Bağırıp çağıranlar daha işin başında olduğumuzu unutmasın. Zart zurt ederek ya da ağzı laf yapan büyükelçilerin demagojileriyle bu sürecin önünü kesemezler.
"
İnsan hakları " ve "
geçmişle hesaplaşma " çağımızın temel değerlerinden. Birer medeniyet ölçütü!
Bir yandan kendini
Fatihlerin, Kanunilerin torunu ilan edeceksin,
Kara Kuvvetleri'nin kuruluşunu
Milattan Önce 209 yılına kadar götüreceksin, İstanbul'un fethini kutlayacak,
Çanakkale Savaşı 'ndaki kahramanlıklarla övüneceksin, yıkılan imparatorluğun borçlarını tıkır tıkır ödemiş bir devlet olacaksın.
Evet,
Osmanlı ile hem böyle sıkı bağlar kuracaksın (ki bence de kurmalı), hem de
1915 'te yapılanları bir kalemde geçeceksin.
Bu mümkün değil!
Bakın
TRT de tam gün
Kürtçe yayına başlıyor, hiçbir ciddi itiraz gelmiyor. Hani bölünecektik? Paramparça olacaktık? Hani mozaik değildik; mermer bloktuk? Hani Kürtler, "
dağ Türkü " idi?
Benzeri bir durum
1915 için de olacak:
1) Halk gerçekleri resmi yollardan da öğrenmeye başlayacak.
2) "Soykırım mı, değil mi" ayrı mesele; neticede bu topraklarda çok kötü işlerin yapıldığı, ciddi suçların işlendiği ortaya çıkacak.
Yavaş olacak, sancılı olacak ama bu yönde olacak, çünkü dünya o tarafa ilerliyor.
Bugünkü Tüm Yazıları
Kürtçe yayından 1915'in kabulüne
Yayın tarihi: 20 Aralık 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/20//haber,087CB06BDF6545AA93B11F8F135D02F7.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.