Sürprizleri seviyoruz

Estonya dünya sıralamasında 116.; biz ise 13. sıradayız. Yani her iki takım arasında dağlar kadar fark var. Fakat geçmişe baktığımızda Moldova ve Malta gibi takımlara da puanlar vermişiz. Dün de Estonya'ya bir ilki yaşattık. Demek ki Türk Milli Takımı kolay görünen maçlarda sürprizlere açık bir takım.
Kadrolar elimize geldiğinde gördük ki; Türk Milli Takımı, Estonya gibi kendi sahasında bile çok adamla savunma yapan bir takıma karşı tek santraforla oyuna başlamıştı. Orta sahada Nuri Şahin ilk 11'de sahaya çıktı. İlk yarıda Halil Altıntop'la girilen net gol pozisyonu ve Hakan Balta'nın direkten dönen topundan başka hiçbir etkinliğimiz yoktu. Nasıl olsun? Nuri orta alanda hiç yok. Sol kenarda Arda karşısındaki oyuncunun sertliğinden yıldı. Sağ kanatta ise Kazım ve Sabri rakibi bir iki kez bozmanın dışında etkisizlerdi. Orta sahada Ayhan ve Marco savunmanın önünde kaldıklarından ileride rakibi zorlayamadılar.

BİRİNCİLİK ARTIK MUCİZE
İkinci yarı ise Milli Takım, bütün riskleri göze aldı. Yusuf'un orta sahaya girmesiyle bu oyuncunun attığı paslarla rakip kalede gol pozisyonları üretmeye başladık. Girilen bu gol pozisyonlarında Estonya kalecisinin de inanılmaz kurtarışlarını gördük. Estonya ilk yarının aksine Türk Milli Takımı'nın kalesine daha fazla atak girişimlerinde bulundu. Az adamla geldikleri anlarda bile Milli Takımımız'ın savunmasının ne denli yetersiz olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Eğer Estonya'da bir iki kaliteli oyuncu olsaydı, bu pozisyonlarda çok daha tehlikeli olabilirlerdi. Görünen o ki Milli Takımımız'ı çok zor günler bekliyor. İspanya'nın Belçika maçında üç puan alması birincilik şansını mucizelere bıraktı. Artık rakiplerimiz Belçika ve Bosna Hersek. Sakatlarımız çok fazla fakat Estonya gibi bir takıma karşı koşullar ne olursa olsun kazanmamız gerekirdi diye düşünüyorum.