Yılbaşı gecesi içkinin dozunu kaçıranlar, ertesi gün baş ağrısı ve halsizlik çekmemek için hazırlıklı olmalı... 'Ertesi gün sendromu'na yakalanmamak için bu yazıyı okuyun.
Genellemelerden hoşlanmam ama gördüğüm kadarıyla insanlar uzun uçak yolculuklarında ve yılbaşında içkinin ölçüsünü kaçırabiliyor.
Sanırım her ikisinde de geleceğin neler getirebileceğine duyulan endişe, her zamankinden daha fazla içki içmeye yönlendiriyor. Birkaç gün sonra hiç de parlak geçmeyen 2008 geride kalacak, daha da karanlık olacağa benzeyen 2009'a gireceğiz. Radikal alkol düşmanı olmayanlar yılbaşında yine rakısından şarabına, şampanyasına kadar sevdiği, alıştığı içkileri yudumlayacaklar.
Ancak, "Her gecenin bir sabahı vardır," özdeyişi pek çok kişi için bir kez daha doğrulanacak, bir gece önce devrilen kadehlerin etkisi ertesi gün az ya da çok kendini gösterecek.
YÜRÜYÜŞ MUCİZE YARATIR
Bu yılbaşı yaklaşırken içimden bir ses akşamdan kalmalık konusunda bir şeyler yazmam gerektiğini bana hatırlattı. Çünkü biliyorum ki, çevrenin ayıplamasından endişe eden ve eskisi gibi içkili lokantalarda, gazinolarda görünmekten kaçınan pek çok kişi bu yıl da televizyonlarının karşısına çilingir sofrasını kuracak ve en azından yeni yılın ilk dakikalarına kadar kadeh tokuşturacak.
Neyse konumuz bu değil; ertesi sabah kalktığımızda midemiz yanıyor, kahvaltı sofrasına oturmak içimizden gelmiyorsa yapılması gereken bazı şeyler var. Örneğin sabah miskin miskin oturup baş ağrısının geçmesini beklemek yerine, havanın nasıl olduğuna bakmadan temiz havada yürüyüş yapmak mucizeler yaratabiliyor. Hareket etmek dolaşım sistemini de harekete geçiriyor, kana daha fazla oksijen giriyor.
Alkol vücutta sıvı kaybına neden olduğu için bol miktarda gazı çıkarılmış maden suyu içilmesi de çok yararlı.
Çünkü bu, yitirilen minerallerin geri kazanılmasını sağlıyor. Hatta gece yatmadan önce bol miktarda su ya da maden suyu içmek de ertesi sabahki genel durum üzerinde olumlu etki yapıyor.
İçkinin dozu iyice kaçırılmışsa ve bu uygulamalar da fazla işe yaramamışsa, pek çok kişi ilaçtan medet umar.
Başka alanlarda olduğu gibi, akşamdan kalmalığa karşı da en etkili ilacın aspirin olduğu anlaşılmış. Hatta aspirine alerjisi olmayanların içki içmeden önce bir ya da iki aspirin aldıkları takdirde ertesi sabah kendilerini daha iyi hissettikleri de kanıtlanmış. Genellikle Amerikan kaynaklı akşamdan kalmalık reçetelerinde bu durumu yok etmek için ertesi sabah içki karışımlarını kafaya dikmek önerilir.
Hatta bu reçeteler arasında çiğ yumurta ile yapılan karışımlara bile rastlanır. Bunlara rağbet etmemekte yarar var; çünkü mideyi daha da allak bullak etmek, akşamdan kalmalık halini daha da uzatmaktan öte işe yaramaz.
Vücuttan henüz atılmamış alkolün kandaki düzeyi, yeniden alınan alkolle desteklenerek hızla yükselmiş olur.
Alkol çok çabuk kana karışıyor.
Daha midedeyken yaklaşık yüzde 20'si kana geçiyor. Kanda en yüksek düzeyine ise, içki içildikten bir ile iki saat sonra ulaşıyor. Yarım litre bira, çeyrek litre şarap ya da üç tek rakı içinde yaklaşık 20 gram saf alkol var. Saatte ortalama 0.1 gram alkol/kg vücut ağırlığı kadarı, vücutta eritiliyor. Başka deyişle kanda, saatte 0.1 promil alkol azalıyor. Bunun anlamı, 20 gram saf alkolün 80 kilo ağırlığındaki bir erkeğin vücudundan yaklaşık iki buçuk saatte atılabilmesi. 60 kilo ağırlığında bir kadının vücudunu ise aynı miktarda alkol üç saatten fazla bir sürede terk ediyor.
SAUNA KALBİ YORAR
Alkollüyken ya da akşamdan kalmalığı gidermek için saunaya girmek ölüme davetiye çıkarmaktan başka bir şey değil. Zira alkol etkisiyle kalp atışları yavaşlıyor, damarlar ise genişliyor. Buna sıcak ve boğucu sauna havasının metabolizma üzerinde yarattığı aşırı yük de eklenince, tüm metabolizma çökebiliyor. Ne yapılırsa yapılsın, akşamdan kalmalık durumu hemen yok olmuyor.
Aşırı alkolün vücutta bıraktığı izler üç gün kadar sürebiliyor. Bu süre içinde zihinsel performansın azaldığını da belirtmek gerek.
Akşamdan kalmalığa karşı, içki içmeye başlamadan önce mideye az yağlı bir altlık sağlamak gibi daha baştan alınabilecek önlemler var. Bir partideyseniz, kendinizi frenleyin ve içkiyi disiplinli tüketin. Örneğin karışık içmeyin, en beğendiğiniz tek bir içkide kalın. Arada bol bol meşrubat ve su içmeyi de ihmal etmeyin. Pek bilinmez; içki ile birlikte sıcak, çok şekerli ya da karbondioksitli içecekleri tüketmek çok yanlıştır. Çünkü bunlar alkolün daha hızlı kana karışmasını sağlar. Arada tuzlu çerezlerden atıştırmak vücudun kaybedeceği tuzu karşılamaya yardımcı olur. Yeni yılın ilk saatlerinde gecenin derinliklerine balıklama dalmadan önce de evinizin yatak odasını iyice havalandırın ve mümkün olduğunca kaloriferin kapalı olduğu serin bir ortamda uyumayı tercih edin.
Yeni yılın hepimize sağlık, başarı ve lezzet dolu günler getirmesini dilerim...
Yayın tarihi: 28 Aralık 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/28/pz/ors.html
Tüm hakları saklıdır.