kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
12 Kasım 2008, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Doğumsal glokom riskine dikkat

Giriş Saati : 12.11.2008 13:42
Güncelleme : 12.11.2008 21:50
Yeni Haber
Yeditepe Üniversitesi Göz Hastanesi'nden Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, bebeklik çağında ortaya çıkan glokomun erken teşhisinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak "Öncelikli bu konuda çocuk hekimlerinin çok dikkatli olması gerekiyor. Çünkü bebekleri genellikle onlar kontrol ediyorlar, şüpheli gördüklerini göz hastalıkları uzmanına gönderiyorlar" dedi.

Glokom, sadece yetişkinlerde değil bebeklerde de rastlanan bir göz hastalığı olduğu belirlendi. Yeditepe Üniversitesi Göz Hastanesi'nden Prof Dr. Ilgaz Yalvaç, yetişkinlerde glokom merkezi görmeyi bozmadığı için hasta tarafından ileri seviyeye ulaşmadıkça net bir şekilde algılanamadığını ancak bebeklerde ise doğumsal glokomda gözün içerisindeki biriken sıvı göz büyümesine yol açtığını söyledi. Prof. Dr. Yalvaç, doğumdan itibaren ve bebeklik çağında ortaya çıkan glokomlara doğumsal Glokom dendiğini belirterek şunları söyledi:

"Erişkinlerde glokom, merkezi görmeyi bozmadığı için hasta tarafından ileri seviyeye ulaşmadıkça net bir şekilde algılanamıyor. Ancak bebeklerdeki doğumsal glokomda gözün içerisindeki biriken sıvı gözün kendisini büyütmeye başlıyor. Tek taraflı ise iki göz arasındaki büyüklük farkı oluşuyor, iki tarafta da varsa gözün boyutlarının normalden fazla olması, ya da gözün kornea dediğimiz saydam kısmının beyazlaşması nedeni ile bunu rahatlıkla görebiliyoruz.

Glokom genetik geçişli bir hastalık ve ülkemizde akraba evliliği çok sık yapılıyor. Akraba evlilikleri nedeni ile dünyaya gelen bebeklerde bu hastalık daha sık görülüyor ve bunlar ciddi bir risk grubunu oluşturuyor. Öncelikle akraba evliliklerinin yapılmaması başta konjenital glokom olmak üzere genetik geçişli hastalıkların büyük oranda azalmasına neden olacaktır. İkincisi de doğum sonrası bebeğin mutlak suretle kontrollerinin yapılması, ki bu kontroller sırasında hekim tarafından fark edilecek problemlerin acilen göz hekimlerine yönlendirilmesi çok önemli ki bunlar; bebeğin gözlerinin normalden iri olması, ışığa bakamaması ve gözlerinin sulanmasıdır."

Yeditepe Üniversitesi Göz Hastanesi'nden Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç, çocukluk çağındaki glokomda uygulanan tedavinin daha etkili olduğunu belirterek "Erişkinlerde genellikle tıbbi tedavi ile başlarız, yetersiz olması durumunda ise diğer tedavi yöntemlerini kullanırız. Çocukluk çağındaki glokomlarda erişkinlerden farklı olarak öncelikle cerrahi tedavi uyguluyoruz. Bunun üç önemli nedeni var:

Birinci nedeni kullanılan ilaçların bebeklerde ciddi yan etkiler yaratması, ikincisi bu ilaçların bebeklerde erişkinler kadar etkili olmaması, üçüncüsü ise bebeklerde yaptığımız cerrahilerin başarılı sonuçlar vermesi. Bu nedenle öncelikle cerrahi tedaviyi tercih ediyoruz. Bizim amacımız gözün gelişiminin sağlandığı ilk üç yaş içerisinde göz tansiyonunun normal düzeyde tutulmasıdır. Bu dönemde kontrol edilemeyen glokom, görme sinirinin ciddi anlamda zarar görmesine neden oluyor. Konjenital glokom tedavisi de erişkin tedavisinde olduğu gibi ömür boyudur" dedi.

(İHA)