Giriş Saati : 13.01.2009 10:47 Güncelleme : 13.01.2009 17:21
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, mevduat faizlerinde yaşanan düşüşün, kredi faizlerine henüz yansımadığını, ancak, talepteki artışla birlikte önümüzdeki süreçte mutlaka bunun gözleneceğini bildirdi.
Özince, Adana Ticaret Odası'nın (ATO) ev sahipliğinde gerçekleştirilen ''3. Adana Uluslararası Ekonomik İşbirliği Forumu''na katılmak üzere geldiği Adana'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, global ölçekteki ekonomik sıkıntıların her sektörü olumsuz etkilediğini, ancak, bu dönemde yapılması gereken en önemli işin tedbirli davranmak olduğunu belirtti.
Bir süre önce mevduat faizlerinin düştüğünü anımsatan ve çeşitli çevrelerden bunun kredi faizlerine ne zaman yansıyacağının merak edildiğine dikkati çeken Özince, ''Mevduat faizinin düşüşü, kredi faizlerine de mutlaka yansıyacaktır, ancak, talep şu anda güçlü olmadığı için yansımıyor. Yansıması için mevduat faizlerindeki düşüşün kalıcı olduğunun görülmesi, bankacılık sisteminin de özelikle sorunlu kredilerle ilgili kaygılarının azalması gerekecek'' dedi.
Özince, hükümetin, son krizle birlikte borcunu ödeyemeyip Merkez Bankası'nın kara listesine girenler için son 5 yılı kapsayacak şekilde düzenlemeyi planladığı sicil affı konusunda ise şunları kaydetti:
''TBMM'nin çıkarttığı her türlü kanuna biz harfiyen uyarız, sicil affı da olsa genel af da olsa. Ancak, her ticari müessese kendi değerlendirmesini kendi yapar. Sicil konusuna herkesin kendisinin dikkat etmesi lazım. Bunun çaresi de parlamentoda değil 'ayağını yorganına göre uzat' ata sözümüzdedir.
Bankalar önümüzdeki dönemde muhakkak sicili, mali bünyesi en iyi kuruluşlarla çalışmaya gayret edeceklerdir. Ancak, şu da unutulmamalı ki İş Bankası özelinde, sorunlu hale geldikten sonra Türkiye'nin en önemli firması olmuş çok müşterimiz var. Mühim olan burada mükellefiyetleri zamanında yerine getirmektir.''
Özince, sicil konusunda sadece bankaların değil tüm ticari tarafların hassas olduğunu ifade ederek, ''Zira son dönemlerde yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle sadece bankalar değil birçok reel sektör firması da alacaklarını geri çağırdı, çeklerini erken tahsile verdi, bayilik ilişkilerini sonlandırdı'' dedi.
''KRİZİ BANKALAR MI KÖRÜKLÜYOR?''
Özince, bankaların yıllardır çalıştıkları müşterilerinin bile taleplerini geri çevirdiği, krizi bankaların körüklediği yönündeki eleştirilerle ilgili olarak da şunları söyledi:
''Bu konuda İş Bankası olarak hiçbir rahatsızlık yok. Ama isteriz ki İş Bankası'na daha çok mevduat yatsın, İş Bankası da onu daha çok krediye çevirsin. Mutlaka her talebi karşılayamayabiliriz. Kredi konusuna öncelikle kaynak yapımızın el vermesi lazım. Bu konularda bireysel veya firma bazındaki sorunları genelin sorunu gibi göstermemek gerekir. Önümüzdeki süreç ilişki yönetimi açsısından tüm ticari tarafların çok daha fazla dikkatli olması gereken dönem olacak. Bu nedenle bankalar müşterilerini, müşteriler de bankalarını özenle seçmeli. Bu konularda geleceği düşünmeden yapılacak hareketler bankaların yanı sıra müşterileri de yani reel sektör firmalarını da olumsuz etkileyebilir. Herkes bankasını iyi seçmeli, çalışmalarını bankasına göre yönlendirmeli ve tabii ki gelecekteki krizle baş etmenin en önemli unsuru kendi mali bünyemizi, sermayemizi güçlü tutmamızdır.''
MEVDUAT YAPISI VE KONUT KREDİLERİ
Özince, Türkiye'de mevduatla konut finansmanı arasında büyük fark bulunduğuna dikkati çekerek, ''Türkiye'de mevduat çok kısa vadeli, konut finansmanı ise çok uzun vadeli. Bu kısa vadeli mevduat yapısıyla ülkemizde konut finansmanı sürdürülemez. Olsa da bunlar ufak tefek hareketlerdir, ülke genelini etkilemez'' diye konuştu.
Türk mudilerin mevduatlarını genellikle kısa vadeli tutmasının da her an çıkabilecek fırsatları değerlendirme arzusundan kaynaklandığını belirten Özince, ''Ayrıca, tüm tasarrufların da bankalara gitmediği muhakkak. Mevduattaki kısa vade sorununun kayıtlı sistemin genişletilmesiyle özellikle ülkemiz sermaye piyasasının büyütülmesiyle aşılabileceği kanaatindeyim. Şimdilik böyle sıkıntılar olabilir. İşadamlarımız, şikayeti bırakıp geleceği kurmak için çaba göstermeli'' dedi.
Özince, ithal kaynaklı daha iyi hammadde ile yapılan ve 1 Ocak 2009'dan itibaren kullanımına başlanan Türk Lirası için de İş Bankası olanak hazırlıklarına çok erken başladıklarını, şu an bankamatiklerin tamamından yeni paranın çekilmesinin mümkün olduğunu bildirdi.