kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Ekim 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Ergenekon'un büyüklüğüne salon dar geldi

21.10.2008
Dünyanın da büyük ilgiyle beklediği Ergenekon davasının ilk duruşmasında 280 kişilik duruşma salonuna 400 kişi gelince büyük karmaşa yaşandı Tutuklu ve tutuksuz sanıkların ifadelerinin ayrı ayrı alınmasına karar verildi. Daha sonra ikinci kez verilen aranın ardından dava 23 Ekim'e ertelendi..
Asrın davasının dünkü ilk duruşması 'salon küçük' gelince sıkıntılı başladı. 46'sı tutuklu 86 sanığın yargılanacağı dava için özel olarak yapılan Silivri Cezaevi'ndeki salon, aylardır yapılan hazırlıklara ve incelemelere rağmen 'yetersiz' kalınca, tutuklu sanıklarla tutuksuz sanıkların yargılanması ayrıldı. Bir saat rötarlı başlayan duruşma, 300 metrekarelik salona alınması planlanan 280 kişi yerine, 400'den fazla kişi girince 'Sıkıyönetim Mahkemesi' tartışmalarına sahne oldu. Sanık avukatlarıyla mahkeme başkanı arasında yaşanan tartışmaya bazı tutuksuz sanıklar da 'yargılanmak istiyoruz' diye karışınca, heyet ilk 10 dakikada ilk karar için duruşmaya ara verdi.



Yaklaşık 2 saat süren aranın ardından ise mahkeme 'fiziki koşulları' gerekçe göstererek 2 bin 455 sayfalık iddianamenin tutuklu sanıkları ile tutuksuz sanıklarının ayrı ayrı yargılanmasını karar bağladı. Saat 16.30'a kadar sanık avukatları ile müvekkillerinin taleplerini alan mahkeme duruşmayı 23 Ekim gününe erteledi. Silivri Cezaevi Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi içinde yapılan adliyeye girişte nizamiye kuralları işledi. Tutuksuz sanıklar, avukatlar, dinleyiciler ve gazeteciler B Kapısı'ndan içeri alındı. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan tanıtım kartlarının listeleri eksik geldiği için sıkıntı yaşandı.

*İLK DURUŞMADAN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...

ASKERİ KURALLAR İŞLEDİ
Listelerde isimleri bulunanlar kayıtlarını yaptırıp, tanıtım kartlarını gösterdikten sonra cep telefonu, ses kayıt cihazı gibi elektronik eşyaları emanete teslim etti. Bazılarının ise ayakkabıları çıkartıldıktan sonra terlikle x-ray cihazından geçirilerek içeriye alındı. Bu sırada yaşanan izdiham alkışla protesto edildi. 09.30'da başlayacağı bildirilen dava, yaşanan yoğunluk nedeniyle bir saat rötar yaptı. Saat 10.30'da ise tutuklu sanıklar ardından tutuksuz sanıklar ile avukatları, müdahiller, birer sanık yakını ve gazeteciler içeri alınmaya başladı. 12 tutuklu sanık ile kalp rahatsızlığının sürdüğünü bir raporla mahkemeye bildiren İlhan Selçuk ve daha önce ameliyat olan Ferit İlsever hariç tüm sanıkların hazır bulunduğu duruşma, izdiham nedeniyle başlam a - dan yarım kaldı. Daha önce 200'ü mahkeme heyeti, savcılar, avukatlar ve sanıklar, 80'i basın mensubu ve izleyiciler olmak üzere toplam 280 kişinin alınacağı açıklanan yaklaşık 300 metrekarelik duruşma salonuna, bir anda 400'den fazla kişi girdi. Avukatlar, duruşma salonunun iki yanı ile dinleyicilerin de bulunduğu yeri kaplayınca sanık yakınları ve basın mensupları ayakta kaldı.

SALONU RAHATLATMAK İÇİN

Yargılamayı yapacak 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Köksal Şengün saat 10.35'de duruşmayı başlattı. Ancak aşırı gürültü nedeniyle avukatlar ile mahkeme heyeti birbirini duymakta zorluk yaşadı. Mahkeme Başkanı Şengün, tutuksuz sanıkların ve vekillerin duruşma salonunun dışına çıkmasını, bu şekilde salonun rahatlatılmasını önerdi. Şengün, "Bu şekilde, hengame içinde duruşma yapmak yerine salonu rahatlatmak gerekir. Aklın yolu bir" dedi. Şengün'ün bu sözlerine sanık vekilleri, "İstanbul içinde bir spor salonu ayarlansın" karşılığını verdi. Sanık vekilleri duruşma salonunda ayakta kaldıklarını, adil yargılama koşullarının sağlanamadığını belirterek, yargılamanın başka bir yerde yapılması için davanın ertelenmesini talep etti.

KİMSE MEMNUN KALMADI
Sanık vekilleri aynı zamanda Türkiye'de ilk kez bir ceza infaz kurumunda duruşma yapıldığını ve bunun adil yargılama hakkına aykırı olduğunu belirtti. Mahkeme başkanı, bunun mahkemenin takdirinde olduğunu belirterek, "Hiçbirimiz bu şartlardan memnun değiliz. Fiili şartlar farklı olabilir ama yargılamayı etkilemez" yanıtını verdi.

AVUKATLARDAN TEPKİ
Bir avukat "Bu durum sıkıyönetim mahkemelerinde bile yaşanmadı. 16 aydır her türlü savunma hakkımızı engelliyorsunuz. Not alamıyoruz. Bu durum bilinçli yapıldı" serzenişinde bulundu. Başkan Köksal Şengün ise ''Buraya gelip savunma yapabileceksiniz. Sıkıyönetim hâkimi değiliz, fiili şartlar değişik, görüntü değişik olabilir. Yargılamayı yapacak mahkemenin o tarafından asla kuşku duymayınız" diye konuştu. İlhan Selçuk'un avukatı ünlü ceza hukukçusu Prof. Dr. Uğur Alacakaptan, "Bu koşullarda sağlıklı duruşma yapmak imkânsız. Ne sanıklar ne de avukatlar miting havasında duruşma yapamazlar. Hem sorgulama hem savunmanın layıkıyla yapılacağı bir duruşma ortamının sağlanmasını talep ediyoruz" dedi.

SANIK VE AVUKAT KAVGASI
Avukatların cep telefonlarına, laptop'larına ve her türlü elektronik cihazlarına el konulmasının ardından, avukatlık kimliklerine de el konulduğunu belirtmesi üzerine tartışmaya sanıklar da katıldı. Bir başka sanık da "Biz burada aylardır bu duruşmayı bekliyoruz. Biz kendi canımızın derdindeyiz. Biz sizin kimlik kartlarınızla uğraşamayız. Ertelenmesini istemiyoruz" dedi. Bu sırada tutuklu sanıklardan biri ayağa kalkarak "Ben canımla uğraşıyorum. Sen ne konuşuyorsun'' diyerek avukata tepki gösterdi. Bu sırada mahkeme mübaşiri kapıya çıkıp, Ergun Poyraz, Veli Küçük, Güler Kömürcü, Kemal Kerinçsiz, Kemal Alemdaroğlu başta olmak üzere bazı isimleri sayarak, "Dijital ortamda yazılı savunmaları varsa bana versinler, mahkeme heyetine vereceğim" dedi. Mübaşirin sözleri üzerine Alemdaroğlu, "Ben Kemal Alemdaroğlu'yum. Mahkeme heyeti başkanıyla görüşmek istiyorum. Savunmamı mübaşire mi vereceğim? Sen bana yetmezsin. " diye konuştu.

DURUŞMAYI ERTELEDİ
Mahkeme başkanı Şengün, yaşanan tartışmalar sonrası ara karar vermek üzere sanıkları, ziyaretçileri ve vekillerini 10.50'de duruşma salonundan çıkarttı. Mahkeme heyeti saat 12.00'de de öğle tatiline girerek, duruşmayı 13.00'e kadar erteledi.

DEVAM KARARI ÇIKTI

Duruşma yaklaşık 2 saat sonra yeniden başlarken, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk duruşmaya devam etme karar verdi. Başkan Köksal Şengün durum gözönüne alarak tutuklu ve tutuksuz sanıkların ifadelerinin ayrı oturumlarda alınmasına karar verildiğini açıkladı. Silivri Cezaevi'nde görülmesine devam edilecek duruşmaya her bir sanık, üç müdahil avukatıyla katılabilecek. Yetmemesi durumunda müdahil avukatlar izleyici bölümüne, izleyiciler ise basın mensupları için ayrılan noktaya, basın mensupları da salonda boş buldukları yere geçecek. Ara kararın açıklanmasının ardından tutuksuz sanık ve müdafiler salondan çıkarılıp, bekleme salonuna geçtiler.

23 EKİM'E ERTELENDİ

Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek, davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ni, Anayasa Mahkemesi'nin görev alanına müdahale etmekle suçladı. Tutuklu sanıklardan Muzaffer Tekin de, "Benim ne Danıştay saldırısı ne de Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarıyla ilgili bilgim ve ilgim yoktur" şeklinde ifade verdi. Kerinçsiz'in redd-i hâkim talebi ise perşembe karara bağlanacak. Mahkeme, usulen yürüttüğü duruşmaya saat 16.30'da ikinci kez ara verdi. Taleplerin değerlendirilmesi ve tutuksuz sanıklar ile avukatlarının duruşmayı izleyebileceği ikinci salondaki LCD'lerin konulması için, duruşmayı 23 Ekim Perşembe günü saat 10.00'a erteledi.
Haberin fotoğrafları