Çocukluktan gençliğe geçişte yaşanılan gülünçlüklerin, ileri yaşlardaki büyükler tarafından tekrarlanması bazen can sıkıcı oluyor.
Hep İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki ilk yılımda yaşadığım bir olayı hatırlarım.
27 Mayıs 1960 askeri darbesi ertesindeki çok merkezli kavram kargaşalarının yaşandığı ortamdaydık. Fakültenin öğrenci derneği seçimlerinde "
iktidar "ı ele geçirmek için, hepimiz çalışmaya başlamıştık.
Ben de, kendi arkadaşlarımla "
Toplumsal Devrimciler " diye bir grup kurdum.. Pankartlar yazıp, fakültede çeşitli yerlere astık.. Seçim kampanyası başlamıştı..
28 Nisan olaylarının öncüsü olan, bizden daha eski öğrenciler, güçlü ve ağırlıklıydılar.. CHP Gençlik Kolları'nın desteği vardı arkalarında.. En fazla bilinen isim de, şimdi rahmetli olan Castro Nuri'ydi.. Yani Nuri Yazıcı..
Benim grup kurup, kendilerine rakip olduğumu öğrenince, Nuri Yazıcı ve arkadaşları, Hukuk Kantini'ndeki masalarına çağırdılar beni.. Bir nevi yargılanacaktım.. Ağırlıklı bir masaydı bu..
Karşılarına oturdum.. Castro Nuri sordu..
Sen Toplumsal Devrimciler diye bir grup kurup, aday olmuşsun öğrenci derneği yönetimine.. Bu Toplumsal Devrimciler ne anlama geliyor? Cevap verdim..
- Toplumsal demek sosyalist demek.. Yani biz Sosyalist Devrimciyiz!.. Castro Nuri bunu duyunca, rahatladı..
- Yahu biz de sosyalistiz.. Üstelik ben Nasyonal Sosyalistim, dedi.
Canan Arıtman olayı Bir CHP'li milletvekilinin (Canan Arıtman) aydınların imzaladığı "
Özür Mektubu " ve Cumhurbaşkanı Gül'ün aile kökeni üzerine söylediklerini okurken, 1960'a geri dönüp şimdi rahmetli olan Castro Nuri'nin "
Biz de sosyalistiz, üstelik ben Nasyonal Sosyalistim " deyişini hatırlıyorum.
Arıtman son olarak, Cumhurbaşkanı'nın nüfus kütüklerine dayanarak Türk ve Müslüman olduğunu kanıtlayamayacağını ileri sürerken şöyle demiş:
- Osmanlı'da sonradan Müslüman olan gayr-i müslimlere yeni nüfus kaydı çıkartılırken bizzat devlet tarafından baba adı olarak Müslüman isimler yazılırdı. Bu nedenle hiçbirimiz soyağacıyla etnik kimliğimizi ispat edemeyiz. Bugün soy bağı, etnik aidiyetin bilimsel ve hukuki tek geçerliliği DNA bilgileridir. Arıtman, kendisini eleştirenler için de
"Numaralı cumhuriyetçiler, liboşlar, dönek solcular, diasporanın köşelerdeki kalemşorları" ifadelerini kullanmış.
Kısa söylenişi ile "
Nazi Partisi " olarak bilinen "
Alman Nasyonal Sosyalist İşçi Parti "si de (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei), tıpkı Arıtman'ın söylemindeki gibi belirli kesimleri ve düşünce sahiplerini düşman ilan ederken, insanları kökenlerine ve ırklarına göre kategorize ederdi.
Siyasal açıdan öncelikli tehdit odakları ise, liberallerdi.
Neo-Nazizm mi? Sosyal Demokrat bir parti olduğu ileri sürülen CHP'nin bir milletvekilinin, sosyal demokrasinin "
Demokratik Sosyalistlik " olduğunu bilmemesi ve "
Ben de sosyalistim, üstelik Nasyonal Sosyalistim " demesi mümkün müdür?
Demek mümkündür.
Irkçılığa dönüşmüş milliyetçilik, anti-Semitizm, çoğulcu demokrasi düşmanlığı, militarizm gibi öğelerin ağır bastığı Nazizmin bir türevinin 21'inci yüzyıl
Türkiye'sinde sosyal demokrat bir parti içinde yeşermesi, ilgi çekici değil midir?
Castro Nuri'nin
"Yahu biz de sosyalistiz.. Üstelik ben Nasyonal Sosyalistim" demesini dinlerken 1960'ta ben 18 yaşındaydım.
Canan Arıtman da 1960'ta 10 yaşındaymış.
Yayın tarihi: 24 Aralık 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/24//barlas.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.