kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Ekim 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
BELGİN ÇOBAN
kitap

Paul Auster, Pamuk'a demiş ki

Uçsuz bucaksız Amerika kırsalının bir beyaz gecesinde daha, dünyayı kafamın içinde döndürerek yeni bir uykusuzluk nöbetiyle boğuşurken karanlıkta tek başınayım. Bu cümleyi kuran Paul Auster. Can Yayınları'ndan çıkan 'Karanlıktaki Adam' romanının girişi. Bunu aklınızda tutun... Milliyet Sanat'ın ekim sayısında Paul Auster ile yapılan bir röportaj var. Ünlü yazara Orhan Pamuk ile dostluğu hatırlatılarak, onun eserlerini nasıl bulduğu soruluyor. Auster, 91'de tanıştığı Pamuk'un sohbetini sevdiğini söyleyerek ekliyor: "Nobel ödülünü aldığında, iki yıl önceydi değil mi, eşimle Fransa'daydık. Eşim tebrik mesajı gönderdi. Hemen cevap aldık: 'Burada olmadığınıza çok üzüldüm, görüşmek isterdim' diye. Bilmiyorum ama galiba bunalmış, perişan gibiydi, 'Endişelenme, boş ver, alacağın paraya sevin' diye teselli ettik. 'Doğru söylüyorsunuz, sevinmeliyim' diye cevap yazdı." Üstteki paragrafı tekrar okuyun... Sonra Pamuk'un romanının giriş cümlesini hatırlayın: "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum!"