Giriş Saati : 09.02.2009 12:27 Güncelleme : 09.02.2009 22:26
Özel Jimer Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Melike Yıldırım, hamile kadınların günde en az 3 litre su tüketmesi gerektiğini söyledi.
Su içme bilincinin yerleşmemesi nedeniyle Türkiye'de insanların yeterli düzeyde su tüketmediğini kaydeden Melike Yıldırım, özellikle aşırı terlemeye bağlı olarak su kaybının arttığını ifade etti.
Yıldırım, bu yüzden su tüketimine gereken özenin gösterilmesi, yetişkin bir kadının günde ortalama 2.2 litre, erkeğin ise 3 litre su içmesi gerektiğini kaydetti.
Vücudun yüzde 2 oranında su kaybının performans düşüklüğüne, yüzde 3 oranında kaybın fiziksel güç kaybına, yüzde 8 oranındaki kaybın solunum güçlüğüne ve yüzde 11'lik kaybın ise kas gücü azalmasına ve hatta böbrek yetmezliğine neden olabileceğini vurgulayan Op. Dr. Yıldırım şunları söyledi: "Su kaybıyla birlikte idrar miktarı azalır, deri kurur ve esnekliği bozulur, ilerleyen durumlarda ise bilinç kaybı görülebilir. Besinlerin sindirimi, emilimi, hücrelere taşınmasını, atık maddelerin atılmasını, vücut ısısının ayarlanmasını sağlayan su, vücudun dengesi açısından büyük önem taşımaktadır. Hamile kadınlarda kilo artışına bağlı olarak su ihtiyacı artar. Bu yüzden hamile kadınların günde 3-3.5 litre su tüketmesi gerekiyor. Yeterli su alınmadığı durumlarda böbreğin iyi çalışamayacağını ve bu organın görevini karaciğerin üstleneceğini bilmemiz lazım. Bu da şişmanlığa yol açar."
Yıldırım, "Egzersiz önce ve sonrasında mutlaka su içilmelidir. Su, gereksiz gibi görülmemeli, sağlıklı yaşam için tüketimine gereken özen gösterilmelidir. ıÜüSuyun anne adayları için taşıdığı önem bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı için de geçerliliğini koruyor. Bu sıvı her 3 saatte bir kendini yeniliyor. Yetersiz su alımına bağlı olarak ortaya çıkan dehidrasyon durumunda ise amniyon sıvısının miktarı azabiliyor. Erişkin bir insan vücudunun yüzde 55-75'ini su oluşturuyor ve su vücudumuzun her bölümünde bulunuyor. Bu suyun yaklaşık üçte ikisi hücrelerin içinde, geri kalanıysa hücre aralarında ve kanda yer alıyor. Kaslar, yağdan daha fazla su içeriyor. Bu nedenle, ne kadar zayıfsanız, vücudunuzdaki su oranı da o kadar fazla oluyor. Kanın yüzde 80'den fazlası, kas dokusunun yüzde 73'ü, yağın yüzde 25'i ve hatta kemiklerin yüzde 22'si sudan oluşuyor." diye konuştu.
Bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısının her 3 saatte bir kendini yenilediğine dikkat çeken Yıldırım, yetersiz su alımına bağlı dehidrasyon durumunda amniyon sıvısının miktarının da azaldığını söyledi.
Yıldırm, "Hamilelikte dehidrasyonun bir başka olumsuz etkisi de erken doğum ağrıları. Dehidrasyon durumunda salgılanan bazı hormonlar, doğum kasılmalarını başlatan hormonu taklit ederek erken doğum kasılmalarına neden olabiliyor. Erken doğum tehtidi tedavisinde ilk yapılan işlemin, damar yolu açarak sıvı verilmesi olduğunun hatırlanması sıvı alımının önemini belirtmek açısından dikat çekici bir örnek." dedi. CİHAN