Giriş Saati : 01.11.2008 14:27 Güncelleme : 01.11.2008 16:06
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP'nin program ve tüzük değişikliğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yeni bir CHP programı oluşturduklarını ifade eden Baykal, Aralık ayı içerisinde kurultay toplayacaklarını söyledi. Baykal, hazırlanan programda her konuya ilişkin somut öneriler ortaya koyacaklarını belirtti.
Baykal, İl Başkanları toplantısı öncesinde CHP'nin program ve tüzük değişikliğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Yeni bir CHP programı oluşturduklarını ifade eden Baykal, Aralık ayı içerisinde kurultay toplayacaklarını söyledi. CHP'nin programlarının Türkiye'ye yön verdiğini belirten Baykal, geçmişte CHP'nin ülkeye zarar verecek açılımlara itibar etmeden, ülkenin gereksinimlerini gözeterek programlar yaptığını anlattı.
CHP'nin son olarak 1994 yılında program yaptığını hatırlatan Baykal, bu süre içerisinde CHP'nin üzerinde durduğu ve bir program hedefi olarak Türkiye'ye teklif ettiği düzenlemelerin önemli bir kısmının yaşama geçtiğini söyledi. Baykal, "Biz iktidarda olmadığımız halde yaşama geçirilmiştir. Çünkü yapılan önerilerin kendisini kabul ettiren bir haklılığı vardır. Dünyanın gidişatı, Türkiye'nin gidişatı CHP'nin programında ele aldığı konuların Türkiye için kaçınılmaz bir ihtiyaç, bir zorunluluk olduğu gerçeği ortaya koymuştur. Bunun sonucunda da o program düzenlemeleri yaşama geçmiştir" dedi.
DOKUNULMAZLIK ELEŞTİRİSİ
CHP'nin önceki programlarında yer alan ve yaşama geçirilen düzenlemelerden örnekler veren Baykal, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin kaldırılması, ölüm cezasının kaldırılması, seçme ve seçilme hakkı ile sekiz yıllık eğitim düzenlemesi gibi pek çok önerinin hayata geçtiğini kaydetti. Baykal, daha önce önerdikleri fakat yaşama geçirilemeyen öneriler de olduğunu vurguladı. Bunlardan birinin dokunulmazlıklar konusu olduğunu belirten Baykal, "Maalesef milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili konuda arzu ettiğimiz gelişme sağlanamadı. Öyle anlaşılıyor ki bu konunun gerçekleşmesi CHP'nin iktidara gelmesini zorunlu kılacak kadar güç ve önemli konudur. Bunun hayata geçirilememiş olmasından gerçekten üzüntü duyuyorum" dedi.
TARIM KONUSU
Baykal'ın, parti programına ilişkin verdiği bilgiler özetle şöyle:
"Tarıma yönelik yeni bir yaklaşımı geliştirmek istiyoruz. Türkiye'nin uzun süreden beri yürütmekte olduğu tarım politikasını ciddi bir değişime tabi tutmak istiyoruz. Tarımı bu halde bırakamayız. Tarıma sahip çıkmak durumundayız. Tarıma sosyal destek anlayışı içinde değil, bir ekonomik sektör olarak yaklaşmak zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. Tarıma ve çiftçiye sahip çıkacağız. Tarımı ve çiftçiyi ekonomik rekabet koşulları içinde ayağa kaldırmayı amaçlıyoruz.
YOKSULLUK SÜRDÜRÜLMEYECEK
Önümüzdeki dönemde çok ciddi bir kalıcı yoksullu problemi Türkiye'yi derinden etkilemekte olduğunu görüyoruz. Yoksulluğa karşı program geliştirmek mutlak bir ihtiyaçtır. Bugüne kadar yoksulluk karşısında denenen yöntemler insanlık onuruyla bağdaşmayan bir biçimde işletilmiştir ve siyasi partizanlıklara alet edilmiştir, etkili olmamıştır. Yoksulluk izlenen politikalarla ortadan kalkmamıştır.
CHP olarak biz yoksulluk karşısında yoksulluğu sürekli kılacak uygulamalara dayalı bir yoksullukla mücadele programı değil, yoksulluğu bertaraf etmeye yönelik bir yoksullukla mücadele programı uygulanması gerektiğine inanıyoruz. Aile temelinde yoksullukla mücadele CHP tarafından önerilecektir. Kentli bir Türkiye'yi tasavvur ediyoruz. Kentli bir Türkiye'nin yaşamına ve yeni sorunlarına yönelik çözümler ve yaklaşımlar arıyoruz. Eğitim konusunda ciddi bir açılım ve atılım yapıyoruz. Her konuda Adli Tıp reformu dahil olmak üzere çok somut öneriler bulacaksınız."
ADLİ TIP ELEŞTİRİSİ
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, son olarak 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu iddialarıyla yargılanan Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'e ilişkin düzenlenen raporla tartışılmaya başlanan Adil Tıp Kurumu'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Adli Tıp Kurumu'nun yasasının değiştirilerek siyasi telkinlere maruz bırakılmasından yakınan Baykal, konuya ilişkin bir soruyu ise şöyle yanıtladı
"AKP'nin iktidarda olmasının her türlü yozlaşmayı hızlandırıcı, kolaylaştırıcı bir etki getirdiği çok açıktır. Bu en önemli bilirkişi kuruludur. Adli Tıp, bizim hukuk sistemimizin en yetkili, en önemli, en yüksek bilirkişi grubudur. Üyelerinden üç tanesi sabıkalı. Kim oluşturuyor bunları? Onları oraya tayin etme yetkisini kim aldı? Bu sonucun sorumlusu kim? Çok açık. AKP iktidarda olmasaydı bu olur muydu? Ya da söz konusu yazar bir başka gazetenin yazarı olsaydı acaba bu olur muydu? Soruları çoğaltabilirsiniz. Bunların hepsi bir yozlaşmayı ortaya koyuyor."
TÜZÜK DEĞİŞİKLİKLERİ
Baykal, CHP tüzüğünde de değişikliklere gidileceğini söyledi. Genel Merkez çalışma düzenini yeni bir anlayışa doğru değiştirmek istediklerini belirtirken, şunları söyledi:
"Genel merkezde belli görev alanlarına yönelik görevlendirmelerin yapılmasını ve böyle bir Merkez Yönetim Kurulu oluşturulmasını amaçlıyoruz. Adama göre iş değil, işe göre adam seçilmesini amaçlayan, belli iş için görevlendirmesini yapan bir anlayışa gidilmesini öngörüyoruz. Çalışmaların, görevlendirilmiş arkadaşlarımızın yetki ve sorumluluklar içinde yürütülmesini onların yaptıklarını ve yapamadıkları işin hesabını verebilir olmasını, böylece daha şeffaf, etkin ve kadro çalışmasına fırsat verecek bir kadronun her alanda sorumluluk üstlenmesine imkan verecek bir yapılanmayı sağlamaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda hem genel merkez hem de örgüt düzeyinde paralel düzenlemeleri yapmayı amaçlıyoruz."
Baykal, söz konusu düzenlemeleri Aralık ayı içerisinde tamamlamayı hedeflediklerini de belirtti.