kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Ocak 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Para-psikoloji

Yeni yıl, Türkiye ekonomisinin her alanda test edildiği bir dönemin kapılarını açtı. Yaşadığımız sorun psikolojik mi, değil mi? Yakın geçmişteki krizlerden ders aldık mı? Patronlar, sosyal kaygılara duyarlı mı? Verimliliği öğrendik mi? Risk yönetimini becerebildik mi?
Esasen, ekonominin nabzının attığı, ete kemiğe büründüğü piyasalardaki sıkıntıların temelinde "psikolojik" faktörler yatıyor yatmasına da
... Mesele Başbakan'ın dediği gibi sadece psikolojik değil. Tam anlamıyla
"Para-psikolojik!" Yani, piyasa aktörlerinin düşünce gücünün derinliklerinin, maddiyatla birleştiği o kritik nokta...
Bu hafta, ekonomi yönetiminin iki önemli gündem maddesi olacak.
1- IMF ile yeni standby için nihai görüşmeleri tamamlamak.
2- İç piyasanın seyrini masaya yatırmak.

Kaptan aranıyor
IMF ekseninde söylenecek husus şudur:
"Hükümet, fırtınalı denizde bir kılavuz kaptan arayışındadır. Kaptanın dediğini dinleyip, mutlak olarak önerdiği yoldan gitme eğiliminde değildir. Hele bir program başlasın, piyasalara güven verilsin, küresel likidite darlığında acil ihtiyaç duyulan dış kaynak temin edilsin ondan sonrasına bakarız" havası hâkimdir.
Ancak, siyasi kadroların samimi biçimde krizi fırsata dönüştürme çabası da göz ardı edilmemeli. Bu nedenle Türk özel sektörü "greko-romen" oyunu bırakıp, "serbest stili" benimsemek zorunda.
Bunun anlamı; kısa vadeli çözümlerle yetinmek, gözünü Ankara'ya dikmek yerine yıllardır ihmal edilen yapısal dönüşümleri sağlamaktır. Ne vardır bu reçetede? Özünde "zihniyet reformu" ve "kendi göbeğini kesme" yeteneği. Bu nasıl mümkün olacak?
1- Bilançoların şeffaflaştırılması.
2- Norm kadrolar belirlenerek ilk şokta işçi çıkarmak yerine şirket içinde sonuç verecek tasarruf alanları yaratılması.
3- Yeni üretim modellerine geçilmesi.
4- Profesyonel finans uzmanlarından yararlanılması ile...
Örneğin, stoktaki araçların eritilmesi için Hükümet nezdinde çözüm arayan otomotiv sektörü temsilcileri, yeni nesil motor üretimi için nasıl bir plan geliştirdiğini, yan sanayii koruyan entegrasyon açılımını, istihdamı sürdürülebilir kılacak kararlarını da ortaya koymak zorunda.
Dolayısıyla, krizin etkilerinin ağır biçimde hissedileceği bu yılın ilk yarısı için ağlanmak yerine, örnek tasarruf projeleri geliştirmek, işçiişveren ortak çıkar paydasını bulmak, tüm ülkeye yaymak gereği vardır. Hükümet'e düşen görev de burada adil hakem olmak, tıkanıklık açmaktır.

Neşter bekleyen alanlar
İç piyasadaki duruma gelince "2009'un son çeyreğinden itibaren büyüme dinamikleri harekete geçer" temennisi yerine, mevcut kazanımları koruyan, ılımlı büyümeyi garanti altına alan somut programlar açıklanmalıdır.
"ABD kaynaklı krizin sonuna geliniyor, artık çıkış başlar. O halde biz de büyürüz" demek, teorik temelde doğru olsa bile pratik olarak gerçekçi değildir. Önemli olan, gerekli placecountryregionmali kaynağı bireylerin, şirketlerin, hatta merkezi hükümetin kendi iç imkânları ile yaratması, fedakârlık yapacağı harcama kalemlerini bulup ilan etmesidir.
Nitekim, IMF'nin olası özelleştirme gelirlerine endeksli yatırım harcamalarına fren koyması, belediyelere aktarılan vergi paylarını artırmak yerine yerel yönetimleri öz gelirlerine kavuşturma baskısı, mahalli bütçelerde saydamlığı zorlaması, esnek çalışma modellerini dayatması, daha liberal enerji piyasası istemesi, yeniden gider reformunu hatırlatması bu yüzdendir.
Ekonomi kurmayları, artık durma noktasına gelen, vergi gelirlerini tehdit eden iç piyasa bunalımının farkındadır. Piyasaları hormonlu büyütmek yerine, likit tutmak, çarkların dişlilerini yağlamak öncelikli konudur.
Bu demektir ki bankaların kredi kaynakları ihtiyatlı ölçekte açık tutulacak, mutedil faiz indirimi devam edecek, sağlık ve sosyal güvenlik harcamaları maliyet bazlı ama sosyal devlet ilkeleri ile uyumlu biçimde paylaşılacak.