Giriş Saati : 21.11.2008 19:50 Güncelleme : 21.11.2008 22:21
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, Anayasa Mahkemesinin, 5102 sayılı ''Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Kanun''un, ''Belediyeler hariç kamu kurum ve kuruluşlarının yükseköğrenim öğrencilerine doğrudan burs ve kredi vermelerini engelleyen'' hükmündeki ''belediyeler hariç'' ibaresini iptal ettiğini hatırlatarak, bu sebeple burs verebilme imkanlarının ortadan kalktığını bildirdi.
Topbaş, Kıraç beldesinde gerçekleştirilen yatırımların toplu tanıtım ve açılış töreninde yaptığı konuşmada, dünyanın hızla değiştiğini, artık ülkelerin değil şehirlerin gücünün konuşulduğunu kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde bir yerel yönetim anlayışı başladığını ifade eden Topbaş, bu anlayışla hizmetleri sıralamaya devam ettiklerini belirtti.
Topbaş, göreve geldikleri günden bugüne 4,5 yılda İstanbul'da toplam 22,5 katrilyon liralık yatırım yaptıklarını, bunun 11,5 katrilyonunu ulaşım için harcadıklarını anlatarak, 17 katrilyon lira ile de belde ve ilçelerin yatırımlarını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Kadir Topbaş, geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı televizyonda Avcılar'da bir park açılışında izlediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mahalle parkı açılışı. O açılışı yapıyorlar. Bir parlamenter takdimcilik yapıyor. Mahalle parkı açılıyor. Bütün cemaat orada. Bakırköy'de, Sayın Ahmet Bahadırlı'nın bir önceki dönem yapmış olduğu spor kompleksinin yüzme havuzu su kaçırıyor. Onu onarmış ve onun açılışını yaptılar. Maalesef kayıtlarda var. Bir tesettürlü bayanı da dışarı çıkarmışlar. Şimdi farklı havalara giriyorlar. Onun da herhalde farklı izahını yaparlar. Kadıköy Evlendirme Dairesinin onarımının açılışına gittiler. Kıraç'ta 163 trilyonluk açılış yapıyoruz. Sayın Başbakanımızı zahmet ettirmiyoruz bu açılışlara.''
BELEDİYELERİN BURS OLANAĞININ KALDIRILMASI
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ihtiyaç sahibi 50 bin öğrenciye her ay burs verdiğini ifade eden Topbaş, ''Göreve geldiğim günden bugüne kadar, kendi yakınımın ismini o listeye yazdırmadım'' dedi.
Kurdukları sistem sayesinde öğrencilerin internet üzerinden bursları kontrol edebildiğini anlatan Topbaş, ''(Hatta hak etmediği halde burs alanlar varsa ihbar edin) dedik'' diye konuştu.
Topbaş, konuştuğu üniversite öğrencilerinin, kendisine yalnızca aldıkları bursla geçinen öğrencilerin olduğunu anlattıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Buna göz diktiler, bunu farklı değerlendirdiler. Anayasa Mahkemesinden iptal ettirdiler. 50 bin öğrenci ne diyecek size? Ne iştir bu. Yani siyasi rant sağlamak adına bunu yaptığımıza inanıyor musunuz? Büyükşehir Belediye Başkanı olarak otobüse biniyorum. Sen bindin mi? Vapura biniyorum. Hiç bindin mi? Fakir fukaranın kapısını çaldın mı, yanında basını götürmeden? Bizim farkımız bu. Sofrasına otururuz insanların. Yüreği yanmayanın gözü yaşarmaz. Bunların yürekleri yanmaz. Yürekler donmuş. Yüreğimi yanıyor. Bu ülke hak etmediği yerden geleceğe nasıl taşınır diye.''
Kadir Topbaş, daha sonra Esenyurt Kaymakamı Halil Uyumaz, Kıraç Belediye Başkanı Hamit Öncül, İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural ve bazı belediye başkanlarının katılımıyla, toplam proje bedeli 56 milyon 207 bin 270 YTL olan, dere ıslahı, atık su ve yağmur suyu kanalı, içme suyu şebeke hattı ile yaya üst geçidinin açılışını gerçekleştirdi.
SORULAR
Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandıran belediyelerin üniversite öğrencilerine verdiği burs imkanlarının iptaline ilişkin sorularını yanıtladı.
''Anayasa Mahkemesi, belediyelerin burs verebilme imkanı olan maddeyi, CHP itiraz ettiği için kabul ederek, burs verme imkanımızı ortadan kaldırdı'' diyen Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gerekçeli karar yayınlandıktan sonra bizim burs vermeye devam etmemiz mümkün değil. Bu karar yayınlansın, ama o tarihten sonra ne olur bilemem. Belediyeler artık bu tarzda burs veremeyecek. Biz çocukların hiçbirini görmedik. Hiçbirini tanımıyoruz. İnternet üzerinden bankadan paralarını alıyorlar. Maalesef CHP hep böyle. Buralardan bizim iktidar olduğumuzu zannediyor. Burs alan çocuğun hangi siyasi partiden olduğunu, hangi inançtan olduğunu ne bileyim ben? Böyle bir şeye bakar mıyız biz? Sosyal yardım diye veriyoruz. Çocuklar mağdur olacak. Şimdi onlar konuşsun bakalım.
Biz çocukların bursunu şimdilik belirli periyotlarla yatırmaya devam ediyoruz. Belediyenin bu uygulaması bir müktesep hak olarak olmuyor. Hukukçuların ifadesine göre olmuyor. Yayınlandığı andan itibaren kesilmesi gerekiyor. Yoksa yasal sorumluluk var, zimmeti var. Ne kadar yanlış bir şey. Öğrencinin aldığı üç kuruşu siyasi rant diye hesaplayan zihniyet...''