- Orada neler yapacaksınız? - 15 Kasım'da gidiyorum, 3 Ocak'ta geleceğim. Bir ay Hawaii'de kalacağım, sonra bir board firmasının her yıl düzenlediği ve sadece yarışçıların katılabildiği bir kampa katılacağım. O kampta board yapımına kadar her konuda bilgi sahibi olacağım. Bayağı yorucu bir tempo olacak. Bu kadar çalışmadan sonra artık hedef, kesinlikle ilk üç. Bir kışımı ayırdıktan sonra kesin artık. Ben yurtdışındaki yarışçılarla mücadele ederken çok büyük bir dezavantajla giriyordum yarışlara. Düşünsenize onlar altı ay çalışıyor ben sadece üç ay. Ona göre iyi neticeler aldığımı düşünüyorum. Fiziksel üstünlüğüm var, uzun boy sörfte çok büyük avantaj.
- İlk üçe girdikten sonra hedefiniz ne olacak? - Artık önümüzdeki sene de yarışıp bırakmak istiyorum, yarışçılığı bırakıp, yarışçı yetiştirmek istiyorum. Çünkü Türkiye'de bunun da çok büyük eksikliği var. Ben de bir doyum noktasına geldim zaten. Türkiye'de beşinci Türkiye şampiyonluğum oldu. Yurtdışındaki yarışlarda da ilk üç olduktan sonra çok uğraşmak istemiyorum. İsteğim bir okul kurmak, televizyona yoğunlaşmak istiyorum. Benim hep yarım kalıyor her şeyim. Bu güne kadar öncelik spordu önümüzdeki sene televizyona yoğunlaşacağım.
- Bu enerjiyi televizyona harcasanız çok para kazanırdınız... - Benim parayla işim yok, yaşamak için elbette var ama lüksü seven bir insan değilim, hatta çok rahatsız olurum. Küçük bir evim, küçük bir arabam var. Ne kadar kaybediyorum, ne kadar kazanıyorum önemli değil. Şu anı yaşıyorum.