Polis kıyafeti giyip, İstanbul Avcılar'daki bir müzikholden genç bir kadını saçlarından sürükleyerek çıkaran ve defalarca tecavüz edip evinin önüne atan vahşilerin haberlerini gazetelerde okumamızın... Kameraya kaydedilen görüntülerini televizyonlarda seyretmemizin üzerinden çok zaman geçmedi. Çok şükür yakalandı o hayvanlar. (Böyle deyince de okuyuculardan ne çok mail geliyor bilseniz, 'hayvanlar bile böyle yapmıyor, hayvanlara haksızlık ediyorsunuz' diye.) Tamam Emniyet'e bravo! Ancak işin bir de perde arkası var. Bitti mi bütün tartışma hemen? Bu insanlar polis kıyafetleri giyip, polis kisvesi altında eşkıyalık yapıyorsa Emniyet Genel Müdürü'nün, polis teşkilatının durup düşünmesi, 'biz nasıl bu hale geldik' diye sorması gerekmiyor mu? Geçen hafta 'polis kıyafetlerinin bu kadar rahat temin edilmesini eleştiren ve kimler var bu hayvanların arkasında' diye soran yazımdan sonra bir okuyucu mail atıp bilgi verdi:
"Polis teçhizatlarının piyasadan temin edilmesinin nedeni Polis Kıyafet Yönetmeliği'ndeki 14. maddedir" dedi. 'Arma ve kokartların temini' konusunda bilgi veren madde şöyle diyor:
"Üniformada bulunması gerekli göğüs arması, görev yeri kol arması, kokart, rütbe, sınıf ve işaretleriyle, düğme ve diğer aksesuarlar personel tarafından kendi imkanlarıyla temin edilir." Ve okuyucu eklemiş: "Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından verilmeyen teçhizatlar, bu hüküm doğrultusunda piyasada polis teçhizatları satan yerlerden temin edilmektedir. Tanıtıcı olarak birçok sitede de polis kimliği yayınlandı. Artık buralardan temin edilecek örnek kimlik üzerinde yapılacak değişiklikler ile bolca sahte polis kimliği olayları yaşanacağını düşünüyorum..." İşte sorun! Bu araç gereçlerin bu kadar kolay temin edilmesi ve bu yolla vahşet yaratılması söz konusu ise neden kimse bu satışı engellemiyor, yasaklamıyor, neden bu alışverişe izin veriliyor ya da satışını düzenlemiyor? Bütün işleri güçleri, tek bildikleri çıkıp demeç vermek... Emniyet Genel Müdürü Celalettin Cerrah, Avcılar'daki korkunç olaydan sonra çıkıp demeç veriyor ve diyor ki: "Polise kimlik sorun!" Peki soralım... Sonuç? Pazartesi günü Radikal gazetesi vermişti sonucu: "Beş polis Cerrah'ın tavsiyesine uyup kendilerine kimlik soran Mustafa Akdoğan'ı kafatası çatlayıp çenesi kırılıncaya kadar dövdü." Gözü morarmış, kafası sarılmış fotoğraflar da haberde mevcut. Şimdi soruyorum: Kimlik sorun diye tavsiyede bulunan Cerrah, bu kişiyi döven polisleri nasıl cezalandırdı? Cezalandırmadıysa bu tavsiyeyi nasıl yapabiliyor?
Bugünkü Tüm Yazıları
Nasıl kimlik soralım Sayın Cerrah!
Yayın tarihi: 10 Aralık 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/10/gny/sever.html
Tüm hakları saklıdır.