçta kamudaki rüşvet olaylarına her gün bir yenisi ekleniyor.
Adalet Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da dünkü sohbetimizde benzer bir kaygıyı dile getirip ekledi:
"Cezayı komisyon veremez. Kimin nasıl ceza vereceğini iyi tarif etmek gerekiyor. Mesela Yunanistan'da en ağır ceza veriliyor; bir sonraki seçime sokulmuyor. ABD'deki uygulaması ise çok daha sert... Biz cezada hangisini seçeceğimizi iyi belirlemeliyiz. Fazla katı da olmamalı, çok yumuşak da bırakmamalıyız." Siyasetin bu sıkıntıdan kurtulmasının yolu Başkan Kuzu'nun söylediği gibi sadece siyasetin finansmanına verilecek ceza ile düzenlenmemeli.
Finansmana yönelik düzenlemeye, seçilme yöntemi de eklenmeli.
Eğer bu yapılmaz ise yine siyasetin etik kurallarının bir ayağı yine topal kalacaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 24 Şubat 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/24//sarikaya.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.