-Her bölümün başında maskelerle karşılaşıyoruz.
Bunun anlamı nedir?
- Romanda hatırlayınız, hiç kimse kendisi değil. Herkesin başa çıkmakta zorlandığı bir 'sır'rı var. Maskenin arkasına sığınarak kendini güçlü kıldığını düşünüyor. Kimin sözüydü hatırlayamıyorum, "Hakikat en etkileyici maskedir," der. Her bölüme maske koymamızın kitabın okunmasını kolaylaştırıcı bir etkisi olacağını ve aynı zamanda karakterler arası geçişi kolaylaştıracağını düşündük.
- Romanın dili de çok hızlı, medyanın hızına yetişmeye mi çalıştınız?
- Anlatılan medya zamanı, medya mekânı ve medya çalışanları olduğuna göre metin hızlı akmak durumunda.
Çünkü zamanın en hızlı aktığı yer medya. Medyada biliyorsunuz zaman bir gün önce yaşanır. İnsanlar pazartesini yaşarken siz çoktan salıya dahil olmuşsunuzdur.
- Bu soruyu bir medya mensubu olarak sormanın manidarlığını biliyorum ama sormadan edemeyecğim: Sizce medyanın başını ve sonunu belirlediği zamandan, mekândan kurtulmak olası mıdır?
- Kurtulmak için önce medya zamanında kilitli kaldığımız gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. Ama çoğunluk henüz bunun farkında değil. Farkına vardıktan sonra hiçbir tutsaklık ebedi kalmaz. Hem birbirimizi hem de kendimizi medya zamanının dışında görebilmeyi başarmak zorundayız.
- Kitabınızdaki bir önemli nokta da, ezelden beri önemsediğiniz Müslümanların kendini ifade etme ya da temsil etme biçimleri. Bir tür savunmada kalma halini eleştiriyorsunuz sanırım?
- Evet Müslümanların kamusal alanda 'kendileri kalarak' var olmalarına izin verilmiyor. 'Tesettürlü ama feminist', 'tesettürlü ama modern', 'dindar ama liberal' tanımlamaları altında ancak meşruiyet kazanabiliyorlar.
Müslümanlar kendileri olarak yer alamayınca dahası kendileri olarak kalmayı başaramayınca, 'Medyasenfoni' örgütünün kurgusal tipleri kolaylıkla gerçeğin yerine ikame edilebiliyor. Bu noktada Fadime Şahin olayını hatırlatmak isterim.
Yayın tarihi: 5 Ekim 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/05/pz/haber,0E7CE895366644BDABE0A86D47837542.html
Tüm hakları saklıdır.