kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Ekim 2008, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Grip tedavisinde antibiyotik kullanmayın"

Giriş Saati : 20.10.2008 17:33
Güncelleme : 20.10.2008 23:06
Yeni Haber
Medical Park Hastanesi uzman doktorlarından Gönül Bakır, mevsimsel hastalıklardan olan grip ve nezle konusunda vatandaşların daha duyarlı olmaları gerektiğini bildirdi.

Dr. Bakır, yaptığı açıklamada, mevsimsel hastalıkların başında grip hastalığının geldiğini belirterek, hastalığın sıklıkla burunda kuruma, yanma, genizde yanma, kaşıntı hissi, burunda tıkanıklığın yanı sıra, önce beyaz, şeffaf daha sonra da giderek koyulaşan burun akıntısı ile kendini gösterdiğini kaydetti. Dr. Bakır, hastalıkla ilgilie şu bilgileri verdi:

"Grip başlangıcında hafif olmak üzere ateş de görülüyor. Hastada genel vücut kırgınlığı oluyor. Ayrıca gribe yakalanan kişi ağır kilolar kaldırmış gibi eklem ve adalelerinde yorgunluk hissi, burundan ve genizden gelen akıntıya bağlı öksürük, balgam çıkarma hissi ve problem devam ederse baş ağrısı ile karşı karşıya kalıyor.

Grip tedavisinde antibiyotik kullanmayın önerisinde bulunuyoruz. Hastada çok yüksek ateşe eşlik eden, çok koyu ve kanlı burun akıntısı olursa, öksürük, balgam devam ederse antibiyotik gerekebilir. Onun dışında bol sıvı alarak akıntının yumuşatılması kolayca çıkarılmasının sağlanması, sigara içiliyorsa kesilmesi, gün içerisinde sıcak buharla genzi yumuşatmak, sebze ve meyve yiyerek, vitaminle vücuda takviye yapılması, çok aktif olan dönemlerde de vücudun dinlendirilmesi tedavinin esas parçasıdır."

Özellikle alerjisi olanlarda, vücut direnci zayıf kişilerde hastalığın uzun sürüp tekrarlayabileceğini belirten Bakır, "Yaşlılarda ve akciğer hastalıklarında gribin ortaya çıkması, bu problemleri ağırlaştırabilir. Yakından takip edilmesi gerekiyor. Gribal enfeksiyonlarda esas vücudun direncinin yüksek tutulup koruma mekanizmasının geliştirilmesi gerekiyor" diye konuştu. "Toplumda grip ile nezle aynı rahatsızlıkmış gibi algılanıyor" diyen Dr. Gönül Bakır, bu iki hastalığın birbirinden farklı hastalıklar olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"Nezle, virüslerin sebep olduğu ve acil tedavi gerektirmeyen bir enfeksiyon hastalığıdır. Genellikle 'rhinovirüsler' adı verilen bir virüs türü nezle yapmaktadır. Havadan solunarak alınan rhinovirüsler burun mukozasına tutunurlar. Bağışıklık sistemi devreye girerek virüsü vücuttan uzaklaştırmaya çalışır. Virüsleri atma çabasıyla burun akması, hapşırma ve ateş gibi tepkilere neden olur. Vücut virüsten kurtulunca bu reaksiyonlar sona erer. Nezle virüslerle meydana gelen bir hastalıktır ve hafif seyreder. Grip ise daha ani başlayan ve sıklıkla ateşin daha yüksek seyrettiği bir hastalıktır. Salgınlar yapar ve yatağa düşürür. Nezle veya grip için hiçbir bir antibiyotiği kullanmaya gerek yoktur."

Dr. Bakır, gripten korunmak için öncelikle yaşlıların, kronik hastalığı bulunanların ve çocukların aşılanması gerektiğini ifade ederek, "Toplu çalışma ortamlarında havalandırma düzenli yapılmalı, sigara içilmesine izin verilmemeli, hasta kişiler erkenden uyarılarak ortamdan uzaklaştırılmalı ve tedavileri sağlanmalı" şeklinde konuştu.

(İHA)