Giriş Saati : 03.11.2008 11:42 Güncelleme : 03.11.2008 19:37
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik Koordinasyon Kurulu öncesinde açıklamalarda bulundu. Küresel mali krizi değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Küresel kriz etkisinin her geçen gün artırmaya devam ediyor. Özellikle krizin dar gelirlilere asgari ücretlilere yansımaması için büyük gayret sarf ediyoruz. Krizin ücretlilere yansıtılmamasına büyük önem veriyoruz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, işsizliğin arzulanan oranda gerilemediğini bildirdi. Küresel kriz sürecinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de iş ortamını, iş gücü piyasasını ve sosyal yapıyı olumsuz etkileme riski bulunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Küresel krizin ekonomiyi etkilediği bu ortamda sosyal dayanışmanın ve yardımlaşmanın önemi daha da artıyor'' dedi.
Erdoğan, Ekonomi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nın başında yaptığı açıklamada, hükümet olarak, son 6 yılda atılan ve atılacak her adımda ilgili sosyal tarafların görüşlerini, önerilerini, eleştirilerini ve katkılarını almaya büyük önem verdiklerini ve bunun devam edeceğini söyledi.
AB'ye katılım sürecinden, demokratik reformlarına, sosyal güvenlik reformundan, istihdama yönelik tedbirlerden her alanda ilgili kesimlerin temsilcileriyle kendisinin ya da bürokratlarının bir araya geldiğini hatırlatan Erdoğan, ''Esasen sosyal diyaloğun olmadığı, sosyal diyaloğun kurumsallaşamadığı bir düzlemde demokrasinin de iyi işlemeyeceğine inanıyorum. İstişare mekanizmasını, müzakere mekanizmasını değişik birçok platformda işletiyor ve ortaya çıkan fikirlerden de mümkün olan en azami derece istifade ediyoruz'' dedi.
İŞSİZLİK
Erdoğan, 6 yıl boyunca başta ekonomi olmak üzere her alanda elde edilen sevindirici gelişmelerin de temelinde bu istişare mekanizmalarının bulunduğunu ifade etti.
Ekonomide yaşanan istikrarlı büyüme süreciyle, bunun yanında ortalama hane halkı gelirleri ve harcamalarının artığını, yoksulluğun azaldığını ve gelir dağılımının iyileştiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Yaşanan olumlu gelişmelere rağmen, işsizlik arzuladığımız oranlarda gerilememiştir. Ancak istihdamdaki artışın karşılanmış olması, düşen enflasyon ortamında işsizliğin daha yüksek seviyelere çıkmamış olması da önemli başarıdır. Bu alandaki çalışmalarımız çok boyutlu olarak devam ediyor. İçinden geçmekte olduğumuz küresel kriz sürecinin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş ortamını, iş gücü piyasasını ve sosyal yapıyı olumsuz etkileme riski bulunuyor. Ancak yine geçmişte yaşadığımız krizlerin aksine toplumun bütün kesimlerinin yaşam kalitesinin, bu krizden en az etkilenmesini hedefliyoruz. Bunu sağlayacak tedbirleri yürürlüğe koyma iradesini güçlü bir şekilde ifade etmek istiyorum. Krizin ülkemiz üzerindeki olası etkilerini geçmişte olduğu gibi ağırlıkla çalışan kesimlere, dar gelirlilere, ücretlilere yansıtılmaması konusuna büyük önem veriyoruz.''
DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA
İktidara geldiklerinden bu yana sosyal harcamalara bütçeden büyük pay ayırdıklarını ifade eden Erdoğan, gelecek dönemde sosyal harcamalar ve etkinliğin artırılması yine öncelikler arasında yer alacağını söyledi.
Eğitimin, kamu bütçesi içerisinde en büyük kalem olmaya devam edeceğini belirten Erdoğan, uygulanan sağlık politikaları sayesinde toplumun her kesiminin sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırıldığını bu sürecin de iyileşerek süreceğini dile getirdi. Erdoğan, istihdam paketiyle getirilen yenilikleri örneklerle de anlattı.
GAP, DAP, KOP gibi projeler ile bölgeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarının giderilmesinin ve özellikle az gelişmiş bölgelerde sosyal yapıyı iyileştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlandıklarını vurgulayan Erdoğan, çiftçi ve esnafa yönelik kredi imkanlarının da kolaylaştırıldığını bildirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ayrıca sosyal yardımlar için de yoksul kesimlerin ekonomik ve sosyal hayata katılımlarını artıran uygulamalar ağırlık verdik, veriyoruz. Önümüzdeki süreçte de bu çalışmalarımıza devam edeceğimizi, sosyal devlet olmanın sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağımızı bilmenizi isterim.
Küresel krizin ekonomiyi etkilediği bu ortamda sosyal dayanışmanın ve yardımlaşmanın önemi daha da artıyor. Bu anlayışla, toplumun ilgili tüm kesimleriyle istişarelerimizi sıklaştırmış durumdayız. Bu toplantılarda küresel krizin toplumsal kesim için oluşturabileceği sıkıntılar ve bunların muhtemel çözümlerini ele alıyoruz. Bir önceki toplantıda küresel finansal krizin reel ve finansal sektöre etkileri konusunda istişarelerde bulunduk, ilgili kesimlerin beklentilerini ve yaklaşımlarını arkadaşlarım dinlediler.
Gelişmelerin makro ekonomik dengelere, üretim ve ihracata muhtemel olumsuz etkilerini en aza indirmeye yönelik birlikte atılabilecek adımları değerlendirdik. Bugün ise çalışanlarımız, kadınlarımız, gençlerimiz, özürlülerimiz, tüketicilerimiz, çiftçilerimiz, esnafımız gibi değişik kesimleri temsil eden sivil toplum kuruluşlarımızı ve sendikalarımızı bu konular üzerinde konuşmak ve görüş alışverişinde bulunmak üzere buraya davet etmiş bulunuyoruz. Bugün yapacağımız toplantıda krizin bu kesimler üzerindeki muhtemel etkisi ve alınabilecek tedbirleri istişare edeceğiz. Toplantının tüm kesimler için hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyorum.''