Abuzittincim,
Son zamanlarda acayip olaylar gelip gelip beni buluyor. Eskiden bi evden başka mahalledeki eve taşındın mı, muhtardan bi belge alıp (ikametgah belgesi) yeni taşındığın yerdeki muhtara götürüyordun işlem tamamlanıyordu. Artık o yetmiyor; Nüfus İdaresi'nden onay istiyorlar.
Nüfus İdaresi'ne, hane halkının kimlikleri elimizde, bi de "Doğalgaz Faturası" gittik. Nüfus İdaresi'ndeki zat önündeki bilgisayara bişeyler kaydettikten sonra "Sizin oturduğunuz bina gözükmüyor" dedi. Allah Allah.. Bizden önce kaç kiracı gelmiş, geçmiş.. Bina şehir dışında filan olsa hadi anlayayım.
"Şimdi n'olacak?" dedim.
"Binanın planda işlendiğine dair belge getireceksiniz." Adam ister istemez sinirleniyor "Beyfendi dedim, bu bina Ümitköy'de kocaman bi mahallenin ortasında. Kaç yıllık bina. Nasıl olur da kayıtlarınızda bulunmaz! Ayrıca bi hata varsa ben niye uğraşayım. Binalarla ilgili işlemleri kimler yapıyorsa onlar uğraşsın."
Adam gözlüğünün üzerinden şöyle bi baktı "Valla siz bilirsiniz. Zaten müracaatta da gecikmişsiniz, 2 milyar ceza verirsiniz" dedi. "2 milyarı" duyunca, doğru Çankaya Belediyesi'nin yolunu tuttum. Onlar da bana mahallenin planını gösteren ve 32 numaranın (benim kapı numarası) üzeri kırmızı kalemle işaretli bi belge verdiler.
Nüfus İdaresi belgeyi kabul etmedi. Numarataj Dairesi diye Büyükşehir Belediyesine ait bi daire varmış ordan belge almalıymışım.
Bu arada günler geçiyor. O numarataj denen yerde de uzun kuyruklar. İki gün sonra sıra bana geldi "32 numaralı binanın orda olup olmadığını belirleyecek bi heyet gönderecez" dediler. "Heyeti minibüs tutup ben götüreyim. Şu eziyet artık bitsin" dedim. Anlayışlı adamlarmış, toparlacık, kırmızı yüzlü badem bıyıklı bi bey geldi "Heyet benim buyrun gidelim" dedi. "Heyet"i 30 kilometre uzaklıktaki evin önüne getirdim. Binaya şöyle bi baktı "Hımmm. Demek 32 nümora bura oluyo.. Dönelim" dedi. Döndük. Çankaya Belediyesi'nin resmi tasdikli planını kabul etmeyen Nüfus İdaresi, kırmızı yüzlü badem bıyıklı "heyet"in oluruyla 32 numaralı haneyi kayıtlarına işledi.
Bu acayip bürokrasinin oyuncağı olmaktan içim içimi yerken "Aldırma beterin beteri var" dedim. Bunu derken Numarataj Dairesi'ndeki hayli yaşlı beyle karşısındaki memurun konuşmasını hatırlamıştım:
"Beyefendi oğlum kaç gündür gelip gidiyorum artık şu benim adres işini bitirin!"
"Valla bey amca şimdi senin sokağın adı ilk başta 2'nci sokakmış. Sonra bu 21. sokak olarak değiştirilmiş. Fakat halk eskiden beri sokağa 'Sevap Sokak' dediğinden biz de Sevap Sokak olarak değiştirmişiz..Gel gör ki bunu planlara Seval Sokak diye işlemişiz. Niye diye sorma, ben de bilemiyorum, şu an senin sokağın adı, benim bilgisayarda son haliyle 3'üncü cadde diye çıkıyor."
"İyi ama beyefendi oğlum Nüfus İdaresi de senin sokak planda çocuk bahçesi gözüküyor diyor ben n'apim?"
Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Yayın tarihi: 15 Şubat 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/02/15//haber,D7FFD67749C14FB6B145FE70E6898BA0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.