Rekabetçi anneler
İLKNUR K. AKMAN
13.02.2009
Sokakta yürürken ya da bir restoranda yemek yerken, zaman zaman başka kadınların bakışlarını mutlaka üzerinizde hissetmişsinizdir. Aynı şeyi siz de yaparsınız... Bazen kadının giydiği, bazen güzelliği, bazen de yanındaki sevgilisidir baktığınız. Hiç tanımadığınız halde o kadınla birden içten içe rekabete girersiniz. Aynı şey iş hayatında da geçerlidir ve rekabet, çoğu zaman iyi bir şeydir de. Ama sadece yetişkinler arasında kaldığı sürece...
Anne olduğumdan beri bir şey fark ettim. Kadınlar arasındaki bu rekabetçi davranış, doğurduktan sonra da çocuklar üzerinden devam ediyor. Yani, kadınlar, başkalarının çocuklarını kendi çocuklarına rakip görüyor. Ne zaman kızımla sokağa çıksak, diğer annelerin benim ya da bir başkasının çocuğuna önce kaçamak bakışlar atıp hemen ardından da gözlerini diktiğine tanık oluyorum. Ben önceleri bunun giydirilen bir kıyafete, bebeğin bindiği arabaya ya da çocuğun annesine ne kadar benzeyip benzemediğine olan merakla sınırlı olduğunu sanıyordum.
Evet 'Sen de ne var, ben de var' ruh hali anlaşılır bir şey belki ama tesadüfen sohbet ettiğinizde iş hemen 'Sizin çocuğun boyu ne kadar, kilosu kaç? Kaç kelime söylüyor, kaç adım atıyor? Ay yoksa hala emekliyor mu?' noktasına gelince tedirgin oluyorsunuz.
Anneler kendi çocuklarının ne yediği içtiği, nasıl büyüdüğü, neleri yapmaktan hoşlanıp hoşlanmadığından çok, diğer yaşıtlarının (rakiplerinin) durumuyla ilgili çünkü. Bu günümüz annelerinin bir takıntısı mı yoksa hep böyle miydi bilemiyorum. Ama bir çocuk için bundan daha ürkütücü bir şey düşünemiyorum. Bebek yaşta rekabete sokulmak ne kötü!
KİMİN ÇOCUĞU DAHA UZUN?
Hiç unutmuyorum, birkaç ay önce doktoruna "Ayşekiraz'ın boyu yavaş uzuyor galiba?" dediğimde, bana "Her çocuğun kendine göre bir büyüme hızı vardır. Hem kimi daha kilolu olur, kimi zayıf, kimi uzun, kimi kısa. Önemli olan sağlıklı olması, bunlara takılma," demişti kesin bir dille. Sonra da annelerin bu konudaki hırsından bahsetmişti. Kendi bebeği arkadaşınınkinden 100 gram az diye, biraz daha yedirebilmek için çocuğunun ağzına şırınga ile mama boşaltmaya çalışanlar bile varmış.
Delilik! Bu, ileriki yıllarda yerini, "Kiminki daha akıllı?"ya bırakıyor ve okul çağında zavallı çocuklar yarış atları gibi kullanılıyor. Büyünce de obez ya da anoreksik, en iyi okullardan mezun olsa da kendine güvensiz, arızalı insanlar oluyorlar. O yüzden annelere tavsiyem, bırakın bebeğiniz kimsenin bebeğine benzemesin. Unutmayın her insan biriciktir, sizinki de!
Yayın tarihi: 21 Şubat 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/21/ct/haber,22B7E54268BF4641967A021CA157ED45.html
Tüm hakları saklıdır.