kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
1 Kasım 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Tehditle demokrasi olmaz

Giriş Saati : 01.11.2008 11:51
Güncelleme : 01.11.2008 19:20
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, doğu ile batı arasındaki ayrımı ortadan kaldıracaklarını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van'da toplu açılış ve TOKİ'nin anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en önemli şehirlerinden Van'ın gönüllerinde çök özel bir yeri olduğunu belirterek, "Her zaman sizlerin itimadına, sevgisine mazhar olmaktan gurur duyduk.

*VAN'DAKİ OLAYLI PROTESTODAN KARELER...

Sizler her zaman bize güvendiniz, bize inandınız. Desteğinizi bizden esirgemediniz. Biz de sizlere layık olmak, Van'ın çehresini değştirmek için vargücümüzle gayret ettik ve ediyoruz. Van, Doğu Anadolu bölgemizin incisi, lokomotifi olan şehirlerden birisi. Van, tarihiyle, kültürüyle, gelenekleriyle, doğal güzellikleriyle, mutfağıyla sıcak, vefalı, şefkatli, insanlarıyla Türkiye'nin incisidir.

Van'ı hakettiği noktaya ulaştırmak için hükümet olarak büyük bir gayretin içindeyiz. Van'ı 80 ilimizle birlikte yeniden imar etmek, eksiklerini gidermek, modern dünyanın seviyesine getirmenin gayreti içerisindeyiz. Van'ı tarihine yaraşır biçimde Türkiye'nin ve dünyanın ilgisine sunmak bizim temel hedefimizidir. 6 yıldır bunun için çalışıyoruz.

Benim Van'la ilgili bir hayalim var. Van Havaalanı'na günlerce uçak inse, dünyanın her köşesinden işadamlarını, bilimadamlarını, turistleri, tüccarları Van'a taşısa, bir havaalanı yetmese, yanına bir tane daha yapılsa, Van Gölü'nü, İpek Yolu'nu, Akdamar Adası'nı görmek için insanlar Van'a akın etse, Van eko turizm, inanç turizmi, sağlık turizmi için Türk sporları için bütün dünyadan çok sayıda turisti burada ağırlasa, devasa fabrikalar Van'ı çevrelese, 100. Yıl Üniversitesi'ne dünyanın her köşesinden gençler eğitim için koşup gelse, yanına bir tane daha açılsa, Van, ticaretin, sanayinin, eğitimin, turizmin merkezi haline gelse ve bütün dünyada tanınsa Ortadoğu'nun, Orta Asya'nın üretim ve istihdam merkezlerinden biri olsa, Van'ın zenginliği Van'ı aşsa, Bitlis'i, Hakkari'yi, Siirt'i, Ağrı'yı da içine alsa, toplumsallaşsa, Van Türkiye'de, Van dünyada bir marka haline gelse... Bunlar benim hayallerim ama bunlar asla ve asla ulaşılamaz hayaller değil. Yeter ki buna inanalım, yeter ki bu amaç, bu gaye doğrultusunda çalışalım" diye konuştu.

Konuşmasında, batı ile doğu arasındaki ayrımı ortadan kaldırıcaklarının altını çizen Erdoğan, "Yaptığımız yatırımların tutarı 683 trilyon. Çünkü, bir benim insanım buna layık, iki Van buna layık, üç bir cazibe merkezi olarak Türkiye buna layık. Doğu ile batı arasındaki ayırımı ortadan kaldıracağız. Daha önce buralar ihmal edilmişti. Şimdi bu açığı kapatıyoruz. Sadece hükümet olarak değil, özel sektörün, üniversitemiz, sivil toplum örgütleri her Vanlı kardeşim bu hayal için, bu hedefler için çalışmalı.İnanın başarırız. Bugün gelişmiş ülkelerden farkımız yok. Ama onlar çalıştılar, onlar yolsuzluk içinde yüzmediler. Geçmişte biz dünyanın imrendiği bir ülkeydik. Şair diyor ya; "Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz". Ondan sonra bir kırılma noktası yaşadık ve o sıkıntılı günlere geldik. Şimdi küllerinden yeniden ayağa kalkan bir millet var" dedi.

Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "6 yıl önce göreve başladığımızda Türkiye'nin GSMH'si 230 milyar dolardı. 2007 yılı sonu itibariyle bunun üzerine 429 milyar dolar ilave ettik. 79 senede 230 milyar dolar ama 4.5 senede bunun üzerine 429 milyar dolar ilave eden bir hükümet. İnşaalah bu yıl sonu itibariyle 750 milyar dolara doğru ilerliyoruz. İhracıtımız 79 senede 36 milyar dolar ama biz bunun üzerine geçen ay sonu itibariyle 97 milyar dolar daha ilave ettik. 133 milyar dolara ulaştı. Bunlar durup dururken olmadı.

ABD'deki, Japonya'daki, Avrupa'daki sanayi şehirlerine turizm merkezlerine bakın, hiçbirinin tarihi Van'dan daha eski değildir. Zenginlikleri, potansiyeli Van'dan daha fazla değildir. Yeter ki bir olalım, beraber olalım, diri olalım. Allah'ın izniyle ulaşamayacağımız hedef, gerçeğe dönüşteremeyeceğimiz hayal yoktur ama bu tür derdi olmayanlar şehirlerin meydanlarında lastik yakmakla meşgul. Onlar vatandaşların arabalarını yakmakla meşgul. Başbakan buraya niçin geliyorla meşgul.

Bir Başbakan'ın buralara gelmekten daha önemli görevi olabilir mi? Benim Van'a 5. gelişim. Tabii geçmişte buralarda Başbakan görmeye alışık değillerdi. Biz onlara göre aykırı başbakanlar türündeniz. Gitmediğimiz bir metrekare kalmayacak, her yere gidiyoruz ve gideceğiz. Gittimiz yere sevgiyi, barışı, kardeşliği hizmeti götürürüz. Gittiğimiz yere biz kalkınmayı götürürüz. Bizim farkımız budur. Bu söylediklerimi hayal olarak görenler, Van'a son 6 yılda yapılanları görsünler. Bugün Van 6 yıl öncesinden çok daha ileri noktadadır. Van'ın daha büyük sıçramlalar yapması mümkün. Bugün açılışını yaptığımız tesisler bu dönüşüme güzel bir örnektir. 100'ü aşkın tesisin bugün açılışını yapıyor ve bunları Van'a kazandırıyoruz. 6 yıldır Türkiye'nin yollarını dolaşıyoruz. 79 senede Türkiye'de 6 bin km. duble yol vardı, biz bunun üzerine 9 bin km. duble yol ilave ettik. Hedefimiz 15 bin km. yol yapacağız demiştik. Olmaz denilenleri de bu arada yapıyoruz. Mesela Kuzgun tünelin geçişinin temellini attığımda 'Bu yol bitmez' dediler. Şimdi bitiyor".

Türkiye'nin 47 yıl sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin üyesi olduğunu belirten Erdoğan, "Dünya Ekonomik Forumu da İstanbul'da toplandı, buna ev sahipliği yaptık. Dünya bir ekonomik krizden geçiyor. Yere sağlam basmak suretiyle Türkiye bunu nasıl en az hasarla atlatacak, bunun çalışmasını yapıyoruz. Bugün Türkiye çok farklı konumda. Bunu göremeyenler Türkiye'nin dünyadan nasıl göründüğünü baksınlar, gelsinler şu Van'a baksınlar" dedi.

Bugün her şehrin eğitim, sağlık, emniyet ve adalet noktasında çok iyi bir yerde olduğunun altını çizen Erdoğan, "Bugün Türkiye genelinde 123 bin derslik bitirildi. 7222 bilgisayarı okullarımıza gönderdik. Artık benim Van'daki yavrum dünya ile görüşebiliyor. Birileri silahla uğraşırken, benim Van'daki yavrum bilgisayar tuşlarıyla uğraşıyor. Fark bu. İşte, barışa mesaj gönderenler, lütfen gelsinler de bununla ilgilensinler. Eğer barışı istiyorsan, gel buna kucak aç, barışa destek vermek istiyorsan, gel silahları bırak. Bizim AK Parti iktidarı olarak hedefimiz bu. Biz, silahlı dolaşanlara karşıyız. Onlara muhalifiz.

Biz, bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek olduğuna inananlardanız. Biz, bir insana hayat vermenin tüm insanlığa hayat vermek olduğuna inananlardanız. Öyle bir taraftan insan hakları, özgürlük diyeceksin, nerde o zaman demokrasi, nerde özgürlük? Silahların dayatılmasıyla, insanların iradesine ket vuranlar demokrasiyi konuşamazlar. Demokrasiyi konuşmak milli iradeye saygı duymaktır; insanı tehditle irade yönlendirilmez. Onun için demokrasinin gereği neyse hodri meydan diyoruz; silahla değil, hodri meydan! Bırakalım, insana saygı duyalım. Bunu başaralım. Yüksek okul öğrencilerimiz için ilave yurt kapasitesi sağladık. Van genelinde öğretmen sayısı 5 binlerden 7 binlere çıktı. Okumayan kızımız kalmayacak dedik. 6 yılda 43 bin kız öğrencimizi okulla buluşturduk. Şimdi Van'a doğalgaz getiriyoruz. Şu Bahçesaray'ın yolunda yılın 11 ayında ulaşım var mıydı? Azmin elinden bir şey kurtulmaz.

İnanç tekeden bile süt çıkartır. Yolu, suyu olmayan beldemiz, köyümüz kalmayacak. Bu yıl Van'a 418 bin 100 adet fidan diktik. Van gölünün kirlenmesini önlemek için de tedbirler aldık. Laf üretmeye, söz üretmeye, gerilim ve gerginlik üretmeye değil, hizmet üretmeye, eser üretmeye geldik ve bunun gereğini de bihakkın yerine getiriyoruz" şeklinde konuştu.

Van'a ve tüm Türkiye'ye bir mesajı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Birliğimizi ve beraberliğimizi muhafaza ettikçe, aramıza nifak sokmaya çalışanlara karşı tek yürek oldukça, Allah'ın izniyle, çok daha güzel hizmetler, çok daha anlamlı hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Terör örgütünün en büyük korkusu işte budur. Bölge insanımızın daha iyi hizmetlere, daha gelişmiş imkanlara kavuşması, huzur ve refah içinde günlük yaşamını sürdürmesidir.

Çünkü o zaman istismar edecek konu bulamayacaklar, o zaman benim vatandaşıma gidip de şunu söyleyemeyecek: 'Bak okulun, hastanen var mı? Yok. Yolun var mı? Yok. Suyun var mı? Yok. Bu devlet seni ötelemiş, dışlamış'. İşte bunu istismar edemeyecekleri için, şu anda gidip benim vatandaşımı tahrik ediyorlar, yalan söylüyorlar, aldatıyorlar. Onların en büyük korkusu bizim bu yapmakta olduğumuz ve bu hedeflerimizin gerçekleşmesi, bunları ciddi manada telaşa düşürdü. Hem Van'ın hem bu bölgedeki tüm illerin hızla kalkındığını güzelleştiğini görmekten bunlar rahatsız oluyor. Ben
sizlere bunları neye karşı olduğunu söyleyeyim. Bunlar emeğe karşı, ekmeğe karşı, bunlar ilerlemeye, kalkınmaya, sanayileşmeye, refaha karşı, bunlar yola, okula, hastaneye, üniversiteye karşı. Bunlar huzura, güvene, istikrara, devlet-millet dayanışmasına karşı.

Eğer Van, eğer Diyarbakır, Muş, Bitlis, Bingöl ve daha nice ilimiz kalkınırsa, ilerlerse, sorunlarını çözerse, bunlar en büyük istismar zeminlerini kaybedecekler. Buradan bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum; teröre inat şehirlerimizin sorunlarını çözeceğiz, şehirlerimizi kalkındıracağız, insanlarımızın mutluluğunu artıracağız. Bizim kardeşliğimize asla zarar veremeyecekler, asla aramıza nifak tohumu ekemeyecekler. Bizim kardeşlik hukumuz tarihi bağlarla örülmüştür, kültürel bağlarla çevrelenmiştir, sağlam medeniyet temelleriyle derinlere kök salmıştır. Kardeşlik hukukumuzu kimse zedeleyemez. Türküyle, Kürdüyle, Lazı, Çerkeziyle, Boşnağı, Arnavuduyla tüm insanımız kardeştir, gönüldaştır, yol arkadaşıdır, kaderdaştır.

Biz Yunus'un ifadesinde kendini bulan 'yaradılanı Yaradan'dan ötürü seven' bir anlayışın mensuplarıyız. Benim Kürt kökenli vatandaşım Kürtlüğüyle övünebilir, hakkıdır. Türk kardeşim aynı şekilde Türklüğüyle övünebilir, hakkıdır. Lazı, Çerkezi aynı şekilde övünür. Fakat bir şeyi unutmayacağız. Bunun üstünde bir üst kimliğimiz var: Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşızıyız. neredey giderseniz gidin bütün dünyada bu böyledir. bunlar bu işi de saptırmaya çalışıyorlar. buna da prim vermeyeceğiz,. buna taviz vermeyeceğiz.Yola çıkarken bir şey söyledik. Tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik, yola böyle koyulduk. Etnik miliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe, dinsel milliyetçiliğe hayır. Bunların hepsine hayır diyerek, bu anlayışla bütünleşerek, bir ve beraber, el ele, omuz omuza bu yola devam edeceğiz. Eğer biz bütün olursak, beraber olursak, Allah'ın izniyle her türlü sorunu aşar, her türlü hedefe birlikte koşarız, her türlü hayali de birlikte gerçekleştiririz" diye konuştu.

Törene, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ulaştırma Bakanı Binali Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, işadamı avukat Münci İnci de katıldı.

(İHA)