kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Yarım trilyon dolarlık kaynak dünyayı rahatlatır"

Giriş Saati : 21.11.2008 16:47
Güncelleme : 21.11.2008 17:18
Yeni Haber
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bu kadar belirsizliğin olduğu bir ortamda, alınan önlemlerin, hedefe odaklı olmamaları durumunda, Dow Jones yüzde 5 değer yitirdiğinde kaybolup gittiğini kaydetti.

Şimşek, Merkez Bankası tarafından düzenlenen "Küreselleşme, Enflasyon ve Para Politikası" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'de global krizle ilgili olarak çok fazla şey yapılmadığına yönelik yorumlar yapıldığını belirterek, tamamen hedefe yönelik, spesifik önlemler alınması gerektiğini, burada zamanlama ve içeriğin büyük önem taşıdığını söyledi.
Her ülkenin kendi limitleri ve manevra alanları bulunduğunu dile getiren Şimşek, bir yanda Rusya, Çin gibi zengin rezervlere sahip ülkelerin, diğer yanda ABD, AB ülkeleri gibi rezerv para birimine sahip olanların bulunduğunu, Türkiye'nin ise bu kategorilerin hiçbirine uymadığını kaydetti.

2001 krizinin ardından yapılan düzenlemelerle bankacılık sektörünün güçlendirildiğini ve halihazırda da pek çok göstergeye göre güçlü yapısını koruduğunu anlatan Şimşek, alınan önlemler hakkında bilgi vererek, "Bence bunlar en iyi, dengeli ve en az maliyet yaratan likidite yönetimi önlemleridir" dedi.

Şimşek, başka düzenlemeler üzerinde de çalışıldığını belirterek, alınacak önlemlerin mali disiplin çerçevesinde olması gerektiğine işaret etti.
Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik başarılarıyla kişi başına düşen gelir, kurumsal ve yasal düzenlemeler anlamında gelişmiş ülkelere yaklaşma konusunda önemli mesafe kaydettiğini belirten Şimşek, şöyle konuştu:
"Evet, zorlu bir dönemden geçiyoruz ve bu kriz çözümlenene ve normal seyrinde isleyen piyasalar oluşana kadar büyüme konusunda bir gerileme yasayabiliriz. Ancak Türkiye'nin, gelişmiş ülke risklerine sahip bir gelişmekte olan ülke olduğunu düşünüyorum. Çünkü AB sürecinin canlı tutulması ve AB üyeliğinin gerçekleşmesi için gereken her şeyi yapıyoruz."

Hedeflerin kaybedilmemesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Şimşek, "Zorlukların önemini göz ardı etmiyorum. Havada bu kadar çok toz ve belirsizlik varsa, yaptığınız pek çok şey, eğer çok spesifik ve hedefe odaklı değilse, Nikkei yüzde 10 ya da Dow Jones yüzde 5 değer kaybettiğinde kaybolup gidiyor" dedi.

Şimşek, şu anda global ekonomide yaşananların, tutarsız politikalarla ve küresel makro ekonomideki dengesizliklerle bağlantılı olduğunu belirterek, krizin altında ucuz para ve artan risk iştahının yani sıra düzenleme ve denetim eksikliğinin de rol oynadığını söyledi.

"GERÇEKÇİ İYİMSERLİK"

Bakan Şimşek, "Bu krizden öğrenmemiz gereken bazı dersler var. Bu kriz o kadar büyük bir kriz ki, küresel boyutta, koordine edilmiş çabaları gerektiriyor. Küreselleşme iyi olsa da, daha iyi koordinasyona ve makro ekonomideki dengesizliklerin ele alınmasına da ihtiyaç duyuluyor" diyerek, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri ayni masa etrafında bir araya getiren G20 toplantısının bu anlamda önemli bir adim olduğunu söyledi.

Krizin ne kadar derinleşeceği ve ne kadar süreceği konusunda kimsenin bir fikri olmasa da, "Gerçekçi bir iyimserliğe" sahip olunması gerektiğini kaydeden Şimşek, bir şekilde bu krizin aşılacağını, pek çok önlem alındığını, koordinasyon sağlandığını aktardı.

Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak eksik olan bir şey var. Türkiye, Hindistan, Güney Afrika gibi sistem açısından çok önemli ve iyi politikalara sahip ülkeler var. İçinde bulunulan koşullar nedeniyle, bunların likidite ihtiyaçları var. Böyle zamanlarda bu sorunu ele alacak daha iyi bir sisteme ihtiyacımız var. Küresel finansal mimari, bu sorunları da içine alacak şekilde değişmeli. Son derece küreselleşmiş bir dünyada yaşıyoruz. Biz ABD konut kağıtlarını ithal etmediğimiz halde, subprime krizinden zarar görüyorsak, küresel büyüme ve zenginlikteki azalmaları sınırlandıracak bazı düzenlemeler olmalıdır. Bu konuda alınabilecek bir önlem, büyük sermaye fazlası ya da büyük rezervlere sahip ülkelerin bir havuz oluşturması olabilir. Yaratacakları yarım trilyon dolarlık bir havuz ile IMF aracılığıyla kredi verebilir ve zararı sınırlandırabilirler."

Bakan Şimşek, gerekli önlemleri aldıklarını ve önümüzdeki bir kaç hafta içinde ilave önlemler alacaklarını ifade ederek, gerçek ekonomik faaliyetlerde yaşanabilecek zararı azaltmayı amaçlayan önlemlerin, finansal istikrar ve mali disiplin çerçevesinde gerçekleştirileceğine işaret etti.

AA