Arife günü
Almanya'daki Fırat Arslan'ın maçını izledim. 'Zebellah' gibi enerji dolu rakibi karşısında Fırat hakikaten Arslan'dı. Dikkat edin sadece rakibinin sağlı sollu aparkatlarıyla maçı kaybeden Fırat'a iyi maç çıkardı demedim! Yalnızca "Soyadı gibi Arslan'dı" dedim. Çünkü böyle bir rakip karşısında sürekli saldırmak zekadan çok yürek gerektirir. O yürek nedeniyle kendisi gerçekten aslandı. Ya zeka? Bence zekasını bu maçta yüreği kadar kullanamadı.
Şayet Fırat zekasını da yüreği gibi kullanabilseydi 3. rauntta başlattığı sağ sol dik ve açık kroşeleriyle puan toplar ve maçı da ancak böyle alabilirdi. Sadece bu mu? Hayır değil. Bu taktikle de zaten kısa olan boyu nedeniyle maçı kaybetmede birinci neden olan balyoz aparkatları da almazdı.
Yayın tarihi: 9 Ekim 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/09//haber,A0716027293045DF8D7A620C78094038.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.