kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Ekim 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Erdoğan: Türkiye krize direnecek

Giriş Saati : 03.10.2008 11:21
Güncelleme : 03.10.2008 23:40
Yeni Haber
Başbakan Tayyip Erdoğan Türkiye'nin küresel krize güçlü ekonomik yapısıyla direndiğini söyledi. Önümüzdeki yıl piyasaya çıkacak TL'nin tanıtıldığı basın toplantısında konuşan Erdoğan, "Türkiye küresel krize güçlü ekonomik yapısıyla direniyor, gelişmeleri takip ediyoruz, gereken önlemleri alacağız" dedi...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Yıllar yılı paramızın değer kaybetmesinden şikayetçiydik, şimdi paramızın değerli olmasından şikayetçi olmak bana göre yanlış. Paramızın değerli olmasından iftihar ediyorum'' dedi.

Erdoğan, Merkez Bankası'ndaki Türk Lirası banknot ve madeni paraların tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, paradan 6 sıfır atma operasyonunun sonuna çok yaklaşıldığını belirterek, ''1 Ocak 2009'dan itibaren asıl arzuladığımız, o asli para birimimiz olan, yenilenmiş, itibarı ve değeri artmış Türk Lirası'na dönüyoruz'' dedi.

Türkiye'nin geçen on yıllarda çok ağır enflasyon baskısı yaşadığını anlatan Erdoğan, geçmiş yıllardaki enflasyon rakamlarından örnekler verdi. Enflasyonun 1994 yılında üç haneli rakamlara çıkarak yüzde 125 oranına ulaştığını anımsatan Erdoğan, dünyada eşine az rastlanan bu enflasyon sürecinin sadece ekonomik ortamı değil, siyaseti, dış politikayı ve sosyal hayatı derinden etkilediğini ifade etti.

Erdoğan, kronik enflasyonun başta yoksulluk, işsizlik ve gelir dağılımında eşitsizlik olmak üzere göçten teröre, çarpık kentleşmeden siyasi istikrarsızlığa kadar hemen her alanda derin ve telafisi zor izler bıraktığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, 1980'lerden itibaren seçime giren her siyasi partinin, birinci sorun olarak enflasyonu görerek, enflasyonla mücadele vaadiyle iktidara geldiğini, bu mücadelede başarı sağlayamadan iktidardan ayrıldığını ifade etti.

İktidara geldiklerinden bu yana uyguladıkları sıkı mali ve para politikaları sonucunda 2003'ten itibaren enflasyonda hızlı düşüş kaydedildiğini anlatan Erdoğan, enflasyonu 2004 yılı sonunda tek hanelere çektiklerini kaydetti.

Bu yılki küresel kriz nedeniyle tüm dünyada enflasyon oranlarında kısmi yükselme söz konusu olduğunu dile getiren Erdoğan, ''Türkiye'de geçen bir yıl zarfında yaşanan bazı iç politik gelişmeler sebebiyle kısmi bir yükselme olsa da hükümet olarak enflasyonla mücadeledeki kararlılığımızı sürdürüyor, yaşanan bazı iç ve dış olumsuzluklara rağmen enflasyonu kontrol altında tutmaya devam ediyoruz'' dedi.

Yüksek enflasyonunun olumsuz etkilerinden birinin para biriminde olduğunu, fiyatların sürekli arttığı ortamda para biriminin sürekli değer kaybettiğini anlatan Erdoğan, paraya hemen her yıl yeni bir sıfır eklendiğini ifade etti.

Erdoğan, 1995 yılında basılan 1 milyon liralık banknotu göstererek, ''Bakıyorsunuz, yanında 6 tane sıfır. Bu bizim için gerçekten çok çok anlamlı, üzücü ve düşündürücüydü. Bunları hatırlamamızda fayda var'' diye konuştu.

Sonraki yıllarda 10 ve 20 milyon liralık banknotların basıldığını anımsatan Erdoğan, ''Üzerinde tam 7 adet sıfır olan 8 haneli bu paramız, dünyada en fazla sıfırı olan paralar arasında yer aldı. Sıfır arttıkça paramız itibarını kaybetti'' diye konuştu.

O dönemde maaşını alanların parasının değerinin kaybolmaması için döviz bürolarına koştuğunu anlatan Erdoğan, ''Bazı ülkelerde 'kim milyoner olmak ister' yarışmalarında bol sıfırlı banknotlarımız kullanılıyordu. Bunlar bizim için adeta istihza noktasında çok ağır ithamlardı'' dedi.
O dönemde Türk Lirasına özel hesap makineleri, benzin pompaları üretildiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
''Çok şükür bu günleri artık geride bıraktık. Enflasyonla mücadelede elde ettiğimiz başarının sonucu olarak, paramızdan 6 sıfır atmaya karar verdik ve bugün artık operasyonu nihai aşamaya getirdik. Bizden önce bir çok hükümet bu hayali kurmuş, ancak enflasyonla mücadelede başarı elde edemedikleri için bu amaçlarını gerçekleştirememiş, paraya yeni sıfırlar ekleyerek iktidardan ayrılmışlardır. Biz paradan 6 sıfırı atma hedefimizi açıkladığımızda, bazı çevreler bunu imkansız girişim olarak görüyorlardı.''

''KARIŞIKLIK YAŞANMAZ''
Erdoğan, 1 Ocak 2005'te başlayan Yeni Türk Lirası döneminin, Türk Lirası'na geçiş sürecinin en önemli halkası olduğunun ve sorunsuz atlatıldığının altını çizerek, şöyle devam etti:
''Operasyonun en önemli aşamasını başarıyla tamamladık ve bugüne geldik. Yeniden Türk Lirası'na dönüyoruz. Yeni Türk Lirası hazırlık çalışmaları sırasında kimi çevreler tarafından alışkanlıkları üzere çok olumsuz senaryolar üretildi. 'Enflasyon yükselecek, fiyatlar yükselecek, karmaşa yaşanacak, halkın alışması, uyum sağlaması zor olacak' dediler. Tüm bu senaryolar boşa çıktı. Operasyonu çok büyük başarıyla yürüttük ve Yeni Türk Lirası çok hızlı bir şekilde kabul gördü. Çizilen bu karamsar senaryoların hiç biri gerçekleşmedi. Dünyada eşine çok az rastlanan bir operasyonu büyük bir dikkat ve titizlik içinde yürüttük ve nihai aşamaya geldi. Yine o dönemde çok sayıda söylenti de ortaya atıldı. Banknotların tasarımlarına ilişkin, üzerlerindeki resim ve yazılara ilişkin çok sayıda dedikodu üretildi. Benzer dedikoduların, benzer olumsuz senaryoların Türk Lirasına geçiş öncesinde de üretildiğine şahit oluyoruz. Bu konuda ilgili makamların yapacağı açıklamalar dışında hiçbir söylentiye inanılmaması konusunu aziz milletimizin dikkatlerine sunuyorum. Aslında çok güzel tasarımlar gerçekleştirilmiş, gülümseyen bir Türk Lirası tasarımı oluşturulmuş vaziyette.''

Banknotlar ve madeni paraların görünür ve görünmez özellikleriyle çok emniyetli hale getirildiğini vurgulayan Erdoğan, Yeni Türk Lirası banknotlarının da bir yıl içinde piyasadan toplanmış olacağını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Türk Lirasına dönüşte tasarım farkı dışında hiçbir zorluk görülmediğini dile getirerek, ''Milletimiz Yeni Türk Lirasına çok hızlı uyum sağlamıştı. Türk Lirasına dönüşte de hiçbir karışıklık yaşanmayacağına inanıyorum'' dedi.

''PARAMIZ İTİBARINI YÜKSELTTİ''
Türk ekonomisi ve günlük yaşantının paradan 6 sıfır atılmasından çok olumlu etkilendiğini ifade eden Erdoğan, ''6 sıfırın atılmasıyla birlikte artık uluslararası para birimi oldu. Paramız saygınlığını yeniden kazandı, itibarını yükseltti, her şeyden önemlisi değerini yeniden kazandı'' dedi.

Erdoğan, 2007 yılı Temmuz ayı sonunda dolaşımdaki banknot tutarının 2004 yılı sonuna göre yüzde 117 oranında arttığını anlatarak, halkın uzun bir aradan sonra kendi parasını kullanmaya başladığını vurguladı.
Paranın değerli olmasından zaman zaman şikayet edildiğini anımsatan Erdoğan, ''Biz paramızın değerli olmasını savunuyoruz ve savunacağız. Yıllar yılı paramızın değer kaybetmesinden şikayetçiydik. Şimdi paramızın değerli olmasından şikayetçi olmak bana göre yanlış. Ben, paramızın değerli olmasından iftihar ediyorum. Artık benim vatandaşım cebinde Türk Lirasını göğsünü gere gere taşıyorsa biz mesafe aldık demektir'' diye konuştu.

Erdoğan, paradan 6 sıfır atılmasının moral olarak da ülke ekonomisi üzerinde olumlu etki yaptığını ifade ederek, yüksek enflasyon sürecinin bittiğinin, istikrar ve güven sürecinin yerleştiğinin tescil edildiğini
söyledi.

''TÜRKİYE KÜRESEL KRİZE DİRENİYOR''
İyimser beklentilerin yatırım ve üretimi olumlu etkilediğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Hükümet olarak enflasyonla mücadele noktasında mali ve para politikasında en küçük bir tavize bile sıcak bakmadık, bakmıyoruz. Türkiye'nin on yıllar boyunca tecrübe ettiği olumsuz şartların, olumsuz ortamın, kronik problemlerin geri gelmesine asla müsamaha göstermedik, göstermeyeceğiz. 2002 yılı sonundan itibaren Türkiye, çok sağlıklı bir ekonomik dönüşümü başlattı, bu süreci devam ettiriyoruz. Eğer bizler de 1990 ve 2000'li yılların krizlerinden ders almamış olsaydık şu anda mevcut küresel ekonomik krizin darbesi bizi de süratle vurabilirdi. İnanıyorum ki biz bundan en az etkilenen ülke konumunda olacağız. Türkiye, devam etmekte olan küresel krize güçlü ekonomik yapısıyla direniyor, karşı koyuyor. Elbette dikkati ve ihtiyatı elden bırakmıyoruz. Gelişmeleri an be an tüm kurumlarımızla takip ediyoruz. Alınması gereken önlemleri hiç tereddüt etmeden alıyoruz, alacağız. İnanıyorum ki bu küresel türbülansı en az etkiyle aşacak, Türkiye ekonomisindeki dönüşümü tavizsiz şekilde sürdürecek ve hedeflediğimiz gibi Türkiye'yi dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına sokmuş olacağız.''

Erdoğan, konuşmasının sonunda Türk Lirası'nın hayırlı olmasını dileyerek, bu çalışmalarda emeği olan bakan, bürokrat ve tüm görevlilere teşekkür etti ve ''Allah bu millete bir daha o bol sıfırlı günleri göstermesin'' temennisinde bulundu.


"SAĞLAM BİR BANKACILIK YAPIMIZ VAR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bankacılık sektöründe eskiye oranlı çok daha korunaklı bir yapı bulunduğunu belirterek, ''Burada rahat olalım. Bankalarımız da çok kararlı ve dikkatli gidiyorlar. Sıkıntı şu anda söz konusu değil'' dedi.

Erdoğan, global krizle ilgili yeni tedbirlere yönelik bir çalışma olup olmadığı sorusu üzerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in ilgili bakanlarla sürekli irtibat halinde olduğunu, aynı şekilde Bankalar Birliği temsilcileri ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi kuruluşlarla da bağlantı halinde bulunulduğunu bildirdi.

Uluslararası piyasalar ile yurt içi piyasanın da yakından izlendiğini kaydeden Erdoğan, ''Atılması gereken adımlarla ilgili ne gerekiyorsa tabii ki bu adımlar atılacak'' diye konuştu.

Başbakan, Merkez Bankası başta olmak üzere, Hazine ve Ziraat Bankası ile diğer bankaların temsilcileriyle de görüşmeler yapıldığı ifade etti.
Bu ay Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve diğer ilgililerin (Dünya Bankası-IMF toplantıları için) ABD'de olacağına da dikkat çeken Erdoğan, ABD'deki çalışmalar sırasında çeşitli temaslarda da bulunulacağını belirtti.

Makro istikrar ve siyasi istikrarı koruma noktasında hassas bir şekilde çalışmaları sürdürdüklerini söyleyen Erdoğan, gelişmelerle ilgili gerektiğinde açıklama yapıldığını da hatırlattı.

''SIKINTI SÖZ KONUSU DEĞİL''
Başbakan Erdoğan, konuyla ilgili bir başka soru üzerine de, bankaların tamamının BDDK'nın kontrolünde, takibinde bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

''Gerek Fortis olsun, gerek Dexia olsun bu bankalar da yine aynı şekilde bu takibin içerisindeler ve BDDK tarafından ilgili banka yönetimleriyle bütün görüşmeler yapılmakta. Ben burada herhangi bir sıkıntı doğacağını düşünmüyorum. Bunlar aşılacaktır ve onların da bütün oradaki mudileri rahat olsun tavsiyesini burada tekrarlıyorum.

Ülkemizde bizim şu anda böyle bir sıkıntı, böyle bir durum söz konusu değil, hepsi yakın takiptedir. Zaten böyle bir durum olacak olsa BDDK bunları bize rapor eder. Böyle bir şey söz konusu değil ve bizim bankacılık sistemimiz 2000'li yıllarda yaşanan o atmosferi kesinlikle yaşamıyor, hiç böyle bir şey yok. Burada rahat olalım. Düşünün o zamanlar yüzde 30, 35'lere varan kredilerde risk vardı. Ama şu anda böyle bir şey yok. Bankalarımızda çok kararlı ve dikkatli gidiyorlar. Bizler de bunu yakından takip ediyoruz. BDDK zaten bu konuda tavizsiz bu işi takip ediyor. Şüphesiz ki rehavete kapılmayacağız, dikkatli olacağız ama böyle bir sıkıntımız şu anda söz konusu değil.''

''MORTGAGE SİSTEMİNİ TOKİ İLE ALTERNATİFİNİ ORTAYA KOYARAK SİGORTA ETTİK''
Başbakan Erdoğan, kapitalizmin tartışılmaya başlandığını, Türkiye'de de bu tür analizler yapılıp yapılmadığını soran bir gazeteciye de, her sistemin süreç içinde kendini güncelleyeceğini ifade etti.

Komünizmin de belki kendini güncelleyemediği için bir çöküş yaşadığını kaydeden Erdoğan, Türkiye olarak öncelikle kendimize bakmak durumunda olduğumuzu vurguladı.

Türkiye'de dünyadaki sistemlerden esinlenerek bir yapı oluşturduklarını, sosyal adalete dayalı bu yapı içinde sağlam bir bütçeye yer verdiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
''Rezervlerimiz sağlam, böyle bir noktadayız. Sağlam olmanın yanında da şu anda Türkiye'nin kendi boyutunda yüksek bir rezerve sahip olduğunu görüyoruz. Bunlar Türkiye'yi şu anda rahatlatan, riski en az olan ülkeler arasında sokan bir durumdur. Nitekim Türkiye'yi yakından takip edenler de bunu açıklıyorlar.
Bankalarımızın sermaye yapısı da zayıf değil. Önüne gelene (gel sen de banka kur) diyen bir yapı mevcut değil. Eskiye oranla çok daha korunaklı bir bankacılık yapımız var. Burada onlarla ciddi farkımız var.
Mortgage sistemi ABD'yi nereye getirdi? Biz olaya sadece mortgage sistemiyle yüklenmedik. Sistemi getirdik ama TOKİ ile alternatifini ortaya koyarak sigorta ettik. Şu anda 320 bin konut inşası var, yaklaşık 200 bini teslim edildi, 10 yıl, 20 yıl vadeyle. Mortgage giden çok az, dolayısıyla bizi hiç mi hiç etkilemiş değil.''

ÇEKLER, BANKAMATİKLER, KREDİ KARTLARI VE TÜKETİCİ KREDİLERİ ÇALIŞMASI
Başbakan Erdoğan, bu dönemde makro ve finansal istikrarı sağlamanın üzerinde durulması gereken önemli bir konu olduğuna işaret ederek, ''Özellikle çekler meselesi, tabii ki bankamatikler, kredi kartları, tüketici kredileri. Bunlar üzerinde daha hassas davranmak suretiyle, buralardan bizlere zaaf belirtileri doğmasın istiyoruz. Bunun için de arkadaşlarımız Nazım Bey (Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren) başkanlığında çalışmalarını sürdürecekler. Bu çalışmalardan sonra da buna yönelik bazı adımlar atmayı düşünüyoruz'' açıklamasında bulundu.
Erdoğan, Ziraat Bankasının özelleştirmesine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de şu anda böyle bir düşünceleri olmadığını bildirdi.

Böyle bir zamanda, kalkıp da Halk Bankasının özelleştirilmesi veya halka açılmasında yeniden bir sürece girmenin ''akıl karı'' olmadığını vurgulayan Başbakan, ''Yani eğer iyi tüccarsanız bunun zamanlamasını da iyi yapacaksınız. Şu anda bunun zamanı değil, dikkatli olmak zorundayız'' dedi.

Erdoğan, mevduat garanti tutarlarının yükseltilip, yükseltilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de, bunun da şu anda gündemlerinde bulunmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan, ''Sıkıntı yokken niye adım atalım, sıkıntı olursa o da gündeme gelir'' diye konuştu.

IMF İLE İLİŞKİLER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ilişkiler konusunu değerlendirirken, öncelikle ABD'de buna ilişkin görüşmelerin yapılması gerektiğini belirtti. Küresel mali ekonomik krizin olduğu ortamda bu ilişkilerin daha dikkatli sürdürmek gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, ''bakanımız (Devlet Bakanı Mehmet Şimşek) görüşmeleri yapsın, döndüğünde değerlendirir ve kısa zamanda kararımızı açıklarız'' dedi.

CARİ AÇIK
Başbakan, cari açıkla ilgili bir soru üzerine, ithalat politikasında çok daha dikkatli bir sürecin içinde olduklarını, enerji politikasında da kendi içimizdeki enerji kaynaklarına dönük adımlar atıldığını anlattı.

Bu çerçevede, nükleer santral, hidroelektrik ve termik santraller ile yenilenebilir enerji konusunda çalışmalar yürütüldüğünü kaydeden Erdoğan, ''İthalata dayalı enerji de reformlarla ithalatı ne kadar azaltabilirsek, açık da o kadar kapanmaya başlayacaktır. Bizim petrol kuyularımız yok, doğalgaz ve petrolde dışa bağımlı bir ülkeyiz. İhracatımızın ithalatımıza göre fazla olması için çalışıyoruz, orada da olumlu bir netice yakalayacağız. Turizm de olumlu gelişmeler var. Bu yıl beklenen 25 milyon turistin ülkemize gelmesi... Geçen yıla göre 3 milyon artış var'' şeklinde konuştu.

Önümüzdeki dönemde de mali disiplinin devam edeceğine ve bundan taviz verilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, harcama ve tasarruflara da dikkat edileceğini, aynı şekilde ülkenin rekabet gücünü artıracaklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, ''Ama şimdi ekonomimiz güçlü, yere da sağlam basıyorsak, bunu bu kadar (cari açık) ürkütücü göstermek yanlıştır. Ama üzerine gidilmesi, çözülmesi gereken bir problemdir'' dedi.

TEK HANELİ ENFLASYON
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da küresel krizle birlikte ortaya çıkacak yüksek enflasyonun TL'yi aşındırıp, aşındırmayacağı konusundaki bir soruyu şu şekilde yanıtladı:
''Enflasyon yüksek ise paranın satın alma gücü düşer, bu hayatın gerçeği. Ama bugün geldiğimiz noktada, siyasi istikrar ve makro istikrar, kamu maliyesinin güçlü ortamı, Merkez Bankasının sıkı para politikası var. Mevcut politikalardan taviz vermezsek, bu çalkantıdan rahatlıkla çıkabiliriz. Etkilenmemek mümkün değil ama bugünkü verilerle, büyük ihtimalle yıl sonunda enflasyonun tek haneli olacağını düşünüyoruz. Yeni paralar için çok aşındırıcı olacağını düşünmüyoruz.''

AA