İnfaz edilen kim?

Biliyorsunuz dünyadaki tüm olay ve gelişmeleri sebep sonuç ilişkisiyle sunup ispatlamak en doğru yoldur. Aksi halde iddia havada kalır ve inandırıcı olmaz. Nurcan Taylan'ı tanıyorsunuz. 48 kiloda 2004 Atina Olimpiyatları'ndaki şampiyon haltercimizdi. 2008'de kariyerinin en kötü gününü Çin'de yaşadı. "0" çekti ve elendi. Hem kendisi hem de Türk milleti rezil oldu. Şimdi önce " Sakatım " diyen bir sporcuyu ısrarla Pekin'e götürüp yarışmaya çıkarmanın sebebi açıklanmalı ki sonuçtaki rezalet ve kusur ortaya çıksın.
Evet " Sakatım " diyen bir sporcunun ısrarla olimpiyat kafilesine alınmasının sebebini merak eden ya da bilen var mı? Ben söyleyeyim; " Çin'e Atina Olimpiyatları'na giden kafileden daha fazla kişi ile katıldık " demek için. Peki kaç kişi fazla katıldınız? Sadece "1" kişi.
Hani dört yıl önce 2008'de Çin'e 100 kişi ile katılacağız demiştiniz; demiştik ama katılamadık! Çünkü dört yılda yeni yıldız sporcular yetiştiremedik.

NURCAN KURBAN EDİLDİ
Protokolde futbol maçı izlemekten ona zaman ayıramadık. Ama kimsenin sorusuna muhatap olmamak ve suçlanmamak için de "Sakatım" diyen Nurcan'ı ve eski derecesinin gerisinden gelen Eşref Apak'ı inatla kafileye aldık. İyi yaptınız!
Biz baştan beri biliyorduk, ABD'nin 536, Çin'in 639, zor durumuna rağmen Gürcistan'ın bile 35 sporcu ile katıldığı olimpiyata sizin sakat, problemli, devşirme 68 kişilik toplama takımla katılarak bu durumlara neden olacağınızı.
Şimdi ne oldu Nurcan Taylan'a? Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değdi mi! "Çektiririm merkeze, rezil ederim herkese!" Ha öyle mi? Evet, yeniden ilan ediyorum; ' Dört yıl önce Atina'ya gidilen kafileden daha az bir sayıda Pekin'e gittiler' diye suçlanmamak için Nurcan'da ısrar edip rezalete neden oldular. Kızın şahsında Türk sporunu da infaz ettiler. Hatırlayınız, aynen bir önceki olimpiyat skandalında koltuklarını kurtarmak için Atina'ya gitmeyen Süreyya Ayhan'a hamile dedikleri gibi. Peki bu iddiayı ispatlayan başka yan deliller var mı? Tabii başka da var, olmaz olur mu!

BOMBOŞ GEÇEN 4 YIL
Yaka bağır açık 34 günlük sakalı ile Pekin'den röportaj veren Güreş Federasyonu Başkanı. İzleyen var mı, bilmiyorum. Dişlerini göstererek söylediği şey; " Hedefimiz 2004 Atina Olimpiyatları'ndan daha fazla madalya ile dönmek. " Yok yahu, niye ve nasıl?
Birileri " Dört yıl ne yaptınız? " sorusunu sormasın diye mi? Şampiyonları bir bir sporu bırakmış, sakat, devşirme ve yerine yenileri yetiştirilemeyen, sayısını 100'e tamamlayamadığınız sporcu kafilesi ile mi? İşte ikinci ispat; şıracının şahidi bozacı! Ya da sahibinin sesi öyle değil mi? Başkanı ve genel müdürü anlaşıp hep aynı telden çalsa da maalesef Türk sporu 4 yıldır iyi yönetilmemiştir.
Hıncal Uluç televizyonda, Ercan Güven, TSYD Başkanı Esat Yılmaer köşesinde bu hadiseyi " spor yöneticilerinin acemiliğine " yorarak bas bas bağırmaktadır.
Çocuk esirgeme yurtlarından bin bir zorlukla çıkan Sibel Özkan'ın münferit başarısı ile devşirme Elvan'ın gümüşü bile bu hata ve acemiliği örtmeye maalesef yetmeyecektir. Sonuç budur.

BAŞBAKAN'A SESLENİYORUM
Tüm spor işlerinin çok kolay başarılabileceği tek parti iktidarı şansını maalesef sporu yönetenler kullanamamıştır. Esat Yılmaer'in yazısında ifade ettiği bu "acemi idareciler" ise çok değerli spor bakanımız Başesgioğlu Beyin maalesef şansızlığıdır. Şimdi bu şansızlığı yenmek için Sn.Başbakan Erdoğan'a sesleniyorum; Sayın Başbakanım, lütfen olimpiyat sonrası "TSYD Başkanının da ifade ettiği spordaki beş yıldır devam eden bu acemi idareci dönemini bitiriniz. Aksi takdirde bunlarla 2012 bile hayal olur.