Eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın Arena programında çarpıcı açıklamalarda bulunarak teröre karşı operasyonlarda yüzlerce kişinin öldürüldüğünü söyledi..
Susurluk davasında hüküm giyen ve hakkında onlarca dava bulunan eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, Star TV'de yayınlanan Arena programında gazeteci Uğur Dündar'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ayhan Çarkın, programda bir cinayete kurban giden Susurluk davası hükümlülerinden Oğuz Yorulmaz'ın annesinin, oğlunun kendisine ölmeden önce, "Yaklaşık 100 kişiyi öldürdüklerini" itiraf ettiği şeklindeki açıklamasını doğruladı. Çarkın terörle mücadele kapsamında öldürdükleri kişi sayısının yüzlerce olduğunu söyledi. Çarkın, program sırasında, "Ne 100'ü ne 200'ü çok daha fazla. Bu komplike bir mücadele" dedi.
PKK ERGENEKON'UN KOLU Ergenekon'un ilişkileriyle ilgili açıklamalar yapan Çarkın, PKK'nın Ergenekon terör örgütünün bir kolu olduğunu öne sürdü. Ayhan Çarkın, ayrıca kaçırılan ve cinayete kurban gittiği öne sürülen Tarık Ümit'in de hala yaşadığını iddia etti. Terörle mücadelede suç yüzde 50 devletindir iddiasıhnda bulunan Ayhan Çarkın, "Devlet olarak Doğu'daki insanımızı dağdaki teröristle yalnız bırakıyorsun. Sonra da kalkıp hesap soruyorsun. Olmaz. 365 gün yalnız bırakmayacaksın. Devletin görevlileri doğudaki insana yalan söylemiş." Siyasi emeller ya da bazılarının çıkarları doğrultusunda kullanıldıklarını söyleyen Çarkın "Kullanılmış ve bir tarafa bırakılmış gibi hissetmiyor musunuz?" sorusu üzerine, "Ben aldatılmış bir koca gibi hissediyorum kendimi." dedi. Genç özel harekatçılara da kendi düştükleri durumla karşılaşmamaları için uyarılarda bulunan Çarkın, "Gözlerini açsınlar. En son fotoğrafı seyretsinler. İşte Genelkurmay Başkanlığı'nın, sivil unsurların beraber dik duruşunu izlesinler. Devleti savunacak zihniyetin ne kadar güçle karşıda durduğunu görsünler. Bunlar bence şu anki fotoğrafa inansınlar. Bence o bölgede kalın 15-20 yıl. Buraya gelirseniz ya ihraç olursunuz ya bir şey olursunuz. Orada evlensinler. Bekar gitsinler veya yuva kursunlar orası bizim toprağımız değil mi?"