Ferzan Özpetek'i
Türkiye'de
"Hamam" filminden itibaren tanıyoruz. İlk defa bir basın toplantısına katıldım. Samimiyetini ve tevazuunu çok beğendim. Her suale, sabırla cevap veriyordu.
- Bu filmde aile paramparça. "Karşı Pencere" filminizde de ailede sorunlar yaşanıyordu. Acaba siz aileye karşı mısınız? - Aile benim için kutsal ve çok önemli. Tam tersine
"Karşı Pencere" de, neden kadın sevgilisiyle gitmedi de, kocaya döndü diye eleştiri bile almıştım. Üstelik unutmayın ki, bu filmi bir romandan uyarladım. Ben aile derken, sadece anne, baba ve kardeşi değil, ülkemi de kastediyorum.
Türkiye, benim ailemin bir parçası.
- Kitaba bağlı kalmak sizi kısıtladı mı? - Hayır, ben daima kendi yorumumu da katıyorum. Meselâ, bu filme, iyi kalpli bir meleği sembolize eden doktor hanımı da koydum. Başta, iki sahnede görüyorsunuz onu. Sonunda, önemli bir rol üstleniyor.
Özpetek,
"Sakın sonunu söylemeyin" diye sıkı sıkı tembih ettiği için, elbette yazmıyorum.
Bir başka soru da,
"Niçin filmlerini Türkiye'de değil, başka ülkelerde çektiği" ile ilgiliydi. Meğer
"Harem Suare" filmini
Türkiye'de çekerken, çok sayıda engelle karşılaşmış. Birçok mekân kendisine verilmemiş. Oysa, İtalya'da, daha büyük destek görüyormuş; mekanları çok daha kolay kullanabiliyormuş.
Yeniden
Türkiye'de de film çekmeyi düşünüyor ama, biraz zaman gerekiyor.
"Birkaç ay Türkiye'de yaşamalıyım, Türkiye'yi solumalıyım ki, başarılı bir eser çıksın" diyor.
Ferzan Özpetek'in, heyecanını anlatan şu cümlesi çok hoşuma gitti:
"Dün gece, içim içime sığmıyordu. Karnesini ailesine göstermeye hazırlanan bir çocuğun tedirginliğini yaşıyordum. Benim için Türk seyircilerin filmi beğenmesi çok önemli. Çünkü onlar benim büyük ailemin bir parçası."
Bugünkü Tüm Yazıları
Özpetek'in 'karne heyecanı'
Yayın tarihi: 13 Ekim 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/13//haber,7852BDB832FC44B3846D272768DDFDF3.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.