Giriş Saati : 25.11.2008 11:16 Güncelleme : 25.11.2008 23:26
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Tıbbi Aromatik Bitki ve İlaç Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Ali Arslan, halk arasında koca karı ilaçları olarak kullanan bazı bitkilerin bilim dünyasına kazandırılacaklarını söyledi.
Halk arasında koca karı ilacı olarak bilinen, kulaktan dolma bilgilerle bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan endemik bitkilerin bilim dünyasına kazandırılması için Atatürk Üniversitesi Tıbbı ve Aromatik Bitki ve Araştırma Merkezi kuruldu.
1999 yılında alt yapısı hazırlandıktan sonra yeni faaliyete başlayan Tıbbi ve Aromatik Bitki ve Araştırma Merkez Müdürü Arslan, Atatürk üniversitesi bünyesinde merkezi laboratuar kurularak, sadece Erzurum ve çevresinde yetiştirilen, tıbbi özelliğe sahip, halk arasında tedavi amaçlı kullanılan bitkiler üzerinde araştırma yaparak, yeni ilaçlar üreteceklerini söyledi.
Halk arasında yaygın olarak tedavide kullanılan bitkileri bilimsel olarak kanıtlayacaklarını açıklayan Arslan, "Bitkilerin birbirine çok yakın olması yanlış kullanımlara, hatta hastalıklara neden oluyor. Özellikle aktarlarda satılan çok sayıda bitki var. Halkımız başkalarından duyduğu bilgiler doğrultusunda aktarlardan aldığı bitkileri tedavi amaçlı kullanıyor. Hangi bitki neye iyi geliyor bu bilimsel olarak kanıtlanmamış. Bizim hedefimiz bu bitkileri önce laboratuar ortamında incelemek. Canlılar üzerinde deneyerek, bunun faydalı olduğunu kanıtlamak" dedi. "BİTKİLERİN YANLIŞ KULLANIMLARI DÜZELTİLMELİ"
Halk arasında özellikle kulaktan dolma bilgilerle bazı hastalıkların doğal bitkilerle tedavi edilmeye çalışıldığını kaydeden Arslan, "Bitkilerin yanlış kullanımları düzeltilmeli. Bazı bitkiler hastalıklara çok iyi gelirken, ortada olmayan yeni bir hastalığın da başlamasına neden olabilir. Çünkü, bir bitkinin kaç çeşidi var. Örneğin bir ısırgan otunun 6 çeşidi var. Halkımız ısırgan otu saçlara iyi geliyor bunu biliyor ve aldığı ısırgan otunu hiç düşünmeden saçlarında kullanıyor. Vatandaşımız hangi ısırgan otunun iyi geldiğini bilmiyor, sadece ısırgan otunun iyi geldiğini biliyor. Bizde .bunları önlemek için önemli araştırmalar yaparak bu bitkileri bilim dünyasına katacağız" şeklinde açıklama yaptı.
Asıl amaçlarının yanlış kullanımlar önlemek ve halkı bilinçlendirmek olduğunu belirten Arslan, şunları söyledi:
"Bizim öncelikli amaçlarımızdan birisi halk ile üniversite arasındaki bağlantıyı kurmak, halkı yanlış kullanımlar hakkında bilinçlendirmek, tedavi amaçlı kullanılan bitkileri bilim dünyasına katmaktır."
Bilim alanında önemli çalışmalar yapılamadığını ve aynısının tekrar edildiğini açıklayan Arslan, "Bilim alanında fazla bir çalışma yeni bir gelişme kaydedilmemiş. İlk yapılan çalışmanın aynısından yola çıkarak kitaplar yazılmış ve aynısının devamı olmuş. Hatta bazı kitaplarda çelişkili bilgiler var. Bir kitapta yer alan bilgiler başka kitapta olmayabiliyor, ya da farklı şekilde yer alıyor, çelişkiler söz konusu" dedi.
"BİTKİLERİ İLAÇ DÜNYASINA KAZANDIRACAĞIZ"
Arslan, Erzurum bölgesinde yetiştirilen, tıbbi amaçlı kullanılan, koruyucu etkisi olan bitkilerin florasını belirleyerek; bu bitkileri laboratuar ortamında analiz edip farklı etkilerini araştırarak bunu ilaç sanayisine kazandırabilmek için gerekli yerlere ulaşacaklarını ifade etti. Türkiye'nin ilaç bakımından dışa bağımlı olduğunu söyleyen Arslan, "Türkiye sürekli dışardan ilaç alıyor. Bir tane milli ilacımız yok.Halbuki ilaç aldığımız ülkeler ilacın hammaddesini bizden alıyor ve ilaç yaptıktan sonra çok yüklü paralarla bize geri satıyor. Bunu önlemek ve ilaç sanayisini geliştirebilmek için biz de araştırma yaparak ilaç üretebiliriz. Hammadde bakımından oldukça zengin bir ülkede yaşıyoruz ve ilaçlar üretip, dış ülkelere satış yaparak ekonomimizi destekleyebiliriz" şeklinde konuştu.
Donanımlı, bilgili insan, yeterli sermaye olduktan sonra yeni ilaçlar üretilebilir diye konuşan Arslan, şunları ifade etti: "Bizim eksiğimiz bilgili insan, sermaye ve çalışma yapılacak donanımlı bir laboratuar. Bunlar olduğu zaman kendi ilacımızı kendimiz üretebilir hatta ihracat yapabiliriz. Hem bilim alanında ilerlemiş hem de ekonomik yönden gelişmiş oluruz"