kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Şubat 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Berlusconi korkunç biri

OLKAN ÖZYURT SABAH
21.02.2009
'Korkunun efendisi' olarak kabul edilen İtalyan sinemacı Dario Argento eskiden en korkunç şeyin sansür olduğunu söylüyordu. Argento fikrini değiştirmiş: "Şu sıralar Başbakanımız Silvio Berlusconi'den çok korkuyorum."..
Korkunun efendisi olarak kabul edilen, korku sinemasının üstatlarından Dario Argento, bugün sona erecek !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali'nde jüri üyesi olmak için Türkiye'ye geldi. Aileden sinemacı olan ve senaristlik, yönetmenlik, yapımcılık yapan Argento, kariyeri boyunca başka önemli sinemacılarla işbirliği yapmaktan çekinmediği gibi, (Sergio Leone'den, Bernardo Bertolucci ve George Romero'ya kadar çeşitlilik gösteriyor) korku türünün de yaygınlaşmasını sağladı. Opera, Travma, Stendhal Sendromu, Sleepless, The Card Player ve Suspiria filmografisinin sadece bir parçası... Bu, Argento'nun İstanbul'a ilk gelişi değil. Daha önce onun İstanbul'a geldiğini kızı Asia iki yıl önce ülkemize geldiğinde söylemişti. Dario Argento da bize bunu hatırlatıyor: "Karımla İstanbul'a seyahate gelmiştik. Dönüşte bir ay sonra karımın hamile olduğunu öğrendik. Bu yüzden kızımın adını Asia koydum,"diyor. İtalyan yönetmen, Akdeniz insanın rahatlığına sahip. Ne kendisini o kadar önemsiyor ne de yaptıklarını. "Hepsi fantezilerimdi işte," diyerek gülüyor. Bir grup sinema yazarı olarak Argento'yla keyifli bir muhabbete kapıldık. İşte kimi satırbaşları:

* BERGMAN'A DAİR: "Ingmar Bergman etkilendiğim en önemli yönetmenlerden. Çünkü ekspresyonizm benim için önemli. Özellikle resim de bu akımı çok seviyorum."

* 'SADECE BİR YÖNETMEN' Mi?: "Benim için önemli olan yalnız kalıp yazmayı başarabilmek. Çünkü filmlerimi tek başıma yazmayı önemsiyorum. Yazdıklarım da kendi fantezilerim ve kâbuslarım. Sonra da bu fantezi ve kâbuslarım film oluyor. Ama bazı insanlar beni korkunun efendisi diye tanımlıyor. Bu sadece bir görüş. Aslında ben sadece film çeken bir yönetmenim. Hepsi o kadar."

* KORKU USTASININ KORKUSU: "Dönem dönem benim de korkularım değişiyor. Mesela şu sıralar Başbakanımız Silvio Berlusconi'den çok korkuyorum. Korkunç bir insan kendisi."

* POLİTİKA VE ARGENTO: "Korkuyu bir şeyler anlatmak için bir araç olarak kullanıyorum. Filmlerimde çok derinlerde bir yerlerde, politikadan bahsediyorum. Hemen hemen her filmimde bunu görebilirsiniz."

* BİR FREUD TUTKUNU: "Zaman zaman vahşeti stilize etmekle eleştirildim. Ama benim fantezilerim böyle, kafam böyle çalışıyor. Rüyalarım ve kâbuslarım tabii ki var ama bence Sigmund Freud bu konuda her şeyi keşfetmiş. Son iki yüzyılın en önemli isimlerinden biri. Yazarlar, ressamlar ve ekspresyonizm bile Freud'dan etkilenmiş. Viyana Festivali'ne gittiğimde onun evini ziyaret ediyorum."

* KIZININ ADI NİÇİN ASIA OLDU?: "Kızımla çalışmaktan hoşlandım. O beni çok iyi tanıyor; benimle büyüdü ve ne istediğimi biliyordu. Çok mutlu oldum. Asia ismi niye koyduğumu biliyor musunuz? Karımla İstanbul'a seyahate gelmiştik ve dönüşte bir ay sonra karımın hamile olduğunu öğrendik. Bu yüzden adını Asia koyduk."

* DEĞİŞEN BİR SİNEMACI: "İlk dönem filmlerimle sonrakiler arasında farklar var, çünkü her şey gibi ben de değişiyorum. Hayatın bu yönünü de seviyorum. Hep aynı kalsaydık aptallaşırdık."

* NİYE ARGENTO İZLENİYOR? "Yaptıklarım hep fantezi ve insanlar fanteziyi seviyorlar. Filmlerimi de bunun için izliyorlar."

* YENİ KORKU FİLMLERİ- NE DAİR: Derinliği olmayan, psikolojisi olmayan, bilinci ve psikanalizi bilmeyen bir tarz gelişti. Otel filminin yönetmeni Eli Roth benim hayranımmış. Tanıştık arkadaş olduk Benim stilimi çok takip ettiğini düşünmüyorum. Bence sadece etkilenmiş. Sonradan iyice değişti. O tarz filmler hep sadistlerden bahsediyor.
Haberin fotoğrafları