kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Kasım 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ERGUN BABAHAN

İnancın zaferi

Eren Talu'yu mimarlığı kadar futbola ilgisinden tanırım.
Aslında ezeli rakip iki takımın taraftarıyız ama bugün sayfalarımızı o süslüyor.
Çünkü büyük bir başarı öyküsüne imza attı.
Kulübüne olan sevgisi, temel atma töreninde gözyaşlarını tutamadığında ortaya çıkmıştı.
Bence bu inşaatı tamamladığında da kulübünün tarihine geçecek.
Bu işe soyunduğunda kimse başarı şansı vermemişti açıkçası.
Daha da kötüsü kendi kulübünün içinden sırtından bıçaklamaya çalışanlar bile çıkmıştı.
Havaalanına gidip gelirken yeni stadın vinçlerini görür ve içimden bu işin olanaksız olduğunu düşünürdüm ben de.
Bunca sıkıntının üzerine de bir de dünya ekonomik krizi geldi, para bulmak acayip zor bir iş haline geldi.
Ama Eren Talu yılmadı.
Büyük bir mücadele verdi ve sonunda bu koşullarda 700 milyon dolarlık projeye Abu Dabi'den ortak buldu.
Bu işte kendisine Dubai Büyükelçimiz Hakkı Akil'in de büyük desteği olduğunu öğrendim, bundan dolayı onu da tebrik ediyorum.
Şimdi paranın kaynağı Dubai olduğu için belki Galatasaray Stadı'nı da düşman ilan edenler çıkar!
Arap'ın parasıyla yapılmış stadyumda maç izlenmemesi çağrısı yapanlar bile olabilir.
Rekabet hırsı ve ırkçılık sınır tanımaz çünkü.
Kimsenin onlara aldıracağını sanmıyorum, önemli olan dünyanın bu koşullarında bu miktarda doğrudan yatırım parasının Türkiye'ye girmiş olmasıdır.
Bu binlerce kişiye olanağı demektir.
Ayrıca Türkiye'ye gelmeyi düşünen Körfez sermayesi için de teşvik edici, cesaretlendirici bir karar demektir.
Günümüz koşullarında önemli olan sadece yatırım olanakları değil, ülkenize güven duyup bu kadar büyük parayı getirecek sermayedarı bulmaktır.
Eren Talu bütün birikimini riske ederek girdiği bu yatırımda kendisine güçlü bir ortak bularak büyük bir başarıya imza atmıştır, tebriki hak etmektedir.
Bir diplomatımız kendisine inanmış ve ortak bulma konusunda büyük destek sağlamıştır, bu da Türk diplomasisinin gücünü göstermektedir, kendisini ve bu tip çalışma yapan tüm diplomatları kutlamak gerekir.
Türkiye bu ortamda bile ciddi sermaye çekebilme özelliğini korumaktadır, bu gerçeği de teslim etmek gerekir.
Dünyanın içine düştüğü bu durumda karalar bağlayıp, "Battık bittik" edebiyatıyla bir yere varamayacağımız açık.
Yapmamız gereken Eren Talu gibi girişimcilere, Hakkı Akil gibi diplomatlara destek olmak, cesaret vermek, başarılarını kamuoyuyla paylaşmaktır.