Giriş Saati : 13.12.2008 11:01 Güncelleme : 13.12.2008 14:30
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı başkanı Kemal Derviş, dünyası saran finans ve ekonomi krizinin, yakın zamanlardaki verilere göre yapılan tahminlerden bile kötü olduğunu, ancak güçlü teşvik paketleri ve uluslararası koordinasyon gibi önlemler sayesinde çözümlenebileceğini söyledi.
Derviş, Washington'da Amerikan Gelişme Merkezi adlı düşünce kuruluşunda krize ilişkin düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, kriz yüzünden gelişmiş ülkelerdeki yıllık ekonomik küçülmenin sanılandan daha kötü olacağının ortaya çıkmaya başladığını, gelişmekte olan piyasalarda da özel sektörde çökmeler meydana geldiğini anlattı.
Kemal Derviş, piyasa göstergelerinin de güvenilmez olduğunu, örneğin sadece aylar önce dünyada bir varil petrolün fiyatının 200 dolara çıkabileceği yönünde tahminler bulunurken, şimdi bu tahminin 30 dolar civarında yer aldığını belirterek, "bu belirsizlik ortamında kim yatırım yapabilir?" dedi.
Derviş, krizin çözümü yönünde doğru adımlar atılması gerektiğini kaydederek çeşitli önerilerde bulundu. Derviş, bu çerçevede ekonomik hayatı canlandırmak üzere hazırlanan veya hazırlanacak teşvik paketlerinin, büyük boyutlarda olması gerektiğini vurguladı.
Teşvik paketlerinin, dünyada ortalama ülkelerin GSYH'sinin yüzde 3'ü dolayında olması, bu rakamın ABD'de ise daha da yüksek belirlenmesi gerektiğini anlatan Derviş, kısa dönemdeki enflasyon ihtimalinin bu ortamda önemli bir problem olmadığını söyledi.
Derviş, teşvik paketlerinin kalitesinin de önem taşıdığını ve bu paketlerin, uzun vadeli, verimliliği artıracak ve istihdamı yükseltecek önlemleri içermesi gerektiğine işaret etti.
Kemal Derviş, ülkelerdeki krizlerin birbirleriyle bağlantılı olduğuna dikkat çekerek, devletlerin birlikte iyi koordinasyon içinde çalışmaları gerektiğini belirtti.
Krizin dünyada insanların acı çekmesine, kızgınlığa yol açtığına ve insanların sorumlu aradığına işaret eden Derviş, bu çerçevede çözüm sağlanamaması durumunda krizin, güvenlik sorunları doğurabileceğini vurguladı.
Finans krizinin, gelişmekte olan ekonomileri eylülden itibaren vurmaya başladığını kaydeden Derviş, Çin ve Hindistan gibi yüksek tasarruf oranlarına sahip bazı ülkelerin bundan daha az etkilendiğini, ancak etkinin, dövize bağımlı diğer ülkelerde daha ağır olduğunu belirtti.
Derviş, gelecek altı ayın zor geçeceğini, ancak arkasından göreceli bir toparlanmanın mümkün olduğunu kaydetti.
Derviş, her durumda, gelişmekte olan ekonomilerde bir çöküş yaşanmadığını ve bunun, ekonomilerin dayanıklılığını gösterdiğini söyledi.
Her şeye karşın kötümser olmadığını anlatan Kemal Derviş, "Sonuçta bu yaşadığımız nükleer savaş değil, bunun üstesinden gelebiliriz" dedi.
Bu krizin, uzun vadede dünyada sistemlerin düzeltilmesi için bir fırsata da dönüşebileceğini belirten Derviş, krizin psikolojik yapısından dolayı da şimdi güçlü liderliğin ve güvenin gerektiğini dile getirdi.
Aynı panelde konuşan Dünya Çalışma Örgütü genel direktörü Juan Somavia da dünyada finans krizi olarak başlayan bu olgunun, artık küresel olarak bir "reel ekonomi ve istihdam krizine" dönüştüğünü vurguladı ve çalışanları koruyan önlemler alınmasını istedi.