kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Isıtılmış obsidyenle yapılan masajlarda, ağrıya neden olan enerji taşa geçiyor.

Sarıkamış'ın dağı taşı şifa taşı

FİGEN YANIK
20.02.2009
Spa taşı olarak bilinen ve hem stresten arınmak hem de fizik tedavinin bir parçası olarak kullanılan obsidyen taşı, Sarıkamış'ta bol miktarda bulunuyor. Obsidyenleri gören yabancılar da şaşkınlık içinde "Sizin dağınız taşınız altın," diyor..
Dünyanın en eski aynası, silahı, bıçağı, süs eşyası ve takılarının yapımında kullanılan obsidyen taşı, en eski şifa taşı olarak da biliniyor. Siyah ve koyu kahverengi olan bu taşlar, son yıllarda da sağlık merkezlerinde ve spa'larda hem günün stresinden arınmak hem de fizik tedavinin bir parçası olarak kas iskelet sistemi sorunları için kullanılıyor. Volkanik bir taş olan obsidyen, Türkiye'de de Doğu, Güneydoğu ve Ege bölgelerinde dağlık alanlarda mevcut olsa da değeri hiç bilinmiyor.

OBSİDYEN TAŞI İYİLEŞTİRDİ

Geçtiğimiz yıla kadar da Kars Sarıkamış'ta asfalt yapımında kullanılan obsidyen taşı, nihayet bu bölgede hak ettiği önemi görmeye ve 'Sarıkamış obsidyeni' olarak işlenmeye başlandı. Bu keşif aslında hiç de tesadüf değil. Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Başkanı Tahsin Parlak'ın da bu keşifte önemli bir rolü var. Geleneksel sanatları geliştirmek için çeşitli projeler üzerinde çalışan ve geçtiğimiz yaz Kars'ta öğrencileriyle yaptıkları alan araştırmasında bölgenin obsidyen taşı zenginliğini fark eden Parlak, hemen girişimlerde bulundu. Parlak, obsidyen taşının değerini ve özellikle sağlık için ne kadar yararlı olduğunu da Kazakistan'da geçirdiği bir kazadan sonra uygulanan tedavide yaşayarak öğrendiğini anlatıyor: "Uzun yıllar Almanya'da değerli taşlar üzerine araştırma yaptım. 2000'de de Kazakistan'da proje geliştirmek için bulunurken üçüncü kattan düştüm; üç omurga, bir kaburga kemiğim kırıldı. Beni orada alternatif tıpla iyileştirdiler. Türkiye'de doktorlar boyundan kuyruk sokumuna kadar platin takmam gerektiğini söyledi ama Kazakistan'da bir yıllık tedavi sonucu platine gerek kalmadan yürüdüm. Kazakistan'da obsidyen taşıyla spa tedavisi yapıldı. Normal kemiğin tutması için fizik tedaviye benzer şekilde sırtıma önce bitkisel bir krem sürüp, ısıtılan taşlarla masaj yaptılar. Kazakistan'da halkla iç içe olduğum için tedavilerini biliyordum, ama bu kazadan sonra kendim de yaşayarak şahit oldum. Geçen yaz da öğrencilerimle Sarıkamış'ta yaptığımız alan araştırmasında bu taşın bu bölgede ne kadar çok olduğunu gördüm.'' Parlak, bir Alman araştırmacıya Sarıkamış'ta sağlıkta kullanılan obsidyen olduğunu anlattığında önce güldüğünü, ama buraya gelip gördükten sonra çok şaşırarak "Sizin dağınız taşınız altın değerinde,'' dediğini anlatıyor: "Dünyanın tek spa taşı obsidyen taşıdır. Türkiye'deki binin üzerindeki spa merkezinde kullanılan taşlar, yurtdışından getirtiliyor. Oysa Sarıkamış obsidyeni kullanılabilir. Ben de hemen bir atölye kurulmasını istedim. Burada üretilen takılar da satılıyor. Bu taşın güneş enerjisini çekme özelliği olduğu için tedaviden sonra da bir takıyla güçlendirmek lazım." Sarıkamış'ta biri obsidyen taşı işlemeciliği olmak üzere Osmanlı saray kilimleri, çini sanatını geliştirme ve konfeksiyon atölyesi hizmete girdi.