Giriş Saati : 21.10.2008 10:51 Güncelleme : 21.10.2008 17:43
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, yaşanan global krizin kendilerine avantaj getirebileceğini ve sektör için bir çıkış yaratabileceğini düşündüklerini söyledi.
Tanrıverdi, büyük perakendecilerin artık haftalık siparişlerini hızlı ve esnek üretim yapan Türkiye'ye verebileceklerini kaydetti. Tanrıverdi düzenlenen basınla sohbet toplantısında, İHKİB başkanı olmasıyla beraber, Birlikte tam gün mesai yaptığını belirterek, sektöre verilmiş bir sözleri bulunduğunu, değişim yapmak adına bu göreve talip olduklarını hatırlattı.
Yaşanan global krizden dolayı ihracatın geri gideceğini belirten Tanrıverdi, pazarlarda yaşanan daralmalara işaret etti. Hazır giyimin insanların birinci önceliği olmadığını hatırlatan Tanrıverdi, "Hazır giyim 9., 10. sıralara inmişti. Yine oralarda kalacak veya biraz daha aşağıya gidebilir" dedi.
Perakende sektöründe yaşanan daralmanın etkisini psikolojik olarak hissettiklerini anlatan Tanrıverdi, şunları kaydetti: "Herkes geriye çekiliyor. 'Dur, bekle' pozisyonuna geliyor. Bundan sonrasında nasıl olur? Bütün sektörlerde daralma olacak. Kriz, bütün sektörleri etkileyecek. Biz, bu krizin sektör olarak bize avantaj getirebileceğini düşünüyoruz. Sektör için bir çıkış yaratabilir. Büyük perakendeciler büyük alımlar yaparlar. Genelde bunu da Uzak Doğudan gerçekleştirirler. Biz bunlarla fiyat rekabeti yapamıyorduk ancak hızlı ve talebe göre moda ürünler üretebiliyorduk. Şimdi krizden sonra büyük alım gruplarının toplu mal alacağını düşünmüyorum. Bundan sonra sistem değişecek diye düşünüyorum. Artık haftalık stoklar düşünülecek, haftalık siparişler verilecek. Bunun, resesyon geçene kadar 1-2 yıl sürmesini bekliyoruz."
Türkiye'de hazır giyim sektörünün 2002'den buyana geriye gittiğini hatırlatan Tanrıverdi, bugüne kadar sektörün verimliliğinin artırarak ayakta durduğunu, bunun faydasını bugün kriz döneminde göreceklerini anlattı. Eskiden milyon adet siparişler alınırken bugün küçük miktarlı siparişlere dönüldüğünü belirten Tanrıverdi, perakendecilerin artık haftalık siparişlerini hızlı ve esnek üretim yapan Türkiye'ye verebileceğini söyledi. Bugünlerde, gelecek yazın siparişlerinin yapıldığını, bu siparişlerde azalma yaşanmasını beklediklerini ifade eden Tanrıverdi, "Bir daralma olacak ama hayat devam ediyor" dedi.
"Ben bu sis bulutunun 1 yılda hızlı bir bir şekilde kalkacağını düşünmüyorum" diyen Tanrıverdi, bu krizin en çok uzak doğuya darbe vuracağına inandığını dile getirdi.
"BANKALARLA YAŞANACAK SORUNDA KRİZ BİZİ KÖTÜ SARSAR"
Hikmet Tanrıverdi, bankalarla herhangi bir terslik yaşanması halinde sektörde büyük sıkıntı yaşanacağını belirterek, "Bu sektör kaybedildiği zaman bir daha bu avantajları bulamayız. Bankalarla yaşanacak sorunda kriz bizi kötü sarsar" dedi.
Sektörde şirketlerin, kredi alıp bunu döndürdüğünü, bir aylık bir durmanın bile bütün dengeleri altüst edebileceğine işaret eden Tanrıverdi, "Üretim yapan firmalarda bu sıkıntı var. Hiçbiri likit değil, teminatı olan var, olmayan var. Burada oluşacak olumsuz etki domino etkisi yapabilir" diye konuştu.
Türkiye'de kullanılan kredilerin yüzde 0,9'unu konfeksiyon sektörünün oluşturduğunu, çok büyük sorunlu kredi bulunmadığını belirten Tanrıverdi, "Bu kadar para için bu sektörü boğdurmamak lazım" dedi.
Döviz kredilerinde de maliyetlerin yükseldiğine işaret eden Tanrıverdi, firmaların bir şekilde bu maliyetlere katlandıklarını, Eximbank'ın performansa dayalı krediye geçmesini beklediklerini vurguladı. Tanrıverdi, şu anda devletin sağladığı desteklerin, toplam ihracatın yüzde 0,29'una denk geldiğini, bu oranın yüzde 1'lerde olması gerektiği görüşünü aktardı.
Hikmet Tanrıverdi, Türkiye'de istihdam açığının çoğalacağını düşündüğünü ifade ederek, "Şu anda resmi rakamlar yüzde 9,4. Bunun önümüzdeki dönemde yükseleceği öngörülüyor. Bunun ilacı da hazır giyimin tekrar ayağa kaldırılması. Türkiye'nin hazır giyimden vazgeçmemesi lazım. Bu kriz bize bunu gösterecek. Hazır giyimin, ekonominin tekrar lokomotifi olacak bir model olduğunu görüyorum" dedi.
İstanbul'un moda merkezi haline getirilirken üretim Anadolu'ya kaydırılması projesine de değinen Tanrıverdi, "devlet bizim daha fazla Anadolu'ya gitmemizi destekleyici şeyleri yapmak zorunda kalacak" dedi.
Dünya devletlerinin krize karşı aldıkları önemlerin Türkiye'de de alınması gerektiğine işaret eden Tanrıverdi, "Olay başımıza gelmeden biz de önlem almalıyız. Devletin, geçici süre de olsa bankaların yurt dışı borçlarının garantörü olması gerekir. Krizin gelmesini beklemememiz lazım. Proaktif davranılmalı" görüşünü aktardı.