| 30 Ekim 2008, Perşembe |
"Reel ve mali sektör birbirine destek olmalı"
Giriş Saati : 30.10.2008 14:19
Güncelleme : 30.10.2008 17:14
Güncelleme : 30.10.2008 17:14
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, dünyadaki likidite krizinin bazı bankalar üzerinde endişe yarattığını, söz konusu endişeye gerek olmadığını dile getirdi. Reel ve mali sektörün birbirinin parçası olduğunu dile getiren Çağlayan, "Reel sektörle mali sektörün birbirine köstek değil destek olması gereken bir dönemden geçiyoruz" dedi.
Çağlayan, düzenlediği basın toplantısı ile "Girişimci Bilgi Sistemi" (GBS 08) ile küresel ekonomik krizin Türkiye'ye etkileri konusunda açıklama yaptı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan yaptığı açıklamada, GBS'nin bir sayım olmadığını, sayımın çok ötesinde yer aldığını ve sürekli güncelleneceğini söyledi. GBS'nin bir defa yapılıp rafa konulacak bir çalışma olmadığını vurgulayan Çağlayan, çalışmayla 2 milyon 10 bin 377 işletmenin mercek altına alındığını kaydetti.
SANAYİ BAKANLIĞI TEDARİKÇİ KONUMUNA GELDİ
Çağlayan, "Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bir tedarikçi konumuna geldi, devlete taşeronluk yapıyor. Bundan sonra sanayi de ticarette ve hizmet sektöründe nasıl bir strateji olması gerektiği konusunda, sektörel analizler yapma noktasında bir altyapı, tedarikçi modeli oluşturduk" diye konuştu. Çağlayan, eldeki verilerle sektörlerin iç ve dış pazar, kur riski ve finansman riski gibi 4 ana başlık altında net şekilde görülebildiğini dile getirdi. Çağlayan, "Firmalarımızın borç ve aktiflerini görebiliyoruz, bu canlı bir sistem. Bazen verilerin bize gelmesinde kırmızı ışık yanıyor ama bununla ilgili idari ve hukuki altyapı düzenlemesine de başladık" diye konuştu.
Çağlayan, 133 milyar dolar ihracat yapan, ihracatının 60 milyar dolarını Avrupa ülkelerine yapan, Avrupa'nın 6'ncı, dünyanın 15'inci büyük ekonomisinin dünyada küresel krizden etkileneceğini ifade etti. Çağlayan, dış ticaret konusuyla ilgili çalışmaların sürdüğünü, ihracatın daralması halinde iç piyasayı güçlendirmek zorunda olduklarını kaydetti. Çağlayan, yeni pazarlar bulma konusunda KOSGEB, Eximbank ve DFİF'le ilgili çalışmalarının bulunduğunu vurguladı.
"MALİ SEKTÖR VE REEL SEKTÖR BİRBİRİNİN TAMAMLAYICISI"
Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çağlayan, bankacılık sistemine yönelik sorulan soruya, "Mali sektör ve reel sektör birbirinin tamamlayıcısıdır. Öyle bir mali sektörümüz bankacılık sistemimiz var ki 350 milyar YTL şuan da kredi kullandırmış. Yani eskisi gibi değil, bankacılık sistemi toplamış olduğu mevduatın büyük bir çoğunluğunu krediye dönüştürmüş. Bu rakamları 6 yıl öncesinde hayal bile edemezdik" diye cevap verdi.
Bir gazetecinin kredi kartı aidatlarına yönelik sorusunu yanıtlayan Çağlayan, kredi kartı faizine müdahale etmelerinin mümkün olmadığını dile getirdi. Konuyla ilgili kurum ve kuruluşların önemine değinen Çağlayan, "Ama biz Tüketici Kanunu'nda kredi kartı aidatlarıyla ilgili çalışma yapıyoruz. Bu aidatın kredi kartı kullanım süresi boyunca bir kez alınmasını öngören bir çalışma. Bunun dışında serbest piyasa kurallarının en fazla bugüne kadar uygulamış olan bir Hükümetin serbest piyasaya müdahale etmesi söz konusu olamaz" dedi. Çağlayan ayrıca işletmelerin ölçeklerini büyütmek mecburiyetinde olduklarını belirterek, "Ölçekler büyüdükçe kayıt dışılık daha da azalıyor çünkü şirketin kasası patronun cebi olmaktan çıkıyor. Finansman yönetimi ve kayıtlılık daha önemli hale geliyor" dedi.
ANKA
Çağlayan, düzenlediği basın toplantısı ile "Girişimci Bilgi Sistemi" (GBS 08) ile küresel ekonomik krizin Türkiye'ye etkileri konusunda açıklama yaptı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan yaptığı açıklamada, GBS'nin bir sayım olmadığını, sayımın çok ötesinde yer aldığını ve sürekli güncelleneceğini söyledi. GBS'nin bir defa yapılıp rafa konulacak bir çalışma olmadığını vurgulayan Çağlayan, çalışmayla 2 milyon 10 bin 377 işletmenin mercek altına alındığını kaydetti.
SANAYİ BAKANLIĞI TEDARİKÇİ KONUMUNA GELDİ
Çağlayan, "Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bir tedarikçi konumuna geldi, devlete taşeronluk yapıyor. Bundan sonra sanayi de ticarette ve hizmet sektöründe nasıl bir strateji olması gerektiği konusunda, sektörel analizler yapma noktasında bir altyapı, tedarikçi modeli oluşturduk" diye konuştu. Çağlayan, eldeki verilerle sektörlerin iç ve dış pazar, kur riski ve finansman riski gibi 4 ana başlık altında net şekilde görülebildiğini dile getirdi. Çağlayan, "Firmalarımızın borç ve aktiflerini görebiliyoruz, bu canlı bir sistem. Bazen verilerin bize gelmesinde kırmızı ışık yanıyor ama bununla ilgili idari ve hukuki altyapı düzenlemesine de başladık" diye konuştu.
Çağlayan, 133 milyar dolar ihracat yapan, ihracatının 60 milyar dolarını Avrupa ülkelerine yapan, Avrupa'nın 6'ncı, dünyanın 15'inci büyük ekonomisinin dünyada küresel krizden etkileneceğini ifade etti. Çağlayan, dış ticaret konusuyla ilgili çalışmaların sürdüğünü, ihracatın daralması halinde iç piyasayı güçlendirmek zorunda olduklarını kaydetti. Çağlayan, yeni pazarlar bulma konusunda KOSGEB, Eximbank ve DFİF'le ilgili çalışmalarının bulunduğunu vurguladı.
"MALİ SEKTÖR VE REEL SEKTÖR BİRBİRİNİN TAMAMLAYICISI"
Toplantı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çağlayan, bankacılık sistemine yönelik sorulan soruya, "Mali sektör ve reel sektör birbirinin tamamlayıcısıdır. Öyle bir mali sektörümüz bankacılık sistemimiz var ki 350 milyar YTL şuan da kredi kullandırmış. Yani eskisi gibi değil, bankacılık sistemi toplamış olduğu mevduatın büyük bir çoğunluğunu krediye dönüştürmüş. Bu rakamları 6 yıl öncesinde hayal bile edemezdik" diye cevap verdi.
Bir gazetecinin kredi kartı aidatlarına yönelik sorusunu yanıtlayan Çağlayan, kredi kartı faizine müdahale etmelerinin mümkün olmadığını dile getirdi. Konuyla ilgili kurum ve kuruluşların önemine değinen Çağlayan, "Ama biz Tüketici Kanunu'nda kredi kartı aidatlarıyla ilgili çalışma yapıyoruz. Bu aidatın kredi kartı kullanım süresi boyunca bir kez alınmasını öngören bir çalışma. Bunun dışında serbest piyasa kurallarının en fazla bugüne kadar uygulamış olan bir Hükümetin serbest piyasaya müdahale etmesi söz konusu olamaz" dedi. Çağlayan ayrıca işletmelerin ölçeklerini büyütmek mecburiyetinde olduklarını belirterek, "Ölçekler büyüdükçe kayıt dışılık daha da azalıyor çünkü şirketin kasası patronun cebi olmaktan çıkıyor. Finansman yönetimi ve kayıtlılık daha önemli hale geliyor" dedi.
ANKA
Yayın tarihi: 30 Ekim 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/30//haber,6E8E0CF6C511474681AE9C8EECC82359.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Ekonomi Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|