Birkaç yıl önce benimle söyleşi yapan bir genç meslektaşım
"Siz metroseksüel misiniz" diye sorunca,
"Ben pek metroya binmem" diye cevap vermiştim.
Benin aktüaliteden kopukluğumu gösteren bu cevabım genç meslektaşımı üzmüştü.
Sonra bana metroseksüel ile metro ulaşım sistemleri arasında bir ilişki olmadığını, metroseksüelin kendine ve görünümüne özen gösteren, estetiği için çok para harcayan
"Bakımlı erkek " anlamına geldiğini uzun uzun anlatmıştı.
Ben de kendisine bu kavramı birkaç yıl önce The NewYork Times'da okuduğumu ve bir yazımda kullandığımı söylemiştim.
Daha sonraları bizim medyada çok sık kullanılıp eskitilen metroseksüel kavramı, İngiliz
"The Independent " gazetesi yazarı Mark Simpson tarafından 1994'te türetilmişti.
Geçen hafta genç bir şöhretle sohbet etmek fırsatına kavuştum.
O da bana
"Siz gastroseksüel misiniz" diye sordu.
Bu sorunun değişik türde söylenişini de daha önce
"Siz gourmet misiniz" sorusuna muhatap olduğumda duymuştum.
Ben
"Gourmet" nin Fransızcada ince lezzetlerle ağız tadının peşinde koşanlar için kullanıldığını, eski dilde bunun karşılığını
"Çeçnici" kelimesinin ifade ettiğini, benim ise
"Obur" anlamına gelen
"Gourmand" kavramı içinde kendimi bulduğumu söylemiştim.
Ağız tadına veya yemeğe düşkünlük anlamına gelen
"Gourmandise", Katoliklerin
"7 Ölümcül Günah" listesinde 2'nci sırada yer alır.
Tabii ki 1'inci sırada seks düşkünlüğü vardır.
Ölümcül günahlar "Siz gastroseksüel misiniz" sorusuna cevap ararken bunlar aklımdan geçivermişti. Acaba
"Gastroseksüel" kavramı çeşnicileri mi, yoksa oburları mı anlatmak için kullanılıyordu?
"Google" a başvurmak bilgiye ulaşmanın en kısa yolu olduğu için ben de
"Gastroseksüel "in tam anlamını elde etmek için bu yola girdim.
Meğer gastroseksüeller, kadınları etkilemek ve elde etmek için mutfağı kullananlara deniliyormuş. Yani
"7 Ölümcül Günah" listesinin 1'inci ve 2'nci sıradaki günahları bu kavram içinde birleştirilmiş.
İngilizler arasında yapılan bir araştırmaya göre gastroseksüeller 25-45 yaşlar arasında olurlarmış.
İlk dönem gastroseksüalitesi 25-35 yaşlar arasında görülürmüş ve bunlar ana hedef olarak kadını elde etmeyi alırlarmış. Mutfağa girip yemek pişirir ve değişik lezzetler üretirken tek düşünceleri bir kadını etkilemek olurmuş.
İkinci dönem yani 35 yaş ve üzerindeki gastroseksüalitede, amaç yavaş yavaş cinsellikten uzaklaşır, aile ile, arkadaşlarla birlikte yemek ve sohbet için lezzetler üretilirmiş.
Kadınların gastroseksüellere bakış açılarını ise
"Rahatlatıcı" kavramı içinde bulmak mümkünmüş.
Bir kadını erkek arkadaşının mutfağa girip yemek yapması rahatlatır, gevşetirmiş.
Popüler kültür Yemek ve mutfak sanayicileri ise, erkekleri mutfakta görmekten mutluluk duyarlarmış.
Çünkü erkekler hem et, sebze ve diğer ürünleri, hem de mikser, fırın, tava ve benzeri mutfak gereçlerini alırken ölçüsüz para harcarlarmış.
Bu arada aşçıların artık dünyaca bilinen
"Şef" ler olarak şöhret kazanmaları da, gastroseksüelliğe rağbeti artırmış.
Evet
... "Popüler kültür" de kültürün bir bölümü.
Ancak bunun da derinliği ve dereceleri var.
Bir Fransız şarabının markasını ezberleyip, bunun üzerine çeşitlemeler yapmak ne gourmant ne de gastroseksüel olmaya yetiyor.
Bu şaraba uyan yemeği de, bu yemeği hazırlamayı da bileceksiniz.
Çocuğunuz da ileride
"Annem çok güzel yemek yapardı" derken duraklayacak ve yutkunup,
"Annem de babam da mutfakta çok iyiydiler" diyebilecek.
Hani bir yamyamı normal lokantada görenler şaşırıp,
"Senin burada ne işin var" diye sorduklarında yamyam
"İnsanlardan bıktım" diye cevap vermiş ya... Belki de erkeklerin mutfağa bir diğer kaçış sebebi, salonda oturup sadece siyaset ya da futbol konuşan diğer erkeklerden bıkmış olmalarıdır.
Yayın tarihi: 4 Ocak 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/04//haber,B6781B3360F4491AA1CEB81FF90633FD.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.