kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"PKK Kürt halkının yaşam hakkına kastediyor"

Giriş Saati : 02.11.2008 10:51
Güncelleme : 02.11.2008 16:52
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde konuşma yaptı.

''HİÇ KİMSE BU MİLLETİ KOPARMAYA, AYIRMAYA, BU MİLLETİN KARDEŞLİK HUKUKUNU ZEDELEMEYE KALKMASIN''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''6 yıl boyunca Türkiye'yi adeta bir nakış gibi işledik, işlemeye de devam ediyoruz'' dedi.

Erdoğan, aralarında 150'şer yataklı Hakkari ve Yüksekova Devlet Hastanelerinin de bulunduğu 749 projenin toplu açılış törenine katıldı.
Başbakan Erdoğan'ı tören alanında gelişinde yöresel folklorik kıyafetler giyen kız öğrenciler karşıladı. Erdoğan, kız öğrencilerle hatıra fotoğraf çektirirken, korumaları da öğrencilere kitap dağıttı.

Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, ayrımcılığı asla kabul etmediklerini ve Türkiye'nin 81 ilinden hiç birini asla diğerinden ayrı tutmadıklarını belirtti.

''Değerli Hakkarili kardeşlerim, bizler 6 yıl boyunca Türkiye'yi adeta bir nakış gibi işledik işlemeye de devam ediyoruz'' diyen Erdoğan, ''Bizzat ben, bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım ve tüm kamu kurumlarımız ortak bir heyecanla ortak bir coşkuyla gece demeden çalıştık, gayret gösterdik. Hani diyorduk ya, uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Gideceğiz gündüz gece. Edirne'ye, İzmir'e, İstanbul'a, Ankara'ya ne yaptıysak Van'a, Diyarbakır'a, Hakkari'ye de aynısını yapmanın çabası, gayreti içerisinde olduk. Aradaki fiziki mesafe, coğrafi mesafe her ne olursa olsun Çorum, Çankırı, Kırıkkale ve Konya Ankara'ya ne kadar yakınsa, Hakkari'de bize o kadar yakın olacaktır. Bu sözlerimizin de arkasında durduk'' diye konuştu.

''BİZİM İÇİN HAKKARİ TÜRKİYE'NİN KALBİNDEKİ BİR ŞEHİR''

Etnik, bölgesel ve dinsel ayrımcılığa karşı olduklarını, hiç kimsenin bu milleti koparmaya, ayırmaya, bu milletin kardeşlik hukukunu zedelemeye kalkmamasını isteyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''İnsanlar arasında ayrıma, ayrımcılığa, farklı muameleye tahammülümüz yoktur, olamaz. Ülkemizin hangi coğrafyasında yaşarsa yaşasın insanlarımızın kamu hizmetlerinden mahrum kalmasına tahammülümüz yoktur, olamaz. Vilayetlerimizin Türkiye'nin yerel kalkınma sürecinin dışında kalmasına, kasaba görünümünde olmasına asla tahammülümüz yoktur, olamaz. 81 ilimize aynı gözle bakıyor, aynı aşkla, aynı sevda ile hizmet etmenin gayreti içerisinde bulunuyoruz.

Birileri Hakkari'yi Türkiye'nin en ucundaki şehir olarak görebilir. Biz böyle görmüyoruz. Bizim için Hakkari Türkiye'nin kalbindeki bir şehirdir. Biz öyle görüyoruz. Ne haşmetli dağlar, ne derin vadiler, ne karlı zirveler ne de coşkun nehirler bizi Hakkari'ye hizmet etmekten alıkoyamaz, koyamamıştır. Tam tersine bütün bunları Allah'ın bu bölgeye bahşettiği güzellikler olarak görüyorum. Hiç kimse bu milleti kopartanlara, ayırmaya, bu milletin kardeşlik hukukunu zedelemeye kalkmasın. İnsanlar arasında ayrıma, ayrımcılığa, farklı muameleye tahammülümüz yoktur, olamaz. Hakkari'yi, Yüksekova'yı, Çukurca'yı ve Şemdinli'yi fabrika bacaları ile donatmak, sanayi tesisleri ile ticaretle, tarımla kalkındırmak mümkün değil mi? Mümkün değil mi kardeşlerim soruyorum? Mümkün. Ama yeter ki terör denilen şu beladan bölgelerimizi arındıralım.

Şunu bilirsiniz ki eğer buralara yatırımcı gelemiyorsa, girişimci gelemiyorsa terör belası sebebiyle gelemiyor. Onun için benim Kürt kökenli vatandaşlarımı istismar edenler aslında buralarda yaşayan vatandaşlarımın yaşam hakkına kastediyorlar. Bunu da böylece açıklamak durumundayım. Onların benim Kürt kökenli vatandaşlarıma sevdası yok, sevgisi yok, aşkı yok hizmet anlayışı yok, sadece istismarları var sadece terörle nemalanmaları var geçinmeleri var başka bir şeyleri yok.

Bakınız devlet olarak yol yapıyoruz. Yapmakta olduğumuz yolları engellemeye kalkıyorlar. Aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Dik duralım, yeter ki güvenliği huzuru istikrarı koruyalım geliştirelim bunların hepsi mümkün. Ne kadar toplayabiliriz, yanımıza ne kadar çekebiliriz. İllerde ilçelerde ne kadar cam çerçeve indirebiliriz. Bunun için kendilerine yandaşlar arıyorlar. Bu oyunlara gelmeyelim. Yazıktır, günahtır. Birliğimize, beraberliğimize bunlar kurşun sıkıyorlar. Bundan kurtulmamız lazım. Bir olmaya, beraber olmaya mecburuz. 70 milyon insanın ayrımcılığına biz müsaade edemeyiz.''

''TERÖR ÖRGÜTÜ BENİM BÖLGEDEKİ KARDEŞLERİMİN TALEPLERİNİN SÖZCÜSÜ BUGÜNE KADAR OLMADI VE ASLA OLAMAZ"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Terör örgütü benim bölgedeki kardeşlerimin taleplerinin sözcüsü bugüne kadar olmadı ve asla olamaz. onların yandaşları da olmadı, olamaz'' dedi.

Burada verilen hizmeti terörle engellemenin ne kazandıracağını soran Erdoğan, ''Hiçbir şey. kin ve nefret tohumları ekerek, gerilim ve çatışma üreterek, insanlarımızın esenliğine kastederek hiçbir hedefe varılmaz'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, partisinin Hakkari Merkez İlçe Teşkilatı kongresinde yaptığı konuşmada, 3 Kasım 2002 seçim kampanyasının startını Hakkari'den verdiğini anımsatan Erdoğan, ''Yeter söz de karar da milletindir'' dedik, altı yıl boyunca sözümüzü tuttuk'' diye konuştu.

Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinin Türk siyasetinde önemli bir dönem noktası olduğunu vurgulayarak, AK Parti hükümetinden önceki dönemde Bakanlar Kurulunun toplanmaktan aciz olduğunu, 3 ayda bir toplandığını söyledi. Erdoğan, Türkiye'ye yurt dışından çözümler üretilmeye çalışıldığını, ancak bu çözümlerde de doku uyuşmazlığının bulunduğunu ifade etti. Esnaf ve sanayicinin o dönemde sokağa döküldüğünü, kimsenin geleceği göremediğini kaydeden Erdoğan, AK Parti hükümeti döneminde ayrımcılığın asla olmadığını dile getirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben altı yıl önce buraya geldiğimde şu Hakkari merkezde gördüğüm alışveriş yapılan o yerler var ya, ilkel yerler, çağ dışı yerler, baktım ki onlar hala aynı duruyor. Niye? Allah aşkına burada belediye çalışmaz mı? Burada yerel yönetim bir iş yapmaz mı? Ha, bugün Başbakan geliyormuş, bunun için çöpler sokaktaymış. Ya o gün de çöpler sokaktaydı zaten, değişen bir şey yok ki.

Sokaklarına, caddelerini bakıyorum yine aynı yine pislik içinde, yine böyle. Yol diye bir şey adeta yok. Bir belediye ne iş yapar? Belediye altyapı yapar, çevreyi temiz tutar, belediye çevrenin suyunu halleder, belediye o şehir içerisinde güzel planlama yapar, projeler yapar. Türkiye'de bunlar yapılıyor da Hakkari'nin merkezinde bunlar niye yapılmıyor? Hakkari'nin merkezinde ve başka yerlerde soruyorum sizlere.''

''HAKKARİ'NİN İLERLEMESİNDEN RAHATSIZLAR''

Başbakan Erdoğan, demokrasinin çağdaş standartlarını Türkiye'nin 81 iliyle birlikte Hakkari'ye de taşıma gayretinde olduklarını belirterek, insan hakları noktasında en küçük tavizi asla kabul etmediklerini ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu:

''Terör örgütünün rahatsızlığı bu, işte hazımsızlık bu. Hakkari'nin ilerlemesinden, kalkınmasından, refah ve huzura kavuşuyor olmasından son derece rahatsızlar. Bu ilerlemeyi durdurmak için de her türlü yolu, kışkırtmayı deniyorlar. Buradan bir kez daha altını çiziyorum. Dün Van'da da yaptılar ama Van'da on binlerce insan Ferit Melen Bulvarı'nda toplandı. Dükkan kapatamadılar, kepenkleri indiremediler. Ne yaptılar, gittiler lastik yaktılar. O lastik yanarken, onu söndürmeye gelen belediyenin itfaiye aracını yakma yoluna gittiler. Ne yaptılar? Günahsız 3-4 vatandaşın arabasını yaktılar.

İnsan hakları bu mu, demokrasi bu mu, vatandaşına saygı bu mu, Kürt kökenli hemşehrisine, kardeşine saygı bu mu? Soruyorum sizlere. Bir taraftan çıkacaksın ortaya etnik milliyetçilik yapacaksın, öbür taraftan aynı etnik yapıya sahip olan vatandaşın bile senin düşünceni paylaşmıyor diye, gideceksin arabasını yakacaksın, cam çerçeve iş yerini indireceksin, ondan sonra da sıkılmadan, 'Biz şöyleyiz, böyleyiz' diyeceksin. Bunu kimse yutmaz. Bir kere yutturursun, iki kere yutturursun, üçüncüde bu iş biter ve bitecek de. Ama bütün mesele bizim birbirimizle olan dayanışmamız, birbirimizi çok iyi anlamamız. Anlayacağız, el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve terör örgütü benim bölgedeki kardeşlerimin taleplerinin sözcüsü bugüne kadar olmadı ve asla olamaz. Onların yandaşları da olmadı, olamaz.''

Şehirler arasında ayrımcılık yapmadıklarını, birlik, beraberlik ve bütünlüğün temsilcisi olduklarını ve bunu devam ettireceklerini dile getiren Erdoğan, 780 bin kilometrekarelik vatan toprağının her metrekaresine bu hizmeti götürme gayreti içinde olacaklarını, ellerinin her yere az veya çok uzandığını anlattı. Gecikebileceklerini ama ihmal etmeyeceklerini, muhakkak gideceklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

''Huzuru bozmaya, güven ve istikrar ortamını sabote etmeye çalışarak hiçbir hayırlı amaca hizmet edilemez. Şemdinli'de bombalar patladı, orada dükkanlar yıkıldı. Suyunu hallettik, dükkanları hallettik. Onu bile tehditlerle hep engellediler, geciktirdiler. Ancak şimdi geçici kabulünü yapabildik ve şimdi de onları sahiplerine teslim edeceğiz. O gün sözü verdim, Şemdinli'ye geldiğimde. Sözü verdikten sonra adımı attık ve şimdi geçici kabulleri bitti ve onları sahiplerine şimdi teslim ediyoruz. Böyle olmaz ki! Dürüstsen, samimiysen, burada hizmet veriliyor. Bunu terörle engellemek sana ne kazandıracak?

Hiçbir şey. Bedeli ne olursa olsun biz bu yola devam edeceğiz. Kin ve nefret tohumları ekerek, gerilim ve çatışma üreterek, insanlarımızın esenliğine kastederek hiçbir hedefe varılmaz. Türkiye, bu oyunları geçmişte de yaşadı. Kaybeden hep şehirlerimiz oldu, insanlarımız oldu, ülkemiz oldu. Kürt kökenli kardeşlerimden oynanan bu oyunu özellikle görmelerini istiyorum.'' Kongreye katılanlardan bu yapılanları tüm tanıdıklarına anlatmalarını isteyen Erdoğan, şunları söyledi:

''Bunları anlatırsak inanıyorum ki çok daha hızlı mesafe alırız. Yatırıma, üretime, istihdama karşı çıkan zihniyeti şiddetle reddedin. Size yoksulluğu, mahrumiyeti, geri kalmışlığı reva gören bu anlayışı, inşallah hep birlikte bu bölgede barındırmayalım. Binlerce yıl boyunca, bu topraklarda bir ve beraber yaşadık. Selahattin Eyyübi'nin ordusunda bir ve beraber savaştık, Alparslan'ın ordusunda Malazgirt'te Anadolu'nun kapılarını birlikte açtık. Yemeni, Hicazı birlikte savunduk. Kanal'ı, Balkanları, Kafkasya'yı birlikte savunduk. Çanakkale'de, Bingöl'de, Bitlis'te, Sakarya'da birlikte vatanımızı savunduk.

Tarih bizi birbirimize dost değil, komşu değil, artık kardeş yapmış, kader ortağı yapmış, ayrılmaz bir bütünün parçaları yapmış. Aramıza nifak sokmaya çalışanların göremediği bu. Aramıza düşmanlık tohumları ekmeye çalışanların göremediği bu. Bunun için başarısız olacaklar. Bunun için beyhude çaba harcıyorlar. Karış karış Anadolu topraklarını geziyoruz. En son Kahramanmaraş'ta, Kırıkkale'de, Sivas'ta açılışlar yaptık. Dün de Van'daydım. AK Partili belediyelerin nasıl bir aşkla, nasıl bir sevdayla gece gündüz çalıştıklarına, sorunları yerinde çözdüklerine, milletle kaynaştıklarına, kucaklaştıklarına şahit oldum.''

''BELEDİYELERİMİZ ARASINDA ASLA AYRIM YAPMIYORUZ''

Başbakan Erdoğan, belediyeler arasında asla bir ayrım yapmadıklarını, ödenekler, imkanlar noktasında asla bir ayrımı kabul etmediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Yani Hakkari'de farklı bir siyasi partinin belediyesi var diye asla, söyleniyorsa yalandır, burası da hak ettiği parayı, ödeneği aynen her ay muntazaman alıyor. Bunu böyle biliniz, kesinlikle. Eğer 'almıyoruz' diyorlarsa, 'hükümet para vermiyor' diyorlarsa yalandır. Bunu açık söylüyorum. Şu anda son Belediye Gelirleri Kanunu ile yüzde 97'ye kadar gelir artışı vardır. Buralarda yüzde 100'e yakın artış var.

Bu artış da bunu size hizmet olarak yansıtmıyorlar. Siz bu soruyu soracaksınız? Acaba bunlar hizmet olarak buraya yansıtılmıyorsa, bu paralar nereye gidiyor? Ben belediyecilik yaptım. Bunu sorun. Bu para nereye gidiyor? Bu soruyu sorun. Bir milyar üzerinde aylık geliri olan bir belediye acaba bu parayı nereye harcıyor? Bu sorunun cevabını arayın, eğer bizler bu soruları sormaz, cevap aramazsak, bizim boynumuzda daha çok boza pişirirler. Bu hesabı sorarsak o zaman halkımız uyanacaktır. Bunu sağlamamız lazım.''

''SORUN ÇÖZMEYEN, HİZMET ÜRETMEYEN YÖNETİM''

Erdoğan, bu yatırım sürecini üç kırmızı çizgi etnik ayrımcılığa, bölgesel ve dinsel ayrımcılığa karşı olarak devam ettireceklerini ifade etti. İnsanlar, şehirler, belediyeler arasında ayrım gütmenin siyasetlerinde ve felsefelerinde bulunmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

''Ama Allah aşkına manzara ortada, fark ortada. Yerel yönetimlerin işi, yerel hizmetleri yapmak, şehri güzelleştirmek, imar etmek. Şehrin sorunlarına çözüm üretmek. İnsanlarımızın sorunlarını çözmek, daha iyi yaşam şartları hazırlamak. Yönetimin de siyasetin de temelidir. Sorun çözmeyen, hizmet üretmeyen, huzur ve refaha katkıda bulunmayan bir anlayış yönetimin de siyasetin de temeli olamaz. Yaşadığınız yere bir bakın, ona göre değerlendirin. Benim milletim, halkım, Diyarbakırlı, Tuncelili, Hakkarili kardeşim kimin hizmet ürettiğini, kimin de şehirleri yokluğa, yoksulluğa, pisliğe mahkum ettiğini çok iyi görüyor.

Önümüzde yerel seçim var. Benim milletim bu yerel seçimde iyi niyetliyle kötü niyetliyi, hizmet üretenle gerilim ve laf üreteni inşallah birbirinden ayıracak. Türkiye, çok hızlı bir büyüme ve kalkınma fırsatı yakaladı. Türkiye, bölgesinde ve dünyada yıldızı parlayan bir ülke haline geldi. Türkiye'nin bu değişimini, ayrım yapmadan Türkiye genelinde eşit şekilde dağıtmaya devam edeceğiz. Bizim siyasetimiz dostluk, kardeşlik siyaseti. Bizim kavgayla, gürültüyle işimiz olmadı, olmayacak. Biz hizmet üretmeye geldik, devam edeceğiz. Hakkari için yaptıklarımız ortada, Bugün açılışını yaptığımız hizmetler ortada. Devam eden projelerimiz ortada. İşimizi en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz.''

Kongreye, Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek, Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin ve Gençlik Kolları Başkanı Hakan Tütüncü de katıldı. Erdoğan'a, konuşmasının ardından AK Parti Hakkari milletvekilleri Rüstem Zeydan ile Abdülmuttalip Özbek yöresel kilim hediye ettiler.

Başbakan Erdoğan'ın Hakkari ziyareti dolayısıyla emniyet teşkilatı çevre illerden takviye edildi. Erdoğan, Hakkari programında güvenlik amacıyla zırhlı iki ayrı makam aracı kullanırken, cep telefonu ve benzeri iletişim araçları da sinyal kesici cihazlar nedeniyle kullanılamadı. Kentteki bazı dükkanların kapalı olduğu, belediye tarafından toplanmayan çöplerin il özel idaresine ait araçlarca toplandığı görüldü.

(AA)