kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
29 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Yemek kâbusa dönüşürse

İKNUR K.AKMAN
21.11.2008
Büyüdükçe dertleri de büyüyor... Yeni bir hayata alışmak hiç de kolay olmuyor çünkü. Bu arada en ufak sorunda bile en çok üzülenler anneler oluyor. Geçtiğimiz cumartesi sabahı telefonum çaldığında üzgün bir anne sesiyle karşılaştım. Sekiz gün arayla çocuk sahibi olduğumuz ve kızlarımızla ilgili tecrübelerimizi sık sık paylaştığımız bir arkadaşımdı arayan. Kızı altı aylık olmuş ve bizden bir hafta önce geçmişti ek gıdalara. Artık sütü azaldığından ek gıdaların yanı sıra hazır mama da verecekti kızına. İlk günler hiç de fena sayılmazdı, yemeklerini iyi kötü yiyordu. Ama sonra bir anda anne sütünden başka her şeyi reddeder olmuştu. Bir gece önce de tadını az çok sevdiği mamasından biraz yemiş ama gece yarısı inanılmaz şekilde kusmaya başlamıştı. Bir anne için ne büyük bir kâbus düşünsenize! Hem çocuğunuz doğru dürüst bir şey yemiyor, hem yediği bir lokmacık şeyi de kusuyor...
Sabahı sabah eden arkadaşım, beni arayıp yaşadıklarını anlattıktan sonra bir ricada bulundu: "Bak, hayır dersen hiç darılmam ama başka çarem kalmadı; senin biriktirdiğin sütlerinden kullanabilir miyim? Yasemin anne sütünden başka bir şey almıyor, midesi de artık kabul etmiyor. Biliyorsun benim sütüm de çok çok azaldı.
Doktoruna sordum, 'Arkadaşının sütünü verebilirsin' dedi!" Hiç tereddütsüz "Hemen," dedim, "Hemen gel al sütleri. Yeter ki içsin, ben sütüm oldukça yine veririm, merak etme!" Arkadaşım büyük bir özveride bulunduğumu düşünerek binlerce kez teşekkür etti. Ama çocuk sahibi olanlar bilecektir, bir annenin yüreği hiçbir çocuğun aç kalmasına razı gelmez, gelemez.
Biliyorum, o da aynı şeyi yapardı bizim için... Neyse, bir süredir derin dondurucuda sakladığım sütlerim ona ulaştı. Heyecanla beklediğim telefon geldi, ama ne yazık ki sütümü içmemişti.
Demek her annenin sütünün tadı farklıydı ve bebekler bunun farkına varıyordu. Kim bilir, belki o kadar kusmamış ve midesi sakin olsa belki içerdi sütümü.
Sonra kızımın doktoru da aynı şeyi söyledi bana...

ÖNCE İKİ TATLI KAŞIĞI
Biz çiçeği burnunda anneler, bebeklerimiz verdiğimiz her şeyi yiyecek diye düşünürken, işin aslı hiç de öyle değilmiş meğer.
Bebekler anne sütünden ek gıdaya geçtiklerinde yeni tatlara alışmaları ve vücutlarının bunu tolere etmesi zaman alırmış. Bazı hazır mamalar veya sebze-meyveler bebeklerde alerji de yapabilirmiş. Tabii bu, çocuktan çocuğa da değişen bir durum. Kimi daha çabuk kabullenir ve vücudu bu gıdaları kolay tolere ederken, kiminin ki de uzun sürüyor. Anlaşılan arkadaşımın minik kızının başına gelen de buydu. Şimdi yavaş yavaş toparlıyor. Ama benim ve benim gibi ilk çocuk sahibi annelerin buradan çıkarması gereken dersler çok önemli.
Uzmanların söylediği, öncelikle katı gıdaları bebeklere çok ölçülü vereceksiniz. Örneğin, ilk seferde sebzeden de meyveden de yoğurttan da sadece iki tatlı kaşığı. Miktar her gün yavaş yavaş artırılmalı. İkincisi her mamanın bileşenleri aşağı yukarı aynı ama tatları farklı. O yüzden her çocuk aynı mamayı yiyecek diye bir kaide yok. Ama anne sütüne en yakın olduğu kabul edilen keçi sütünden yapılmış mamalar önerilmiyor, bunu da belirteyim. Bu arada benim sütler ne mi oldu? Biriktirmeye devam, ne olur ne olmaz belki yine ihtiyaç olabilir!